03.05.2023
"Bu amına koyduğumun dalyarrağı da mı geliyor?" Diyen Serhan ile bakışlarım onun baktığı tarafa çevrilmişti.
Yeni kelime kilidi açılmıştı Serhan'ın, her önüne gelene dalyarrak diyordu.
"Öf yeter sus ya." Dediğimde yüzünü şekilden şekile sokup sessizce taklidimi yapmıştı.
"Bana uçakla gideceğimiz bilgisi neden daha önce verilmedi?" Diye soran Barlas ile hepimizin bakışları ona doğru dönmüştü.
Gezi tanıtımı için dağıtılan broşürde havalimanına otobüs ile gideceğimiz, şehirler arası ulaşımı uçak ile yapacağımız yazıyordu.
Gerçi Barlas en son broşürü rulo yapıp Alp'in götüne sokmakla tehdit ediyordu.
"Şu herifi alın atın ya." Diyen Alp ile hepimiz gülmüştük.
Havalimanındaydık, okuldan otobüse binip havalimanına gelmiş ve içeri girmiştik, kapının açılmasını bekliyorduk.
"Bıktım çok bıktım."
Tamam.
Biraz ilerimizdeki kapının açılmasıyla diğer yolcular ve bizim okulun öğrencileri biletleri gösterip içeri girmeye başlamışlardı. Bizim gibi açılınca sıraya girmeyi bekleyen yolcularda kapıya doğru ilerlemeye başlamıştı.
Ayağa kalktığımda Kaan'ın kucağındaki hırkamı alıp üzerime giydim. Bekleme koltuklarında duran, valizlerimle vermediğim çantanın içerisine yine Kaan'ın kucağında olan şapkamı koyup çantayı kapatmadan fotoğrafını çekip genç aile grubuna attım.
yürüyemeyenler
Siz:
Hazar:
Hazar: abiniz işinde gücünde
Asrın: ok
Hazar: piç
Asrın:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Luzia
Short StoryAilenin ne demek olduğunu bilmiyordum, aslında ailenin samimiyetsiz, yalandan gülümsemelerle geçen akşam yemeklerinden, dışarıya karşı aldatmaca için olan sahte sevgilerden, nefretten ibaret olduğunu sanırdım. Normal olan yetiştirildiğim hayat deği...