26.BÖLÜM🏹

883 87 1
                                    

Devlet🏹

.

Bir Kaç Ay Sonra

Alçin Hatun elindeki oku hedefine sabitlerken yanına doğru gelen adım seslerini işitti. Duruşunu bozmadan oku yaya germeye devam etti. Gelen kişinin kim olduğunu bilse de ses etmemişti. 

Çağatay bey, arkasına geçip oku atan ellerini tuttuğunda Alçin de nefesini tutmuştu.

İlk günkü heyecanı hala yerli yerinde yüreği gümbür gümbür atıyordu. 

Çağatay bey kulağına fısıldadığında gülümsemeden edemedi.

"Bende Hatunum nerde diyordum." 

Alçin Hatunun elindeki ok ve yayı alırken sözlerine devam etti.

"Sen ne zaman yerinde duracaksın be Hatun. Karnın burnunda hala daha ok atarsın, bazen ok ile yayını benden daha çok sevdiğini düşünürüm."

Alçin bu sözlere kahkaha atarken Çağatay bey yayı yerine koymadan elindeki oku gerdi ve fırlattı. Bunun üzerine Alçin hayretle konuşmaya başladı.

"Bana diyene bakın hele. At üstünden inmeyen Çağatay Bey mi der bunları?"

Çağatay bey onu adeta sürükleyerek talim alanından çıkarırken cevap verdi.

"Kendini benimle bir tutmayacaksın heralde."

Bu söz üzerine yerinde durdu Alçin Hatun kolunu elinden çekti.

"Bir tuttum diyelim. Yoksa seni alt ederim  diye mi korkarsın Çağatay bey?"

Çağatay bey, ona dönüp hayretle bakarken cevap verdi.

"Elbette korkmam."

Alçin Hatun dik duruşunu bozmadan bir kaşını yukarıya kaldırıp ona meydan okurcasına baktı.

"O halde-"

Çağatay bey sözünü kesip hemen cevap verdi.

"Olmaz bu kez beni oyuna getiremezsin o bir kez olur Alçin Hatun."

Alçin, eteğini savurup odasına gitmek için kalenin merdivenlerine yöneldi ancak o sırada işittiği ses ile yerinde durmuş ve sesi takip etmeye karar vermişti.

"Bu gülü almayacak mısın imdi?"

"Yok derim anlamaz mısın?"

"Eyi o halde bende sen alasıya kadar saklarım."

"Var git işine derim Bertuğ alp."

Gökşin tam gidiyordu ki karşısında Alçin Hatunu gördü. Kaşları anında normale dönerken yanakları al al kızarmaya başladı. Bu manzarayı Çağatay bey de Alçin Hatunun yanında izlemişti.

Alçin Gökşinin yanağını okşarken konuşmaya başladı.

"Nedir seni böyle hiddetlendiren Gökşinim?"

Gökşin, çekingen bir tavırla söyleyip söylememek arasında kalırken Çağatay bey de Bertuğ alpi yakalamış ve kenarda onunla sohbet ediyordu.

"Demek Bertuğ Alp.. De bakalım adının manasını bilir misin Bertuğ Alp?"

Gökşinden bir kaç yaş büyük olan Bertuğ Alp cevap verdi.

"Bilmem Beyim."

Çağatay bey çocuğun omzuna elini koyup konuşmaya devam etti.

"Karşısına ne çıkarsa çıksın heç bir zaman pes etmeyen demektir. Adın gibi olasın."

Alçin | Rüzgarı Kendine Yoldaş Eden KızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin