Onu en çok yaralayan şey, annesinin kanser olmasına yol açan bakteriyi bilmelerine rağmen hiçbir şekilde tedavi etmeyen doktorlardı.

Bu yüzden bu sahte etkinlikleri görmeye bile dayanamıyordu. Elinden gelen tek şey ise bunu protesto etmekti.

~●●~

Hazırlanan etkinlikler için herkes dışarıdaydı. Kimileri dans ediyor kimileriyse bir arada oturup bir şeyler içiyordu.

Kısacası herkes halinden memnundu.

Okuldaki çoğu öğrenci halinden memnun bir şekilde bahçedeyken yedi serseri okulun çatısına çıkmış onları izliyordu.

"Ben acıktım."

Jin sessizliği bozduğunda gruptaki kişilerin iç çekmeleri de beraberinde artmıştı.

"Senin de miden kara delik gibi lan bir türlü doymuyor." Dedi Namjoon.

"Üstelik daha demin yedik öğlen yemeğini." Taehyung'da bunları söylerek lafa girdiğinde Jimin bir elini kaldırdı. Sessizlik için bunu yapmıştı.

"Başlıyoruz."

Kalbi son hız adrenalinle birlikte atarken fıskiyeler bir anda turuncu su fişkırtmaya başladı. Bahçede iki saniye öncesine kadar mutlu olan insanların yüzü bir anda değişmiş, yerini endişeye bırakmıştı.

Yerlerinde sakin bir şekilde oturan bir diğer gruplar da üzerlerine fışkırtılan suyun etkisiyle ayağa kalkıp kaçmaya başlamıştı.

Sadece birkaç dakika içerisinde bahçede olan insanların yüzünü ve bedenlerini turuncu boya kaplamıştı.

Kaos ortamı kısa sürede hakim olmuştu.

Bütün bu kaosu izleyen yedi serseri sadece gülmekle yetiniyordu.

"Ju Won'a bakın."

Kahkahalarının arasından bunu söyleyen Yoongi kameranın odağını dediği kişiye yaklaştırdı.

Diğerleri kamerada oluşan görüntüye baktığında hepsinden ayrı bir kahkaha çıkmıştı.

Jimin bakışlarını kameradan çekti ve tekrar etkinlik alanına baktı. Turuncu renkle kaplanmıştı. O an öncekilerde de olduğu gibi içi zaferin verdiği rahatlıkla dolmuştu.

Amacına ulaşmıştı.

Her ne kadar bunun sonu yine müdürün odasına gitmek olsa da bunu da bir şekilde atlatacaklardı. Hatta umurlarında bile değildi.

Fakat böyle bile olsa bir şeyden habersizlerdi.

~●●~

Jimin soluğu müdürün odasında alacağını düşünmüştü ama geldiği yer müdür yardımcısının odasıydı.

Ve sorun şuydu: eski müdür yardımcılarının okuldan gittiğini ve yerine başka birisinin geldiğini daha yeni öğreniyordu.

Boşver gitsin, onu da öncekiler gibi bu okuldan bıktırıp gitmesini sağlarız, diye kendi kendine söylendi.

Tam o sırada kapının açılma sesini duydu. Gelen kişinin yeni yardımcı olduğunu tahmin edebiliyordu. Topukluların sesine bakılırsa bu bir kadındı.

"Müdür bey sanırım bana yeni bir bakıcı buldu."

Diyerek arkasına yaslandı ve kadının önüne oturmasını izledi. Siyah uzun saçları salıktı. Giydiği kıyafetler ise fazla resmi değildi. Aksine oldukça rahat bir kombin seçmişti.

𝐀𝐦𝐛𝐢𝐯𝐚𝐥𝐞𝐧𝐬𝐢 | 𝐏𝐉𝐌 ᵗᵉˣᵗᶦⁿᵍWhere stories live. Discover now