9 / Ortak Bir Dert

4.2K 454 39
                                    

➰

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ortak kısımda volta atmayı sürdürürken, Pamir'in sorunsuz bir şekilde yatakhanesine dönmüş olmasını umut ediyordum. Yemek salonunu terk edeli neredeyse bir saat olmuştu ancak Afra hala dönmemişti. Girdiğim her çıkmaza yeni bir yol çizdiğinden olsa gerek, onsuz sorun çözebileceğimden emin olamıyordum artık. Aklıma gelen her fikir, bir öncekinden daha saçmaydı. Kafamda ürettiğim çözümlerin her biriniyse eliyordum.

''Fazla mı panik yapıyorum acaba?'' diye söylendim tabloların asılı olduğu duvara doğru dönerek. Ardından sanki portrelerden cevap alabilecekmişim gibi bir umutla onlara bakmayı sürdürdüm. Ne canlanıp beni rahatlatacak tek bir kelime ettiler, ne de yeni bir çözüm yolu sunarak düşüncelerimden sıyrılmamı sağladılar.

Pamir'in yapmak üzere olduğu ya da çoktan yapmış olduğu şey yeterince korkutucuyken bir de Karam'a yakalanma riskim vardı şimdi. Daha önce yatakhaneme girebildiğine göre, bugün ormana gitmemem gibi bir ihtimalde tekrar buraya gelebilirdi. İşin kötüsü, geldiğinde beni Pamir'le konuşuyorken de bulabilirdi ve bu durum, Karam'ın bana karşı oluşmaya başladığını düşündüğüm güvenini geri dönülmez bir şekilde kırardı.

''Ne düşünüyorsun?'' diye sordu tanıdık bir ses. Ahşap kapının gıcırtı dolu sesini bile duyamayacak kadar dalmıştım zihnimdeki karmaşık deryaya. Barkın arkamda dikilmiş, elinde tuttuğu şekerden koca bir ısırık alarak beni izliyordu.

''Hiç.'' dedim. ''Yorgunum sadece.''

''Emin misin? Bana anlatabilirsin istersen.''

''Neyi anlatacakmışım?''

''Canını sıkan şey her neyse, onu.''

Omuz silktim. ''Canımı sıkan bir şey yok. Çok şey var.''

''Birinden başla.''

''Bir düşüneyim.'' dedim sahte bir ifadeyle. ''Mesela okuldaki ilk gecemde oda arkadaşlarımdan biri öldürüldü. Varlığından yıllarca haberdar olmadığım bir dünyaya, varlığıyla yine yıllarca mücadele etmek zorunda kaldığım güçlerimi kontrol edebilmek için alışmaya çalışıyorum ve tüm bunları yaparken okulun en ürkünç insanını karşıma almış durumdayım. Ne dersin, halledilebilir şeyler mi?''

Barkın ellerini iki yana açarak ''Sustum.'' dedi ve şekerini yemeye devam etti. O esnada sabahtan beri beklediğim insan yatakhane kapısını aralamıştı.

''Afra! Sonunda.''

Kollarımı arkadaşımın boynuna dolayarak derin bir nefes aldım ve onu kolundan tutarak odaya doğru çekiştirmeye başladım. Barkın ortak kısımdayken ona olanları anlatamazdım. Afra ''Ne oluyor?'' diye sorsa da cevabı bir süre erteleyebilirdim.

''Sağ olun ya! Ben buradayım diye kaçtığınızı hiç anlamadım zaten!''

Barkın'ın seslenişini umursamayarak odanın kapısını kapattım ve ''Seni gördüğüme daha fazla sevineceğim başka bir an yaşanır mı, şüpheliyim.'' dedim tek çırpıda.

ASLANLAR VE DİĞERLERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin