30. Bölüm | İsteme

Começar do início
                                    

"Farkındayım, senin düşünceni de elbette merak ediyorum. Sadece bir fikir sundum." Dedim.

"Emin misin bu konuda? Çünkü ben dünden hazırım. Sadece seni düşünüyorum."

"Eminim Demir. Böylesi daha iyi olacak."

"Ablanlar da 3 hafta sonra evleniyor, o zamanı da bekleyebiliriz."

"Bu hafta istemeye gelseniz, haftaya da sadece bir nikah kıyarız. Çağırmak istediğin akrabaların olursa anlayışla karşılarım. Benim için sadece ailem olacak. Gerisi ablamın düğününde evlendiğimi öğrense de olur." Dedim onu hiç duymuyor gibi.

"Benim çağırmak istediğim kimse yok. Sadece ailem olur."

Arabada sessizlik oluşmuş birbirimizin gözlerinin içine bakarken bir anda telefonu çalmaya başladı. Telefonu hoparlöre verirken abim arıyordu.

"Demir, neredesiniz?" Sesi kulaklarımı doldurdu.

"Önüme bir şey çıktı sandım da bir şey yokmuş, geliyoruz şimdi." Dedi Demir.

"Tamam, Şura zaten mekanı biliyor."

"Tamamdır, görüşürüz." Diyerek kapattı Demir.

Arabayı tekrar çalıştırırken "ailene ne zaman söyleyeceksin?" Diye sordu.

"Bu hafta." Dedim gülümseyerek.

Arabayı kahkahası doldururken "sen çok ciddisin." Dedi.

Onu başımla onaylarken bir iç çektim. Benim için hiç kolay olmayacak bir haftaydı. Annem küplere binecekti kesin. Onca şey nasıl yetişecek diyecek, iptal etmemi isteyecek sonra da evde kalacağımı düşünüp bütün işlere ceza olarak beni öne sürecekti. Hatta öyle ki babama bile benim söylememi isteyecekti ve ben bu görevi abime paslayacaktım. Eh, biz de biliyorduk artık bir şeyler.

Demir'e tarif ettiğim mekana gelirken birlikte girdik içeri. Gözlerim bizimkileri ararken Demir'in beni yönlendirmesiyle görebilmiştim hepsini. Yanlarına gidip selam vererek otururken Demir de yanıma yerleşti.

"Aramıza hoşgeldin Ahu. Seni birçok kez dinledim ama canlı görmek bir başka." Dedim gülümseyerek.

"Ben de sizi birçok kez duydum. Gerçekten Burhan'ın anlattığı kadar eğlenceli ve iyi insanlarsınız. Hoşbuldum." Dedi nazikçe.

Burhan'a göz kırarken "yapayım mı bir güzellik?" Dedim.

"Yap bakalım ama çok abartma. Sırf hevesini almanı istediğim için." Dedi uyarırken.

"Tamam, şimdi Ahu'cum bizim ailenin de kuralları var tabii. Sana onlardan bahsetmek istiyorum. Yoksa seni aramıza kabul etmekte zorlananlar olabilir." Dedim ciddiyetle. Tabikide öyle bir şey yoktu.

"Tabii, seni dinliyorum."

"Her sabah kalktığında kayınvalidenin evine gitmelisin. Güzel bir kahvaltı hazırlamak şart tabii, akşam yemeklerinde de el açması çarşaf böreği bizde olmazsa olmazdır. O yoksa kimse sofraya oturmaz. Her zaman herkes aynı saatte o masaya oturmalı. Eğer geç gidersen olmaz." Dedim üzülüyormuş gibi.

"Başka?" Dedi gergince.

"Şöyle ki bu sadece başlangıçtı. Bizde her sabah ve akşam yemeklerden sonra ev süpürülür. Sonra da çay faslı başlar. Yani kısacası kendi evine bir yatmaya gideceksin gibi bir durum oluşuyor." Dedim.

Burhan'ın gözleri büyürken "tamam yeter bu kadar." Dedi.

Ahu dönüp ona bakarken "sadece şaka yapıyor. Görümcelik havasını almak istiyor. Aynı şeyi Hatice'ye de yaptı. Senlik bir durum değil Ahu'm." Dedi Burhan.

KesişimOnde histórias criam vida. Descubra agora