18.'Tüm Bir Yıl Seni Öpeceğim Sanırım.'

5.9K 673 366
                                    


İyi okumalar ben bir kısmetse olur izleyip yorumlarınızı okumaya gelicem o yüzden bolca yorum alabilir miyimmm 🧚‍♀️

*🤍*

"Ne?"

Jisung bakışlarını kaçırırken parmaklarını kristal bardağın üzerinde gezdirdi.

"Duydun işte. Benimle yatmak istiyor musun diyorum?"

Minho bir kaç kez dudaklarını açıp kapatmıştı. "Ciddi misin şu an?"

Jisung başını kaldırarak Minho'ya baktı. "Evet. Şaka ya da ironi değil. Gerçekten soruyorum. Evet mi hayır mı?"

Minho başını elleriyle sıvazladı. "Evet ama hayır. Seninle yatmak istiyorum ama şu an değil."

"Niye müsait gününde değil misin?" Jisung gerginliğini yatıştırmak için yaptığı şakaya yüzünü buruşturdu.

"Hayır, çünkü senin gerçekten istediğini düşünmüyorum. Şu an kör kütük sarhoş değilsen de ayık da değilsin. Benimle yatmak istediğini gerçekten düşünsem seni reddeder miyim sanıyorsun?"

Jisung, yüzü düz bir ifade alırken bakışlarını tekrar ellerine indirdi. Amacı gerçekten sadece Jisung'u elde etmekse ne diye bu kadar ince düşünecekti ki?

"Aklım yerinde. Ne dediğimi de biliyorum."

Minho yerinden kalkarak masadaki şarap şişesini aldı. Bardağını kırmızı sıvıyla doldururken konuştu. "Ne dediğini biliyorsun. Peki ya ne istediğini? Gerçekten benimle yatmak mı istiyorsun yoksa benimle yatmanın ne getireceğini mi öğrenmek istiyorsun?"

Elindeki bardakla yerine oturmak yerine Jisung'un oturduğu koltuğun önüne yürümüş ve karşısına, orta sehpanın üzerine oturmuştu.

Jisung yakınındaki yüzden bakışlarını çekmemeye çalışırken cevap verdi."Ne fark eder?"

"Çok şey. Eğer gerçekten benimle yatmak istiyorsan bir dakika durmam. Ama-"

"Durma o zaman." Jisung kekelemeden söylediği için şükretti.

Minho, Jisung'un davetkar cümlesiyle gülümsedi ve bardağı masaya bırakarak yerinden kalktı. Oturduğu koltukta Jisung'un üzerine eğilirken Jisung da gerginde arkasına yaslanmıştı. Büyük olan bir bacağını kırarak koltuğa yasarken bir eli de Jisung'un başını yasladığı yerden destek alıyordu.

Yüzleri arasından beş santimden fazlası yokken konuştu." Son kez soruyorum. Emin misin?"

Jisung bir cevap vermedi. Sadece başını titrekçe sallayabilmişti.

Jisung'dan aldığı onay üzerine Minho son kez Jisung'un gözlerinin içine baktı ve dudaklarını yavaşça diğerinin dudaklarının üzerine kapattı.

Boşta olan eli Jisung'un yanağını sıyırarak boynu ve çenesi arasındaki bir çizgide durduğunda Jisung da Minho'nun siyah gömleğini tutuyordu.

Minho yavaş başlattığı öpücüğü derinleştirerek diğerinin alt dudağını dudaklarının arasına aldı. Jisung neredeyse hiçbir şey yapmıyor sadece Minho'ya izin veriyordu.

Jisung'un alt dudağını serbest bırakan Minho bu sefer üst dudağını istila etmişti. Jisung'un kalp atışları kulaklarını doldururken Minho'nun yavaşça geri çekildiğini hissetti.

"Mutlu yıllar." Minho'nun sesinin hemen ardından birkaç havai fişek sesi duyan Jisung'un gözleri camdan dışarı kayarken gördüğü manzarayla yeni yıla girdiklerini anladı. Öpücük ona bunun bir yılbaşı gecesi olduğunu bile unutturmuştu.

Minho Jisung'un yüzünü yanağını tutarak tekrar kendisine çevirdi. "Yeni yıla nasıl girersen öyle geçermiş derler. Tüm bir yıl seni öpeceğim sanırım."

Eliyle Jisung'un hafif kızmızılaşmış dudaklarını okşarken devam etti. "Öptüğümde bile titreyip seninle yatmamı bekliyorsun. Seni deli gibi istesem de beni istemediğin sürece sana dokunmam."

Jisung şaşkınlıkla üstünden çekilip karşısındaki koltuğa oturan Minho'ya baktı. Kendisini öpmeye başladığı anda sevişeceklerine emin olmuştu.

Hyunjin'in dediği gibi tek amacı kendisiyle yatmak olsa bu şansı elde ettiğinde geri teper miydi? Minho gerçekten kendisini seviyor olabilir miydi?

"Uyuyalım sadece o zaman. Burada kalayım bu gece." Jisung oturduğu koltukta dikleşirken söylemişti.

Minho gülümsedi. "Gitmek istesen de bu saatte izin verir miyim sanıyorsun?"

***

Minho ile daha önce birlikte uyuduklarından mı bilmiyordu ama hiç gergin hissetmiyordu Jisung.

Saçlarında dolaşan Minho'nun eli ve beline dolanan kolla arkasındaki bedenin verdiği sıcaklık yüzünden mayışmış bir şekilde uzanıyordu.

"Üçüncü randevu hakkım. Hala duruyor biliyorsun değil mi?"

Jisung, Minho'nun sorusuyla kapattığı gözlerini açtı. Ay ışığının aydınlattığı odaya bakarken cevapladı. "Evet. Biliyorum."

"Son hakkım bu yüzden sen de kararını vermelisin."

Jisung yavaş arkasını dönerek ay ışığıyla aydınlanan yüze baktı. Şekilli burnu ve keskin yüz hatlarında gözlerini gezdirdi. Minho'nun da aynı şekilde kendisini incelediğini görebiliyordu.

"Ya fikrim değişmemişse ve seni reddedersem? Bu yüzden şansın varken teklifimi kabul etmeliydin."

"Reddedersen beni gerçekten hayatında istemiyorsun demektir. O zaman söz verdiğim gibi çıkarım hayatından. Teklifine gelince, kabul etseydim beni reddedince seni bırakmakta daha çok zorlanırdım."

Jisung gülerek yüzünü buruşturdu. Utandığını gizlemeye çalışıyordu.

Minho gülümseyen yüze ve kapalı göz kapaklarına bakarken kendisi de gülümsedi. Sağ eli Jisung'un yanağına çıkarken Jisung da gözlerini açmıştı.

"Biri mutlu oldu diye onun mutluluğuna mutlu olmak. Sadece aptal romantik filmlerde olur sanıyordum ama sen gülünce içim ısınıyor."

Jisung sessiz kalırken Minho devam etti.

"O yüzden izin ver seni hep mutlu edeyim. Beni reddetme Jisung."

*🤍*

Nbr slm

Yeni yıl bölümü bizimkileri öpüstürdüm

Ulan 19 yasina geldik ne bir first kissimiz var ne bir sevgilimiz

Öpüsmeden öpüsme sahnesi yazmak 😔

Hadi bb kendinize iyi bakın

soul' minsungWhere stories live. Discover now