35 opusup barisalim

543 65 22
                                    

Jay's Pov

Üstümdeki mont bile soğuktan iliklerime kadar donmamı engelleyemiyordu. Durduğum yerde iyice küçülüp ellerimi birkaç saniyeliğine cebimden çıkardım ve telefonumdan saate baktım, neredeyse tam saatiydi. Ellerimi birbirine sürtüp nefesimi üfleyerek ellerimi ısıtmaya çalışsam da bir işe yaradığı yoktu. Havada çok fazla bir soğukluk olduğundan değil ama çabuk üşürdüm, özellikle de ellerim için geçerliydi. Üşümekten nefret edişimi hesaba katmıyorum bile.

Gelmesini söylediysem de Jungwon'un geleceğinden pek umudum yoktu fakat yine de bekleyebildiğim kadar beklemeyi düşünüyordum. Etrafa biraz bakındıktan sonra benden başka kimsenin olmadığını fark etmiştim. Hemen oturmak istemediğimden ve hareket edersem ısınabilirim umuduyla etrafta ufak adımlarla gezinmeye başladım. Burada daha çok bekleyecektim ve zamanı nasıl geçireceğim konusunda en ufak fikrim yoktu. Ayağımın ucundaki çakıl taşıyla oynarken dışarıya doğru bıkkın bir nefes bıraktım. Olduğum yerde durduğumda yanımdaki direğe yaslandım ve telefonumu çıkardım, yalnızca beş dakika geçmişti. Anlaşılan benim için uzun bir akşam olacaktı. Telefonumda ilgileneceğim bir şeyler bulduğumda benim için bir umut ışığı yanmıştı. Ayakta dikilmek yorucu geldiğinden ve artık hareket etmediğimden ısınmak için bir köşeye oturup büzülmem daha iyi bir karar gibi görünmeye başlamıştı. Etrafa bir göz attıktan sonra ilgimi tekrar telefona verip gözümü kestirdiğim yere doğru ilerledim.

Banka geçip oturduğumda telefonumdan şarkı açmaya hazırlanıyordum. Kulaklığımı yanıma almadığımı fark etmem pek uzun sürmese de etrafta kimse olmadığından şarkıyı benim duyabileceğim bir seste açmak sorun yaratmazdı. Son zamanlarda en çok dinlediğim şarkıyı açıp sesi ayarladığımda telefonu yanıma bıraktım ve montumun cebindeki sigara paketiyle beraber çakmağımı çıkardım. Paketten çıkardığım dalı dudaklarım arasına yerleştirip çakmağı da yaktım, çakmağı sigaraya yaklaştırırken elimle ateşi siper etmeyi de ihmal etmiyordum. Aldığım ilk nefes sonrası sigarayı işaret ve orta parmağım arasına alarak tuttum. Gözümü yerden ayırmazken kafamın içinden de şarkıya eşlik ediyordum. Sigarayı tekrardan dudaklarıma götürdüğümde ciğerlerime çekmiş ve dışarıya doğru uzun soluklu bir nefes vermiştim. İçimden gözlerimi kapatmak gelse de neden bilmem yapmıyordum. Gözlerim ağırlaşırken fark ettim ki bir park köşesinde soğuktan donarak sigara içmeyi ve şarkı dinlemeyi, kısacası içinde bulunduğum hâli kırk yıl düşünsem de yaşayacağım aklımın ucundan geçmezdi. Hatamı anladığım yer tam da burası olmuştu.

Açtığım şarkı değişirken ben de sigaranın sonlarına yaklaşmıştım. Kafam düşünceler yüzünden patlayacak gibi hissederken şarkıyı kapattım ve sigaradan son nefeslerimi aldım. Neredeyse biraz yakınımda olan çöp kutusuna doğru hedefleyerek izmariti çöpe isabet ettirmeye çalışsam da kolsuzluğum burada bile beni bulmayı başarmıştı. İzmarit çöpe girmek yerine çöpün kenarına çarpıp sekerken yere düşmüştü, birisinin ayakları önüne. "Yere çöp atmamalısın." Eğilip yerden aldığı izmariti yanındaki çöp kovasına atarken yavaş adımlarıyla yanıma geldi.

"Gelmezsin sanıyordum." Gözlerimi ondan ayıramaz gibi bakarken bir an olsun bakışlarımı yüzünden ayırmadım. "Gelmem sanıyordum." Sadece iki kelime göğsümde ufak çaplı bir ağrıya neden olmaya yetmişti. Birden buz tutan vücudumun alev alev yandığını hisseder gibi olmuştum.

"Jungwon, otur lütfen." Bana karşı gözlerini devirdi ve ellerini cebine attı. Oturmaya niyetli durmasa da ona yer açarak kaydım. "Senin dediğini yapacak değilim." ve oturdu. Tatlılığı karşısında baş etmek gerçekten zordu. Gülmemeye çalışarak dudaklarımı birbirine bastırdım ve kafamı eğdim.

"Yine hangi saçmalığını dinlemeye çağırdın beni buraya?" Derin bir nefes aldım, anlaşılan her şey yeni başlıyordu. "Özür dilerim ben-"

"Ya sen bıkmadın mı özür dilemekten? Ben seninle aynı tartışmaları tekrar tekrar yapmaktan ve özürlerini dinlemekten sıkıldım. Asıl komik olan şeyiyse şimdi fark ettim, tam tersi durumdayız. Buluşmadan önce mesajlaşırken bana esip gürlüyordun, noldu da bitirelim dedikten sonra şimdi süt dökmüş kediye bağladın?"

112 acil, heehoonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin