5

14.3K 640 112
                                    

12.01.2022

Parmaklarım arasında işaret parmağımdan yüzük parmağıma hareket ettirdiğim gümüş işlemeli Beretta 92 FS tabancayı döndürmeyi bırakıp belimdeki kemere yerleştirdim. 

Mesajı almamın üzerinden bir saat gibi bir süre geçmişti, tabir-i caizse koşturarak eve gelmiş, duş almış ve hazırlanmaya başlamıştım.

Altımda siyah bolca bir kumaş pantolon vardı. İçime beyaz crop,  onun üstüne de siyah oversize blazer ceket giymiştim.

Saçlarımı klipsli toka ile arkadan toplamış önlerini de arkaya doğru sabitlemiş Bella Hadid topuzu yapmıştım.

E yanına gideceğimiz adam eximiz olunca hazırlanmak da farz oluyordu.

Eski sevgilim, aslında tam da eskide kalamayan eski sevgilim.

O beni özleyince konum atar kavgaya çağırır, ben onu özleyince kavgaya çağırırdım.

Aramızdaki şey hiçbir zaman tamamen bitmemişti.

Yeri çok farklıydı.

Hayatımda değer verdiğim tek insan oydu. Başka hiç kimse yoktu. O çok zorlayarak hayatıma girmiş büyük bir yer edinmişti.

Sonrasında benim isteğim üzerine ilişkiyi bitirmiştik. Tek başıma olmam gerektiğini düşündüğüm zamandı.

Alınan yanlış kararlardan sadece biriydi.

Üstüme siyah uzun kabanımı da giydiğimde full kombine bakmak için boy aynamın önğne geçtim.

Makyajım olmuştu, kombinim baya iyi olmuştu.

Çok taşşaklı duruyordum.

Çanta olarak çok da büyük olmayan Hermes Birkin almıştım. Onu da koluma takıp kolumu yukarı doğru kıvırdım.

Bütün olarak kombinim güzel görünüyordu.

Exi pişman edebilecek bir kombin miydi?

Evet.

Çantam zaten hazırdı onu hiç ellemeden sadece çalışma masamın üzerinden telefonumu aldım.

Odadan çıktığımda topuklarımın zemine vuran sesi ile merdivenlere yöneldim.

Merdivenleri yavaş yavaş indiğimde direkt kapıya ilerledim. Kapının yanına geldiğimde duvara gömülü portmantonun yanındaki ufak dolabın kapağını açıp oradan G kasa Mercedes anahtarı alıp kapağı geri kapattım.

Gideceğim yer şehir içindeydi, her an çevirmeye denk gelebilirdim ama üzeirmdeki kıyafetlerden ve yüzümdeki makyajdan dolayı çevirmezlerdi.

Gerçi bunda altımdaki arabanın da katkısı vardı. Yalanlasak bile para hep en büyük kapı olacaktı.

Evin arka tarafına doğru giderken bana doğru geldiğini gördüğüm abimle yüzümü buruşturmuştum.

"Maviş naber ya?" Diyerek yanıma yaklaşan Selim ile ben de ona adımlamaya başladım.

"İyi, sen?" Dediğimde o da iyi olduğu ile ilgili bir kaç şey zırvalamıştı.

"Hazırlanmışsın, nereye böyle?" Diye yeni bir soru sorduğunda onun da tanıdığı ismi uzun zaman sonra tekrar zikrettim.

"Boran çağırdı." Manita biraz kürttü de.

"Selam söyle." Diyerek yanımdan geçip gitmişti.

Şüko.

Adımlarımı hızlı hızlı atarak arabaya ulaşmıştım.

Arabanın şoför koltuğuna yerleştiğimde elimdeki çantayı yan koltuğa bıraktım. Üstümdeki Kaşe kabanı da çıkartıp çantamın yanına koydum.

LuziaWhere stories live. Discover now