0.9

212 37 18
                                    

"Neresi burası ?"
Dedim
"Benim gizli mabedim"
Dedi
"Burası"
Diyerek kırık dökük eski eve baktım.
"Şimdi böyle olduğuna bakma eskiden çok güzeldi"
Dedi

"Eminim öyledir"
Dedim
"Gelsene içeri"
Dedi, tereddüt etsemde arkasından içeri girdim. Kapıyı kapattığında ufakta olsa eve giren sokak lambasının ışığı da kayboldu.

"Niye geldik buraya ?"
Dedim
"Kendini bulman için"
Diyip birkaç tane mum yaktı. Mumla aydınlanan evde gözlerimi gezdirdim. Duvarlar eskimişti ahşap yerlerin bazıları kırılmıştı ufak bir depremde ev tuzla buz olacak kıvama gelmişti.

"Yeterince kendimdeyim"
Dedim
"Değilsin tuhaf kız"
Dedi
"Doğruyu söyle niye burdayız ?"
Dedim bıkkın bir sesle
"Burası artık ikimizin mabedi Roseanne..."
Dedi

Tanıdık cümleyle kaşlarımı çattım. Hayatım boyunca hiç böyle bir cümle duymamıştım kimseden ama garip bir şekilde çokça tanıdıktı bu cümle bana

"...ve biz bu evde kendimize kelebek dolu bir gökyüzü yaratacağız, sadece ikimizin olduğu bir dünya"
Dedi, yanıma adımladığında geriye çekilmedim.
"Hayalimi nasıl biliyorsun ?"
Dedim
"Çünkü ben senin aynadaki yansımanım"
Dedi

•••••

Gözlerimi zar zor araladığımda hâlâ akşamdı. Uyuduğum eski kanepeden kalkıp bileğimdeki saate baktım. Saat 4'de geliyordu. Gözlerimi ovarak hemen yan kanepede yatan Jimin'e baktım.

Soğuktan iki büklüm olmuştu. Üstüme örtülen pikeyi alarak Jimin'in yanına gittim ve üstünü örttüm. Ay ışığının vurduğu yüzüne bakarken koridordan iki çocuk geçti koşarak

Kaşlarımı çatarak arkamı döndüm.
"Hadisene Roseanne!"
"Beni bekle Jimin eteğim takıldı!"
"Ah tuhaf kız herseyin senin kadar tuhaf"
Salonun kapısına geldiğimde ikisine baktım.

Çocuk kızın kapıya takılan elbisesini çıkartmaya yardım ediyordu.
"Tuhaf olan sensin! Beni kimsenin olmadığı bir eve getirdin, ya hayaletler varsa"
Dedi küçük kız
"Eğer varsa ben burdayım, tut elimi sımsıkı"
Diyerek kıza elini uzattı.

Kız gülümseyerek elini tuttuğunda birlikte ayağa kalktılar.
"Jimin niye bu eve geldik ?"
Dedi küçük kız minik adımlarla yürürken
"Burası artık ikimizin mabedi Roseanne...ve biz bu evde kendimize kelebek dolu bir gökyüzü yaratacağız, sadece ikimizin olduğu bir dünya"

Nefesim kesilirken neler olduğunu bir türlü anlayamıyordum. Kimdi bu çocuklar ? Neden isimleri bizimle aynıydı ? Bu evi ilk kez gördüğüme dair yemin edebilirim.

Çocuklar gülüşerek eski merdivenleri çıkarken bir anda yok oldular. Dolu gözlerimle kaşlarımı iyice çattım.
"Gerçekten çok tuhafsın, herşeyinde senin kadar tuhaf"
Arkamı dönerek kapıya yaslanmış beni izleyen Jimin'e baktım.

"Neydi bu ?"
Dedim
"Hafızanın tozlu rafları"
Dedi
"Ben böyle birşey yaşamadım"
Dedim dolu gözlerimle, elini yanağıma koyduğunda irkilmedim ya da geri çekilmedim.
"Hatırladığında belki benden nefret edeceksin ama umrumda değil"
Dedi

•BUTTERFLY•Where stories live. Discover now