3. BÖLÜM: UÇMAK İÇİN ÖNCE KENDİNİ BİLMEK GEREKİR

371 23 2
                                    


Lütfen yıldızı parlatmayı ve 

BOLCA satır arası yorum yazmayı unutmayın. 

Sevgiyle.

Asıl kurgu beşinci bölümün sonunda başlayacaktır. Bu bölümleri kısa ve geçiş bölümü olarak görebilirsiniz. Kaoslu ve bol çekimli bölümler yazmakta sabırsızlanıyorum.

Kendinizi hazırlayın. :)

Keyifle okuyun. 


Oops! Ang larawang ito ay hindi sumusunod sa aming mga alituntunin sa nilalaman. Upang magpatuloy sa pag-publish, subukan itong alisin o mag-upload ng bago.


3. BÖLÜM: UÇMAK İÇİN ÖNCE KENDİNİ BİLMEK GEREKİR

Dalgalarda sürükleniyorum.

Dibe çöktükçe bilincimi yitiriyorum.

Bilmediğim bir yerden gaipten sesler duyuyorum ya da belki sahiden de deliriyorum.

''Henüz her sonun yeni bir başlangıç olduğunu bilmiyorsun,'' diyor biri.

Ona dönüp de bakıyorum. Tanıdık geliyor sanki bana. Anlıyorum esasında, zihnimden süzülenin kim olduğunu. Ama onda en sevdiğim özellik, benden uzak durduğu zamanlar oluyor. Çünkü ben bir kahraman değilim. Basit bir insanım. Sıradanım. Öyle afra tafra yapsam da aslında aciz bir korkağım.

''Seni ben koruyacaksın,'' diyor. Rüzgârda hışırdıyor yaprakları. Her zaman nasıl da büyüleyici göründüğünü merak ediyorum doğrusu. Işıltılı, parlak ve mücevherler gibi değerli kendisi. Kökünde sakladığı o taşı bana gösteriyor. Dışı elmas ile kaplı. Asıl korunması gereken ise içindeki jadeit taşı.

''Alt tarafı bir taş,'' diyorum. ''Dünyada bundan çok var.''

''Sana söylemiştim,'' diyor.

''Neyi?'' diyorum.

''Ölümsüzlük taşını,'' diye cevap veriyor. ''Peşindeler. Yerimi sadece sen biliyorsun.''

Tek bildiğim Tigir Dağı'nda olması. Zaten ondan başka bir şey de göremiyorum. Sanki bulanık bir sis perdesi gözümün önünde belirmiş, benimle hemen ardından konuşuyor. Ama onun Yaşam Ağacı olduğunu bilecek kadar aklım başında.

''Kendini dahi koruması bilmeyen bir ağaç ile işim olmaz,'' diyerek küstahça cevap veriyorum. ''Hem kısasa kısas. Sen beni iblislerden kurtarmaya tenezzül bile etmedin.''

''Ben seni değil, sen beni koruyacaksın.''

''Buna mecbur değilim,'' diyorum.

''Bazen kimse mecbur olmadığı vazifelerde bulunur,'' diyor.

MAHLUKLAR VE KAHRAMANLARTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon