0.5

228 37 48
                                    

Elimdeki kitabı okurken biri karşımdaki sandalyeye oturdu. Jimin'i gördüğümde göz devirmemek için kendimi zor tuttum.
"Ne istiyorsun ?"
Dedim

"Mesajlarıma niye bakmıyorsun ? Kırılıyorum ama"
Dedi
"Sosyal medya kullanmayı tercih etmem. Bir tür karadelik, boşa vakit kaybı"
Dedim

"Bence de, o yüzden bana numaranı vermelisin"
Dedi, uzattığı telefonuna baktıktan sonra bıkkanca telefonu alıp numarayı girdim.
"Çok fazla arayıp rahatsız edersen engellerim"
Dedim

Gülümseyerek bir çocuk misali kafasıyla onayladı beni
"Ne okuyorsun ?"
Dedi
"Aşk ve gurur"
Dedim
"Tahmin edeyim edebiyat okuyorsun"
Dedi

"Tahmin etmesi pekte zor değildi bence"
Dedim
"Hangi bölüm ?"
Dedi
"İngiliz edebiyatı"
Dedim
"İngiliz edebiyatı"
Dedik aynı anda, kaşlarımı çattım.

Bana nispeten
"Tahmin edilmesi pekte zor değildi...sana baktığımda içini görebiliyorum"
Dedi, ayağa kalktığımda o da kalktı.
"Bana bölümümü sormayacak mısın ?"
Dedi
"Hayır, ilgimi çekmiyor"
Dedim

"Bende sanat okuyorum"
Dedi
"Hmm öyle mi...umrumda değil"
Dedim
"Kırıcısın"
Dedi gülerek
"Teşekkür ederim"
Dedim hafif tebessüm ederek

•••••

Telefonum çaldığında masadan alıp arayan bilinmeyen numaraya baktım. Kim olduğu üstüne çok düşünmeden açıp telefonu kulağıma götürdüm.

+Alo

-Beni kandırabileceğini mi sandın ?

Jimin'in sesini duyduğumda kaşlarımı çattım. Demek ki küçük oyunumu anlamıştı

-Kaydettiğin numara sayesinde sen diye 50 yaşında bir adamı aradım. Adam beni Avusturalya'daki torunu sandı 1.5 saat aralıksız konuştuk. Küçük kızının haftaya düğünü varmış, gider miyiz ?

Gülmeye başladım. O kadar içten gülmüştüm ki karnım ağırmıştı ve gözümden yaş gelmişdi. Aslında söylediği çok komik değildi. Sadece içimden öylesine gülmek gelmişti...ilk kez

-Güldün...

Dediğiyle sessiz kaldım. Aynaya döndüğümde gülümsemenin yüzümde bıraktığı tebessüme baktım uzun uzun

-...şuan yanında olup o manzarayı görebilmek adına herşeyi yapardım.

Boğazımı temizleyerek aynadan tebessümle yüzüme bakan kıza kaşlarımı çattım ve eski halime döndüm.

+Jimin ne istiyorsun benden ?

-Sadece seni kelebeğinden öpmek istiyorum...kelebeğinden öpüp yaşatmak istiyorum

+Bu imkansız

-Neden ?

+Sadece imkansız işte...beni daha fazla rahatsız etmezsen sevinirim. İyi akşamlar

-Ama Ros-

Jimin'i dinlemeden telefonu suratına kapatıp masaya koydum. Ayağa kalkarak kendime gelmem için camı açtım. Yüzüme vuran soğuk hava beni az biraz kendime getirdiğinde gözlerimi kapatıp soğuk havayı ciğerlerime çektim.

•BUTTERFLY•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin