Savaştan bir süre sonra Deya'yı kahreden iki olay gerçekleşti. Birincisi, Jacob kayıplara karışmıştı! Deya Charlie tarafından asılan kayıp ilanlarına bakarak hüngür şakırt Jake'ciğim nerede diye ağlıyordu!
İkincisi, Bella ve Edward harbi evleniyorlardı!!!!! Deya'ya davetiye biraz geç ulaşmıştı. Deya hafiften deli (üstün zekalı insanlar hafiften deli olur) olduğu için yine kendi kendine konuşmaya başladı.
"Ahan davetiye geldi sonunda... Anaskm* bi dk... LAN JACOB'A DA MI GÖNDERDİNİZ O..... ÇOCUKLARI!! ONDAN MI GİTTİ!"
Sonra Deya Jacob'ın sürüsünden Seth ile karşılaştı.
"Seth'cim naber? Seni gördüğüm baya iyi oldu!"
"Nasılsın Deyacım?"
"İyiyim de... Jacob nasıl?"
"Nasıl olsun işte bok gibi. Ama iyi durumda."
"Oh be..."
Bu kurt adamlarda sürüdekiler resmen tek beyin hücresi paylaşıyorlardı. Yani kurtken birbirlerinin düşüncelerini duyuyorlar gibi bir şeydi. Bu yüzden Seth Jacob'ın durumunu bilebiliyordu uzaktan da olsa.
Deya "bok gibi, ama iyi durumda" lafını bi an çözümleyemedi ama demek ki modu kötü ama hayattaydı Jake, oh be!
Sonraki günlerden bir gün Deya kendini acayip bir gelinin kız kardeşi elbisesi içerisinde buldu. Gözlükleri çıkarılmış, kafasına balerin topuzu yapılmıştı... Alice onu düğüne hazırlıyordu?!!!!!
"Alice yapma, ben Deya'yım ben böyle olamam ya!"
"Niye olamazmışsın? Sen gelinin bff'isin!"
"Ama bari gözlüğümü ver göremiyom!"
"Lens aldım sana"
"OF"
Bu Cullen'lar da para sıçıyordu afedersiniz.
Edward ve Bella'nın düğün davetiyesi bile dağıtılmış olabilirdi. Fakat Deya hala davasından vazgeçmemişti, kesinlikle ayıracaktı bu ikisini. Yepyeni bir planı vardı.
Alice'in elinden kurtulup gözlüklerini taktığı gibi telefonunu alıp annesini aradı.
"Alo anne? Bütün ülkeyi topla, düğüne gelin. Nikahı kıyma potansiyeli olan herkesi mangalla meşgul etmeliyiz. Vampir... Aman neyse gelin siz."
"Kız Deya neden meşgul ediyoz?"
"Şaka annecim şaka. Espri yaptım."
Eğer mangal yaparlarsa düğüne gelecek vampir misafirler alevlerden korkup kaçacaklardı. Hem Erik Dalı da çalarlardı, heheyt!
Ve sonunda o gün geldi... Bella ve Edward'ın düğün günü!! Herkes düğün havasındayken Deya fısıldayarak düğüne teşrif eden Türk dostlara komut veriyordu.
"Mangalları getirin! Erik dalını başlatın! Hadi çabuk ya! Biri papazı tutsun da nikah olmasın!"
Ve plan takır takır işliyordu... Her yerde mangal yakmış, erik dalı ile göbek atan Türkler vardı! Fakat Deya her şeyi garantilemek için backup planını uygulama amacıyla ormanda, Carlisle'nin doktor olması sebebiyle sahip olduğu kan bankasındaki kanları yere döküyordu!!
"Hehhehe, Carlisle'ın kan bankasını döktüm! Vampirler buna gelsin şimdi! Ben bi düğüne bakayım..."
Ve Deya döndüğünde sönmüş mangallarla karşılaşmasın mı???
"HAYIIIR MANGALLAR NİYE SÖNDÜ? NİKAHI KIYIYOLAAAAAAAR!!!"
Koşarak Bella'ların yanına uçtu!
"Bella! Bu nikah kıyılamaz! DURUUUUUUN!"
"Deya?!!"
"SİZ EVLENEMEZSİNİZ! BU NİKAH KIYILAMAZ!"
"Canım knkm, iyiliğimi düşündüğünü biliyorum. Ama evlendik."
"AAAAAAA!"
Deya planının başarısızlığı karşısında paramparça olmuştu! Nasıl olabilmişti bu, nasıl mangallar sönmüştü?
Deya çareyi derhal oradan uzaklaşmakta buldu...
*"aNa sKm" kalıbı çok meşhurdu bunu yazdığım zamanlar. Cringe de olsa benim de dilime takılmış.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
deya'nın maceraları | deya in twilight | TAMAMLANDI!!!!
Fanfictiondeya alacakaranlık kitaplarını okuyup hiç beğenmediğinde bella ve edward'ı ayırmaya karar vermişti. ve bunun için ilk olarak bella'nın bff'i olmalıydı... deya hikayelere girip orada bir karakter oluyor. inanılmaz maceralar yaşıyor. kendisi bir gün t...
