soul' minsung

8.'Kendimi Koruyabilirim.'

Oy verin nolur ya sevin bu kitabı

Oyle bir bitkisel hayattayım ki bugün comeback olduğunu unutmuşum dershaneden gelip ölüm uykusuna yattıktan sonra uyanınca youtubeda mvyi görüp dedim bu rüya mı aq

İyi okumalar hadi

***

Jisung kolundaki ince kayışlı saate bakarken belini kütletti. Eunsung bir işi olduğu için onunla vardiyaları değişmeyi teklif etmişti. Bu yüzden gecenin ikisi olmasına rağmen hâla bardaydı. Yarın dersi olmadığı için şanslı olmalıydı.

Bar tezgahını silerken aklına dolan anlarla yüzünü buruşturdu ve sertçe silmeye devam etti. Yaklaşık bir haftadır onu görmüyordu. Şikayetçi olduğundan değil ama ettiği onca laftan sonra sürekli tetikte bir hareketini beklemişti.

Normalde erken çıktığından görmemesini normal buluyordu zaten ama bugün vardiyası geç olmasına rağmen görmemişti onu. Kafasını iki yana sallayarak düşüncelerinden kurtulmaya çalıştı.

Seungmin yarı sarhoş bedenini tezgaha dayarken Jisung'a doğru konuştu, "Git artık. Bundan sonrası bizde."

Jisung önlüğün iplerini çözdü ve boynundan çıkararak onu tezgahın kenarına bıraktı. "Gidiyorum şimdi. Yıkadığım bardakları tezgaha diz. Su lekesi kalacak yoksa."

Seungmin kolunu Jisung'un omzuna attı ve dalga geçer bir tonda konuştu, "Tamam anne. Yerleri de sileceğim yeter ki git."

Jisung gülümsedi ve daha fazla içmemesini tembihledikten Seungmin'in kolundan kurtularak üzerini değiştirmek üzere arka odaya doğru adımlamaya başladı.

***

Jisung üzerindeki siyah kot pantolon ve aynı renk geniş tişörtü ile normal göründüğünün farkındaydı fakat arkasında yürüyerek sözleriyle onu taciz eden adam kendisine normal gözüyle bakmıyor olmalıydı.

"Duymazdan mı geliyorsun? Bir bardan çıktığını gördüm. Bu saatte oradan çıkıp da nazlanamazsın."

Jisung gözlerini devirdi ve yürümeye devam etti. İlk defa başına gelmiyordu ve son da olmayacaktı. Böyle pislikler dünyanın her tarafındaydı.

Jisung adamın adımlarının hızlandığını duyduktan hemen sonra adam hızla Jisung'un önüne geçti ve Jisung durakladı.

Jisung adama baktı. Normal görünüyordu. Jisung'dan belki 7-8 yaş büyüktü. Giyimi güzeldi. Bu insan birilerinin iş arkadaşı, birilerinin otobüste yanında oturduğu kişi, bazılarının aynı masada yemek yediği biriydi.

Şimdi ise Jisung'un karşısındaki tacizciydi.

Jisung sesini sakin bir tonda tutmaya çalışarak konuştu, "Bayım, çok sarhoş görünüyorsunuz. Lütfen bir taksi bulup evinize dönün."

Adam gülümsedi ve Jisung'a doğru bir adım daha attı. "Duygulandım doğrusu. Beni düşünüyorsun ha? Evime birlikte gitmek ister misin?"

Jisung yüzünü buruşturdu. Bu durumda bağırıp çağırmak sadece olayı büyütecekti. En iyisi onu başından savmaktı.

"Bayım bakın-" Jisung'un sözü önüne geçen ve onu geriye çekerek kendi öne çıkan bedenle kesildi.

"Siktirip gider misin yoksa birileri zarar mı görmeli?" Minho düz bir ses tonuyla söylemişti ama bakışları son derece sert ve uyarandı.

Adam gülümsedi ve bir kahkaha patlattı. "Böyle güzel çocukları koruyan bir piçin teki olur zaten hep. Korumana değecek kadar güzel mi merak ettim."