♣️ 19. Bölüm - ZAAFIMIZ ♣️

Start from the beginning
                                    

"Sen bin yenge arkaya, ben öne binerim."

diyerek abisine kaş göz işareti yaptı. Bevan kardeşindeki gözünü tekrardan üzerime doğrultmuştu ki bakışlarımı çekmeden arabaya bindim. Kapımı kapattığımda hızla açılan kapı ile kalp atışım hızlanmıştı, en ufak konularda bile hemen sinirleniyordu. Üstelik haklı olan ben olsam bile..

♣️♣️♣️

Uzun süren yolculuk devam ederken Zilan radyoya uzanıp açtığında evlendiğim günden beri müzik dinlemediğim aklıma gelmişti.

Her şeyimi sonlandırmış olmam bir kez daha canımı yakmıştı.

Buraya sözde hayalimi gerçekleştirmek için gelmiştim fakat olmamıştı, hiç bir zaman da olmayacaktı. O halde burada ne işim vardı!? Onun karısı olmak istemiyordum, ailemi kaybetmemi sağlayan toplulukların yaşadığı topraklarda nefesimi salmak istemiyordum.

Ben onu istemiyordum..

Zilan bir süre gezindiği listeden sonunda bir parça seçmişti ki gelen tanıdık fon ile Zilan:

"Sanırım bu sana iyi gelecek."

deyip dikiz aynasından göz kırpınca buruk bir tebessüm ettim. Göz yaşlarım akmamak için adeta mücadele veriyordu. Derin bir nefes alıp başımı cama yasladım. Sevdiğim Mor Ve Ötesi'nin - Bir Derdim Var parçası çalıyordu. Fon yeri bitmiş artık sözleri başlamıştı ki ağlamamak için derin bir nefes almak zorunda kalmıştım.

Bir derdim var artık, tutamam içimde

Gitsem nereye kadar, kalsam neye yarar?

Hiç anlatamadım, hiç anlamadılar

Sözleri o kadar beni anlatıyordu ki buna yemin edebilirdim fakat kanıtlayamazdım.

Şarkı devam ederken gözlerim ilk defa ona kaymıştı. Direksiyonu her ne kadar sıkıyorsa eli kıpkırmızı olmuştu. Bir süre usulca saçlarına gözüm takılmıştı. Hafif kıvırcık olması hep elleme isteğimi getirmişti. Bana kapalı olmasından dolayı hiç dokunamamıştım.

Şarkının tınısı derinleşirken Bevan arabayı daha hızlı sürüyordu, fona kapılıyor misalinden..

Bir süre sonra hızından rahatsız olan Zilan: "abi yavaş biraz, uçuracaksın bizi." dediğinde Bevan aniden frene bastı. Dengemi kaybedip biraz öne sürüklenmiştim ki kendimi toplayıp geri yaslandım. Dikiz aynasından arkaya baktığını gördüğüm an bakışlarını hızla yola geri çekti. Bende daha fazla bakmayıp camdaki pamuk tarlalarını izlemeye devam ettim.

♣️♣️♣️

Uzun süren yolculuğun ardından Bevan bizi eve bırakmış sonrasında işinin olduğunu söyleyip gitmişti. Konağın içine girdiğimiz zaman odama çıkacaktım ki Zilan'ın konuşması ile durmak zorunda kaldım.

"Her ne oldu bilmiyorum ama akşam ailece yemek yiyeceğiz, lütfen kendini toparla."

konuşmasının sonunda 'yenge' dememesi ve ses tonu dikkatimi çekmişti ki yönümü ona çevirdim. Bakışları üzerime değmiyor, ellerinde tur atıyordu. Kendimi sebepsizce suçlu hissedip çıktığım iki kademeyi geri indim. Derin bir nefes alıp yanına ilerlediğimde tereddütle yüzüme baktı. Tebessüm ettiğimde o da aynı buruklukla karşılık vermişti. Bana Beril'i hatırlatıyor, gülümsememi sağlıyordu. Kolumu açıp sarılması için beklemiştim ki duru bakışları ile arkasına dönerek mutfağa ilerlemişti.

"Yemek için toparlanman lazım. İyi dinlenmeler."

deyip hızla mutfağa girdi. Kolum hala açık bir şekilde beklerken onu kırdığımı anlamıştım ama neden, hiç bir şey olmamışken neden hep ben insanları kırıyor düşüncesine kapılıyordum? Niye annemden başka hiç kimse benim hissetiklerimi önemsemiyordu..

Elemkârâne Where stories live. Discover now