2.5*

217 33 55
                                    

-1.5 YIL SONRA-

Perdenin minik aralığından vuran güneşle gözlerimi açtığımda kaşlarımı çatıp esnedim. Tavandaki kelebeklerle bir süre bakıştıktan sonra yatakta doğruldum. Telefonumu alarak tarihe baktım.

13 Ekim...

Bugün büyük gün, elimi artık kısa olan saçlarımın arasından geçirip yorganı kenara atarak ayaklandım. Perdeyi açtığımda gülümsedim.
"Ne kadar da güzel ama kasvetli bir gün"
Dedim gülümseyerek

Salona geçip tüm perdeleri açtıktan sonra balkonu açtım ve bir süre kendime gelmek için balkonda oturdum. Yeni ektiğim güllere baktım. Solmuşlardı, oflayarak diğer çiçeklerimi suladım.

Bileğimdeki saate baktıktan sonra odaya döndüm. Üstümdeki geceliği askılarımdan çıkarttığımda anında yere düştü. Aynadaki yansımama baktığımda tam kalbimin üstündeki kelebeğe bakarak gülümsedim.

Elimi kalbimin üstündeki sevdiğim adamın kelebeğine koydum.
"İyi ki doğdun sevgilim"
Dedim, zaman kaybetmeden dolabımı açıp giyinecek birşeyler bakmaya başladım.

•••••

"...söylediğim gibi işte, annemden uzun süredir haber almıyorum, almakta istemiyorum. Jisoo unnimle Jin oppa Fransa'ya gitti. Jungkook'un çocuğu geçen ay doğdu ismini Jimin koydular. O kadar mutlu oldum ki"
Dedim gülerek, elimdeki pastadan bir çatal daha aldım.

"Sana söylemeyi unuttum. Jennie unni düşük yaptı. Çok ağladı, helak oldu eğer oğlu oralarda biryerdeyse ona iyi bak Jimin olur mu ? Sen zaten çocuklarla ilgilenmeyi seviyorsun"
Dedim gülerek, pastamdan bir çatal aldım.

"Aklıma gelmişken bu doğum günün için sana ne alabileceğimi düşündüm durdum ama değerli birşey bulamadım sonra da aklıma saçlarım geldi. Senin çok sevdiğin saçlarım"
Çantamdan kestiğim saçlarımı çıkartıp gülümsedim.

"Umarım beğenmişsindir"
Diyip toprağı eşeleyerek kenara gömdüm altın sarısı saçlarımı, kırmızı şarabımdan bir yudum içtikten sonra elimdeki kadehi hemen yan tarafta yatan kardeşime kaldırdım.

"Senin de ölüm yıl dönümün kutlu olsun kardeşim. Bu pasta ikinizin şerefine"
Dedim, gözlerim bir anlığına dolduğunda gülümsedim.
"İki kelebeğin aşkı tek bedene çok büyük Jimin, yoruluyorum..."
Dedim kafamı çaresizce eğerek

Tam da tahmin ettiğim gibi ses gelmediğinde gözümden akan yaşı anında sildim.
"...ama olsun, senin hâlâ vücudumda biryerlerde sevgini hissetmek çok hoşuma gidiyor"
Rüzgâr esip bedenimi sarmaladığında gözlerimi kapattım.

Gözlerimi açtığımda gördüğüm beyaz kelebekle gülümsedim. Kalbim hızlanırken beyaz kelebek birkaç defa etrafımda dolaşıp kısa saçlarıma kondu. Gözlerimi tekrar kapattığımda Jimin'in sesi yükseldi kulaklarımda

"Ölsemde sana bir kelebek olarak geleceğim, söz veriyorum"

Dolu gözlerimle gülerek Jimin'in mezarına baktım.
"Sözünü tuttun, bana kelebek olarak geleceğini söylemiştin...geldin Jimin"
Dedim gülümseyerek, kelebek burnuma konduğunda gözümden akan yaşlara rağmen kahkaha atıyordum.

~SON~

-Rose_are_moon

•BUTTERFLY•Where stories live. Discover now