13.'Benim Gözümden Sen.'

6.4K 821 567
                                    


İyi okumalar 🤍🤍🤍

***

"Yani benim mükemmel derecede iyi olan kendinden soğutma planlarım işe yaramadı öyle mi?"

Jisung, Seungmin'i başını sallayarak onayladı.

"Kıyafetleri sevimli buldu hatta. Garip bir şekilde o kadar da anlaşılmaz biri olmadığını anladım."

Seungmin bir süre sessiz kaldıktan sonra konuştu. "Jisung, galiba Minho senden gerçekten hoşlanıyor."

Jisung sabit yüz ifadesiyle Seungmin'e bakmaya devam etti ve cevapladı. "Biliyorum. Galiba."

"Peki ya sen?"

Jisung tırnaklarının kenarındaki etlerle uğraşırken cevapladı. "Bilmiyorum. Daha önce kimseye aşık olmamışken nasıl ayırt edebilirim."

Seungmin gülümsedi. Jisung hayır demiyorsa Seungmin'in anladığı bir şey vardı: Jisung'un Minho'ya karşı boş olmadığı.

"Çok kolay Jisung. Gün içerisinde onunla değilken bile onu düşünüyorsan, yanındayken kalbin hızlanıyorsa ve onu sevmenin getireceği bütün zorlukları üstlenmeye hazırsan işte bu kadar."

Jisung kararsız bakışlarını bar tezgahında gezdirdi. "Birini sevmeyi biliyor muyum emin değilim."

Seungmin Jisung'un eğik başını okşadı. "Emin ol Jisung sen hayatımda tanıdığım en sevgi dolu insanlardansın. Birini sevmek sandığın kadar zor değil. Chan'ı sevmek en kolayıydı. Korktuğum tek şey bir gün beni sevmekten vazgeçmesiydi."

Jisung başını kaldırarak Seungmin'e gülümsedi.

"Sağ ol Seungmin. Yüce tavsiyelerini aklımda tutacağım."

Seungin bir viski almak için ayağa kalkarken konuştu. "Tabii."

***

Jisung ve Minho, Minho'nun ikinci randevuları için seçtiği yere gelmişlerdi. Burası geniş bir piknik alanıydı ve çok fazla insan yoktu. Genelini gençlerin oluşturduğu birkaç grup çimenlerde oturmuş güneşli günün tadını çıkarıyorlardı.

Minho burayı seçerken kararsız kalmıştı ve özellikle Jisung'a sorarak seçmişti. Üçüncü randevuyu seçmek Jisung'a kalmıştı ve Jisung şimdiden nereyi seçeceği konusunda kaygılıydı.

"Şuraya otursak mı?" Minho eliyle iki ağacın arasında kalan çimenliği göstermişti.

Jisung başını sallayarak onayladı ve elindeki çantasıyla yürümeye başladı.

Minho elindeki gelirken aldıkları geniş örtüyü beceriksizce sermeye çalışıyordu. Jisung elindeki çantayı ağacın kenarına bıraktı ve örtünün diğer ucunu tutarak Minho'ya yardımcı oldu.

Sonunda örtünün üzerine oturabildiklerinde Minho bağdaş kurarak oturan Jisung'a baktı ve uzanarak başını Jisung'un kucağına koydu.

Minho başını iyice yerleştirerek gülümserken Jisung şaşkınlıkla elleri havada arkasına yaslamıştı. "Ne yapıyorsun?"

Minho gözlerini açtı ve Jisung'un havadaki sağ elini tutarak saçlarının arasında bıraktı.

"Araba kullanırken sırtım ağrıdı. Biraz uzanayım."

Jisung elini çekip çekmemekte kararsızken kalbinin hızı onu delirtiyordu. Bu kadar heyecanlanmasının sebebini bilmek kaşlarını çatmasına sebep olmuştu.

"Ya benim dizlerim? Onlar da ağrıyor. Dün tüm gün ayaktaydım."

Jisung sırf Minho'yu kendinden uzaklaştırıp kalbinin normale dönmesini sağlamayı amaçlarken hızla doğrulan Minho'ya baktı.

soul' minsungWhere stories live. Discover now