♣️ 25. Bölüm - İSTİYOR MUSUN? ♣️

En başından başla
                                    

Yavaş yavaş çıkardığım malzemelerle kahvaltı hazırlarken demliğe de su koyup, ocağa indirdim. Kahvaltılıklar bitmiş, meyve ve çerezler kalmıştı. Portakal ve mandalina suyu çıkarırken bakışlarım hazırladığım masaya uzandı. Oldukça güzel ve çeşitli olmuştu. Dudağıma kıvrılma yerleşirken aklıma bağ evi geldi. Gelen ani korku ile birinin aramaması için dua ettim. Ona o kadar heves ile hazırladığım halde yapmadan çıkmış, içimde burukluk kalmıştı. Bu sefer de öyle olmamasını umarak sıktığım suyu bardaklara boşalttım.

Her şey hazır olduğunda ellerimi yıkayıp Bevan'ı uyandırmaya gittim. Yanına yaklaşıp bir kaç saniye izledikten sonra koluna yavaşça dokundum. Aynı zamanda ismini de "Bevan" dile getirirken yavaştan kalkmaya başlamıştı. Hemen ayılarak doğrulmuştu.

"Hadi kahvaltı hazır." diyerek mutfağa ilerlediğimde yüzünü ovuşturuyordu. Masaya gidip çayları doldururken Bevan da elini yüzünü yıkamış, gelmişti. Karşıma oturup masayı birazcık süzdükten sonra bana bakmadan "ellerine sağlık." dedi.

"Afiyet olsun."

diye cevap verdiğimde çayından bir yudum almıştı. Onu izlerken bir yandan da dünü düşünüyordum. Öpüştüğümüzü hatırlıyordu fakat belli ettirmiyordu, unuttuğumu umarak.

Yumruğumu çenemin altına yerleştirerek bir süre onu izledim. Dünkü laflarını düşündüm. Şarkı sözünü söylediğimde bir süreliğine hiç bir şey dememişti. Uyumamak için kendini çok sıkıyordu, daha fazla dayanamayarak uyumasını söylemiştim. Artık uykunun kollarına sarılacakken son bir defa bana dönük bir şekilde "bana biraz zaman ver, sadece zaman." demişti. Ne diyeceğimi bilememiş, haklılığını düşünmüştüm. Sonrasında o uyumuş, ben onu izlemiştim, her bir zerresini ezberlemek istermişçesine.

♣️♣️♣️

Yemeğimiz bitmiş yine birlikte bulaşıkları yıkamıştık. Bevan'ın ev işlerine yardım ediyor olması oldukça güzeldi. Söylediğim her lafı yanıltmak için bunları yapıyordu diye düşünmüştüm ilk zamanlar, fakat o buydu, bu kadar özeldi..

Bütün her şey bitmiş, çıkmak için hazırlanmıştık. Ben asansörün önünde durmuş aynadan saçımı düzeltiyordum ki Bevan kapıyı kilitliyordu. Sonunda işi bitmiş ikimizde asansöre binmiştik. Aşağıya inerken Bevan gözlerini benden kaçırıyor, utanıyordu. Dün yaptığı davranışın etkisinde olması moralimi bozmuştu. İstemişti, yapmıştı bu kadar.

Dairenin dışına çıktığımız zaman

"Şirkette görüşürüz."

dedim hala eşofmanlı olan adama.

"Bugün hafta sonu ve ben oldukça halsizim. Gitmeyeceğim."

"Nereye gideceksin?"

diye sordum korkulu bir sesle. Bevan bakışlarıma karşılık vermiş "bağ evine" diye yanıtlamıştı.

"Ben de o zaman konağa geçeyim."

dediğimde Bevan'ın bakışları üzerimdeydi. Kafam ile 'görüşürüz' diyerek arabama doğru ilerledim. Bevan'ın yerinde durduğunu biliyor fakat anlam veremiyordum. İstediği bu değil miydi; yalnızlık..

"Gelmiyor musun Avukat Hanım!?"

diye sorunca adımlarımı durdurdum. İçimde bir yerlerde heyecan doğmaya başlarken 'Avukat Hanım' demesi beni bir kez daha gururlandırdı. Bakışlarımla birlikte yönümü ona çevirdiğimde eli cebinde bir şekilde bana bakıyordu.

"Yalnız kalmak isteyeceğini düşündüm."

derken sesim biraz kısılmıştı fakat Bevan'ı da gülümsetmişti.

Elemkârâne Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin