7.bölüm: PAPARAZZİ

262 211 11
                                    

"ananı..!" Kutay öne doğru eğildi ve acıyla inledi.

Ay gitti yumurta gibi çocuk!

Sus sus deme öyle

Çocuğu olmayacak artık

"k-kutay?" sesim boğuk çıktığı için boğazımı temizledim. "Kutay? İyi misin? Ay ben özür dilerim ya gerçekten özür dilerim yani bilerek yapmadım ama aslında bilerekte yapabilirdim ama yapmadım sen anladın işte ne demek istediğimi ay çok acıyor mu ya? Eyvaaah! Desene gitti senin çocuk hayallerin. Çocuğun olur değil mi aman öf ne alaka şuan çocuk asl-" ben konuşurken Kutay bir anda beni ayağımdan çekip beni yere düşürdü "hiiii!!!"

Yaz ayında bu yerler nasıl çamur olabiliyor?! Her yerim çamur oldu! "Allah belanı versin Kutay! Her yerim mahvoldu!" ellerimi silkeledim ayağa kalkarken Kutay gene beni yere itti. "geç düş yere senin yüzünden çocuğum olmayacak. Bunun suçunu nasıl üstleneceksin sen?!"

Lütfen şaka yapıyor olsun

Bence yapmıyor

-Salak mısın- bakışı attım Kutay'a "Kutay salak salak konuşma kaldır beni her yerimi kirlettin bunun bedeli ağır olacak" dedim. "seni kaldıracağımı bekliyorsan çok beklersin. Geç kendin kalk hak ettin bunu." SEN İSTİYOR DAYAK?! "Kutay kaldır beni hemen!" Kutay bir süre bana baktı ve sonra elini uzattı. "kalkıyorsan hemen kalk sana üç saniye veriyorum. 1,2,3!" elinden destek aldım kalkıyordum ki üç diyip elini geri çekip beni tekrar yere düşürdü. O anlık sinirle çığlık attım.

Az bağır az! Bu da kulak yani. Çocuğuma bak nasıl rahatsız oldu kulaklarını kapıyor.

Kapa çeneni!

"Kutay. Sen. Bittin!" yerimden kalktığım gibi Kutay'ın sırtına atladım. Kutay beni sırtından atmaya çalışıyordu bense o esnada rast gele Kutay'a vuruyordum. "Aptal, Gerizekalı, odun kafalı, kas yığını, kıt beyinli, egoman,..."

"lan yeter in sırtımdan bana bak harcarım kızım seni acımam." Ay totomun kenarı. "yeter be sıkıldım bu laftan harca nasıl harcıyorsun merak ettim hadi yiyorsa harca." Dedim ve vurmaya devam ettim. Kutay bileğimden yakaladı ve beni sırtından aşağı attı. Sert bir şekilde yere düştüm. "canım acıdı ayı!" bir yandan da ağrıyan popomu ovuşturdum.

"harcarım demiştim. İki güldüğüme falan bakma acımam kimseye. Hadi ben gittim sen de nasıl geliyorsan gel." Arkasından şaşkınca baka kaldım. Yaklaşık 10 adımdan sonra döndü ve "ha bu arada sağ ol çadır için eminim rahat uyuyacağız." Dedi. Ve arkasını dönüp gitti.

Bir süre daha bekledim daha sonra Kutay'ın gittiği yoldan ilerlemeye başladım. Ama bir süre sonra her yer birbiriyle aynı gelmeye başladı bu nereden döndü tam da bilmiyorum ki!

Orada bekleyeceğine gitseydin ya peşinden salak!

Kessene sen sesini. Ne bileyim ben her yerin ağaç olduğunu?

Ya sen iyi misin? Ormandayız ORMANDA!!!

Ben bir an unuttum.

Arkamdan gelen ayak sesleriyle arkamı döndüm ama orada kimse yoktu. "biri var mı?" diye sordum ama ses çıkmadı. Oradaki çalı biraz daha kıpırdayınca bir adım geri gittim. "kim var orada?" ağaç daha fazla sallanmaya başladığında elime bir taş aldım ve oraya doğru yürümeye başladım. "bana bak her kimsen çık dışarı. Acımam!" çalı biraz daha sallandı ve sonra durdu. Ama sizce Açelya durur mu?

Durmaz.

Aha şu şeri de olmasa ben ne yapardım!

Hiçbir şey yapamazdın. Neyse canım, beni övmeyi bırak da şu ağaca git.

Elimdeki taşı daha çok sıkıp çalının önüne gittim. Çalı biraz daha sallandı ve sonra durdu. Karşıma bir kişinin çığlık atıp çıkmasıyla benim onun kafasına büyük taşı geçirmem bir oldu. Şoku atlatıp o kişiye baktığımda şaşırmamıştım. "Ece?"

Ne işi var bu muşmula suratlının

Ben ne bilem

Ece bir süre bana baktı, sonra kafasını yandaki ağaca çevirip baktı. Ben –her ne kadar sevmesem de- eceyi kaldırmak için elini uzattığımda bir anda bana bağırmaya başladı. "ah! Açelya ne yapıyorsun?! Hayır yani ne var bunda? Alt tarafı senden özür dilemeye gelmiştim. Niye bana saldırdın?" diyip ağlamaya başladı. Ben daha ne yaptığını anlamadan ağacın arkasından Nil geldi.

"neyin peşindesiniz siz?" soru sorduğuma bakmayın anladım herhalde videoya çekildiğimizi o kadar salak değilim. Nil gülerek elindeki telefonu salladı "tatlım bunu sınıftakiler görse ne derler sence? Kızın kafasını yardın resmen. Tabiî ki de bize inanırlar. O yüzden uslu ol sana zarar gelmesin."

Ay haspam! Sıkıntı gelse kaç yazacaktı acaba.

Hee hiç deme

Yer cücesi gelmiş bir de özür diliyor senden.

Hallederiz anam. Sen takılma.

"peki ya ben sizin çektiğinizi düşünüp ses kaydını açık bırakmışsam'" dedim. İkisi de mora doğru dönüyorlardı.

TOP AĞLARDAAA!!!! Açelya gene yaptı yapacağını! Helal olsun diyor diğer golleri umutla bekliyoruz.

Karşımdaki rakiplerim kolay olduklarından dolayı çok bir sorun yaşamadım. Çok sağ olun.

"Şuan telefonun yanında yok. Bu da demek oluyor ki senin ses kaydı hayallerin suya düştü bebeğim." Ece ve Nil yumruk tokuşturdu. "bu sırada başım çok ağrıyor ve şişti büyük ihtimalle. Acaba o senin arkanda duranlar bunları gördükten sonra ne düşünecekler? Bu sırada sizin sayenizde elimde başka kozlarınız da var." Bu Nil dayak istiyor herhalde?

Ne kozu diyor bu?

Ellerinde koz yoktur ki bunların. Şuan akılınca benimle oynuyor.

"kız, Nil! Sen paparazziliğe mi başladın? Valla yakışmışta ha eline. Tam sizlik yani. Bence gidin şu 2.Sayfa gibi bir program da yapın. Malum lafta herkesin kozu var elinizde. İyi para kaldırırsınız işten. Ama ben de biraz pay isterim, malum fikir benden çıktı." Dedim gülerek.

Nil sinirden kızarmıştı. Burnundan gergince nefes verdi. "ya benden şuanda özür dilersin, ya da telefondakileri herkes görür." Dedi.

Yapmacık bir şekilde "ay çok özür dilerim. Kızlar affedin beni lütfen, ne isterseniz yaparım ama o video falan ortaya çıkmasın lütfen." Dedim. Cümlemin sonunda göz devirdiklerinde güldüm.

"istediğine göster. Herkes kimin ne olduğunu biliyor tatlım. Benim için hiç fark etmez ama şunu unutma senin elindeki kozlar gibi benim de elimde kozlar var. Kapiş?" göz kırpıp aralarından geçtim.

OMEN TONREM!!!! Açelya hanım neler neler yapıyorsunuz! Şuanda seyirciler kafayı yiyor. Karşı tarafın izleyicileri için ambulans çağırıyoruz. Bu kadar büyük gol yememişlerdi.

Şeri güldürme beni dur vdkv. Şuan ciddi bir şey var. Kaybolduk!

***

yeni bölümle karşınızdayım!!! nasılsınız? hayat nasıl gidiyor?

ay bu Kutay'ın Açelya'yı ormanda bırakmasına ne demeli? vicdansız çocuk ya!

peki Ece ve Nil'in her yerden çıkması? bir salmıyorlar şu kızçeleri ya!

bu bölüm hakkındaki düşünceleriniz neler? 

sizce Açelya kampı bulabilecek mi?

paragraflar arası yorum yapmayı ve bölümlere vote atmayı unutmayınız. 

yeni bölümlerde görüşmek üzere! SEVİLİYORSUNUZ!!!

ANEMON DÖNGÜSÜWhere stories live. Discover now