6

63 7 11
                                    

İki gün

İki gündür bu odada yatıyordum.

İki gündür iğrenç olacağına emin olduğum geleceğimi düşünüyordum. İçimde o kadar büyük bir sıkıntı vardı ki, kalbimi göğsümden çıkartıp ateşe vermek istiyordum. Belki geçerdi bu sıkıntı, ateş alır götürürdü benden.

Ama imkansızdı, artık imkansız.

İçimden bir ses intihar et, zaten evlenmek senin en büyük intiharın olacak diyordu. Öyle mi olacaktı?

"Mahi kalk artık, iki gündür tek kelime etmedin" Ravza bu sabah ta yanıma gelmişti. Yatağımın başında ki sandalyeye oturup endişeyle beni izlemiş, bulunduğum durumdan kurtulamryacağımı bunun yerine bulunduğum durumu kendime cehennem etmemem gerektiğini anlatmıştı.

İyi de zaten cehennem değil miydi?

"Empati yapıyorum Mahi, tamam bok gibi bir durum ama sen bunu yeğenin için yapıyorsun. Belki zamanla severs-"

"Ravza sus!" Sinirle yattığım yerden kalktım "sevemem, ben o adamı ne severim ne de kocam olarak görürüm! Peşin hükümlü davrandığım falan yok! Sevmeyeceğimi biliyorum!" Beni çocuk yerine koyuyordular ve zamanla seversin diyordular. Ben çok bilmiş değildim, bazı gerçekler ortadaydı.

O adamı sevmezdim, sevemezdim değil sevmezdim.

"Anladım Mahi, ama yapılacak ne var? Hiçbir şey. Kabul etmek zorundasın, bütün gün bir yatağa kendini hapsedemezsin!" o da haklıydı bazı yerlerde. Kendimi bir yatağa bağlayıp dilimi lal edince hiçbir şey geçmiyordu elime ama içimde ki öfkeyi bastırmamım tek yolu buydu işte. Yoksa yakardım, yıkardım.

Yorgunca omuzlarım çöktü, "Ne yapmamı istiyorsun Ravza" dedim sessizce. Ani ruh değişimlerim gerilen sinirimden kaynaklanıyordu. Ravza bana anlayışla baktı,

"Kalk artık, bu gün gelinlik almaya gideceksiniz Arslanbeyler ile"

Sol dudağım gerildi ve sinirle güldüm "Kefen demek istedin herhalde"

Ravza tam ağzını açıp bana kızacak iken açık olan odamın kapısından abim girdi. İki gündür onun yüzüne bile bakmamıştım, o da benimle konuşmaya pek hevesli değildi zaten.

"Ravza çık sen" dedi sertçe. İri kahverengi gözlerini bana dikti, onu en son gördüğümde yani iki gün önce pişman bakan gözleri eski haline dönmüştü anlaşılan.

"Ama ab-"

"Ravza çık" Ravza çaresizce kafasını salladı ve odamdan çıktı. Kapıyı da arkasından kapatmıştı.

Abime baktım ve sırtımı yatağımın başlığına yasladım. Onun önünde güçsüz eski küçük Mahi gibi görünmeyecektim. Artık büyümüştüm, acılarım da benimle büyümüştü ama çoktan uyuşmuştu kalbim.

"Abine silah çekmemiş gibi rahatsın bakıyorum" yavaşça yürüyüp yatağımın önünde ki koltuğa oturdu. Her zamanki gibi takım elbise giymişti çünkü şirkete gidecekti.

"Yok, abimi gebertmediğim için epey bi rahatsızım" aramızda ki saygıyı yitireli çok olmuştu. Zaten bu saatten sonra saygı falan duymazdım ona.

Mardin'in Ak GülüWhere stories live. Discover now