Bölüm 2

235 13 6
                                    

Sabah uyandığım an gözümün önüne onun mavileri takıldı onu görmem gerekti artık. Hafta sonu yüzünden görememiştim zaten.  Hemen yataktan fırladım yüzümü hızla yıkadım dişimi fırçaladım.

Odaya girdiğim gibi dolaba koştum elbiseleri boşalttığımı hatırlayınca üzgün bir şekilde bavula yürüdüm bir kaç bir şey seçip  üstüme geçirdim. Merdivenlerden indim mutfağa adımımı attım.

"Günaydın Hazzy."  Onlar birbirine sarılıp konuşurken masaya oturdum. "Günaydın çabuk yeyin Louis'i görmem gerek."

"Sakin ol dostum elbet gideceğiz okula."

"Sen iki gün Zayn'i görme bak sana neler oluyor o zaman."

" Haklısın ne diyebildim ki ? Ne zaman evine geçiyorsun?"

"Okuldan sonra eşyaları taşırım."

"Olmaz öyle önce eve gidip orayı temizleyelim sonra eşyaları götürürsün."

"Ben  halled-  Taman tamam öyle bakmayın gider temizleriz."

****

Okuduğumuz üniversite sadece kurtlar içindi  bu yüzden üç sürünün de kurtları burda eğitim görüyordu. Anlaşmazlıklar her zaman oluyordu ama iki güçlü kurt doğmuştu kehanet yavaş yavaş gerçekleşiyordu.  Kurt dağının tepesinde bir ışık  yükselmişti bunun anlamı iki güçlü kurdun doğduğuydu. Bu yüzden herkes her an büyük birleşme için hazırdı tartışmalar dövüşler azalmıştı. Asıl tartışma konusu artık  bu güçlü kurtların kim olduğuydu.

Acaba kendilerini biliyorlar mı? Diye düşünürüm çoğu zaman. Ne kadar güçlü olduklarını  ya da ikisinin de alfa olacağını düşünürüm hep ama güç sadece kaslarla ölçülmez. Zekâ ve yetenek de bir kurdu güçlü kılar. Açıkçası omegam  güçlü kurtlardan birisi olmadığı sürece benim için çok bir sorun yok. Zaten hep birlik içinde yaşamayı sevmiş ve savunmuşumdur.

Ben bunları düşünürken okul kapısında onu gördüm. Arkadaşlarıyla gülüşüyordu. Doğruyu söylemek gerekirse beni pek sevmezdi bu küçüklüğümüzden beri böyleydi. Babasının da bir etkisi olduğunu düşünürüm çoğu zaman. Ben onu izlerken dönüp bana baktı. Tanrım aklım çıkacak şimdi ve sonra bütün heyecanımı alacak olan o iğrenme ifadesi.

"Harry hadi gidelim onu gördün zaten."

Cevap vermeden ayaklandım. Peşlerine takıldım. Önde giden Louis'i de görüyordum hâla, o çok dost canlısı bir omegaydı. Sert bir kişiliği olsa da sinirlenince çok tatlı oluyordu ve asla susmuyordu. Kulaklarını seven onu kızdırmazdı ama ben onu hep kızdırmak istiyorum o ses hiç susmasın sadece konuşsun ben de huzur bulayım.

Sınıfa girdim ve sırama oturdum. Liam ve Zayn bir önümde oturuyorlardı. Louis ise cam tarafında en önde. Küçüklüğümüzden beri hep o sırayı seçerdi. Kışın kaloriferin ısıtması için , yazın bahçeyi görmek için  ve hep hocalarla konuşmak için. Bunu kimseye söylemese de öyle olduğunu biliyorum çünkü onu kendisinden bile iyi tanıyorum.

Yanında ise Niall otururdu. Omega asla o betayı bırakmazdı.  Louis'i gördüğümden bu yana hiç ayrılmamışlardı. Tabi bunda Niall'ın babasının baş alfanın yardımcısı olması da etkiliydi. Evleri dip dibeydi ve sürekli aile toplantıları yaparlardı.

My Omega Where stories live. Discover now