Aile Danışmanı

5. Bölüm "İlk İzlenim"

Hayatın karmaşık ve zor dönemeçleri vardı. Yaşamak belki de bütünüyle bu dönemeçlere verdiğimiz tepkiler ve başa çıkma yöntemlerimizden ibaretti. Bir şekilde çabalıyor, bazen isyan ediyor ve çoğu zaman yaşamaya çalışıyorduk.

Behlül beyin dönemeçlerinin çokluğu üzücü gelmiş, sırf bu yüzden buraya gelmiştim. Oturduğum koltuktan onun çocuklarla ilgilenmesini izlerken anlıyordum ki, ne olursa olsun isyan etmiyordu. Benim, evin bu halini görmek bile çıldırmam için yeterliyken oldukça sakin bir şekilde hepsinin sorunlarıyla ilgilenmişti. Ya da alışmıştı bilmiyorum.

"Siz kimsiniz?" Gelen sesle kafamı kaldırdım. Karşımdaki koltuğa oturmuştu. Gözlüklü, siyah kıvırcık saçlı, zayıf ve uzun boylu, on bir yaşlarında duran bir çocuktu.

"Aslı ben."

Kaşını kaldırdı. Asıl soru neden burada olduğumdu sanırım. Bunu Behlül buradayken ve hepsi bir aradayken söylemek istediğim için sessiz kaldım.

Kapıdan kafasını Behlül uzattı. "Kusura bakma." dedi mahcup bir sesle. "Birazdan geliyorum."

"Sıkıntı yok."

Garip bir ev olduğu belliydi. Büyük salonun her yeri dağınık ve oyuncak doluydu. Misafir olduğumu bilmesem kalkıp toplayacaktım. Dağınıklık fazla dikkatimi dağıtıyordu.

Bacak bacak üstüne atıp bacağımı sallamaya başladım. Yanlış bir zamanda gelmiş olabilir miydim?

"İçecek bir şey ister misiniz?" Bakışlarımı kapının oraya çevirdim. On beş yaşlarında ilk girişte kavga eden çocuklardan biriydi. Esmer, kahverengi gözlü ve minyon bir kızdı.

"Teşekkür ederim."

"İstiyor musunuz, istemiyor musunuz yani?" dedi çekingen bir sesle.

"Hayır istemiyorum."

Sıkıntıyla yaklaşıp karşımdaki yere Toprak'ın yanına oturdu. Çekingen ve biraz umursamaz duruyordu. Bana özellikle bakmadığını fark etmiştim.

"Adın ne?" diye sordum yüzüne bakarken.

"Su."

"Güzel ve hoş bir isimmiş."

Omuzlarını silkip gözünü benden hariç her yere çevirdi.

Gözümü yüzüne çevirip incelemeye devam ettim.

İlk bakışta içine kapanık biri olduğunu söylemek en göze çarpan özelliğiydi. Bakışları sadece ilk odaya girdiğinde bana değmişti. Gözlerimin üzerinde olduğunu hissetmiş gibi rahatsızca yerinde hareketlendi. Rahatsız olmasını istemeyerek, bakışlarımı çekip yanındaki Toprak'a çevirdim. O da bana baktığı için göz göze gelmiştik. Hafifçe gülümsedim. Aynı düz ifadeyle yüzüme baktı.

"Selam." Odaya, karşımdaki kızla saç baş giren oğlan girdi. Esmer yakışıklı bir oğlandı. Yüz hatları keskin, çene hatları belirgindi. Yanları kısa üstü biraz daha uzun olan saçları özenle taranmış duruyordu. Zayıf ve uzun boyluydu.

"Selam." Karşımdaki kızsa tersce ona bakmıştı ve kafasını diğer tarafa çevirmişti.

Beni baştan aşağı süzdü oğlan. "Ateş ben."

"Aslı." dedim gülümseyerek.

Toprak'ın yanındaki diğer tarafada o oturdu. Bana neden burada olduğumu merak ettiğini gösteren bir şekilde bakıyordu.

"Babanız gelince neden burada olduğumu açıklarız." dedim sessizlik rahatsız edici olduğunda.

"Amcamız." dedi Su, bakışları benim üzerimde değildi.