美しさ |Sanzu Haruchiyo

15

"Ee Rindou söyle bakalım, var mı birileri?" Ran'ın imalı sözleri Sanzu'ya gözlerini devirtirken küçük Haitani tam olarak ağabeyinin neyi kast ettiğini anlamamıştı. Elbette Draken ve Emma'nın düğününde küçük kardeşini kawata ikizlerden Souya ile gördükten sonra ciddi bir ilişki içinde olup olmadıklarını merak ediyordu Ran. Çünkü sonunda küçük kardeşinin üzülmesini istemiyordu.

"Ran, Souya ile aranda bir şey olup olmadığını merak ediyor Rindou." Sanzu'nun sözleri Küçük Haitani'yi şoka uğratırken yanakları yavaştan kızarmaya başlamış ve istese bile yalan söyleyemeyeceğinin farkına varmıştı. Ran kardeşinin utandığını görünce masa altından Sanzu'yu susması için dürtmüştü.

"Aslında sadece arkadaşız. Sanırım siz durumu yanlış anlamışsınız." Ran geçiştirmek amaçlı başını sallayarak kardeşini memnun etmişken Sanzu durgun bakışlarını iki kardeş arasında gezdirerek derin bir nefes verdi.

"Rindou ona aşıksın. Ve eğer ciddi düşünüyorsan bunu hemen söyle. Böylece aranızı yapabilirim." Ran ağzı açık Sanzu'yu izlerken ayağına vurup ne yapmaya çalıştığını sorgulamaya başlamıştı. Küçük kardeşini daha fazla utandırmak istemediği için konuyu kapatmaya çalışıyordu Ran. Yoksa kardeşinin hoşlanmış olduğunun farkındaydı.

"Ne?" Rindou telaşlanarak bakışlarını kaçırmaya çalışsada Sanzu gözlerini çoktan üzerini dikmişti.

"Haru! Ne yapıyorsun?"

"İkinci bir Ran vakası ile karşılaşmak istemiyorum. O yüzden Rindou'ya elimden geldiğince yardımcı olmalıyım. Ve ağabeyi olarak seninde ona yardım etmen gerekiyor."

Ran bakışlarını kardeşine çevirerek bu durumdan bir an önce kurtulmak için yerinde nasıl çırpındığını gördükçe, önce Sanzu'nun dilinden kurtarmaya çalışmayı denedi.

"Rindou istersen eve git. Sanzu fazla sık boğaz ediyor sıkıldın."

"Hayır! Hiçbir yere gitmiyorsun Rindou."

"Haru lütfen. Rindou bu konularda fazla çekingen. Çocuğu utandırıyorsun."

"İşte bu yüzden yardım etmek istiyorum. Gerçekten kardeşinin acı çekmesini falan mı istiyorsun? Bizi bir düşün." Ran pes ederek ellerini kaldırıp soğumaya yüz tutmuş kahvesini tek dikişte bitirdi.

"Nahoya benden hiç hoşlanmıyor. Hele ki söz konusu Souya olunca sürekli gözleri üzerimde."

"O portakal kafadan korktuğunu söyleme sakın. Ama gerekirse ağabeyin olarak ağzını burnunu kırarım."

"Ran!"

"Ne? Kardeşime yardımcı olmaya çalışıyorum."

"Mümkünse sen bu konuda hiçbir şeye karışma." Ran çocuk gibi kollarını göğsünde kavuşturup dudaklarını büzerek sırtını sevgilisine dönerken, Sanzu gözlerini devirerek küçük Haitani'ye odaklandı.

"Souya'yı gerçekten seviyorsan ve onun da sana karşı hisleri varsa Nahoya'nın ne düşündüğünün bir önemi yok."

"Bunu birde Nahoya'ya söyle."

"Evet, onunla konuşmayı düşünüyorum zaten."

"Bu fazla korkutucu."

"Merak etme. Benim adım Haruchiyo ise ben bu işi halledeceğim."

〜 〜 〜

"Rindou'nun işine karışarak doğru bir şey mi yapıyoruz?"

"Kendi başına bırakırsak hiçbir şey yapamaz."

"Bilmiyorum Haru, bana çokta doğru gelmiyor. Evet benim kardeşim ama sonuçta kendi kararlarını verecek yaşta."

"Yanlış bir şey yapmaktan korktuğunu biliyorum. Ya da Souya'nın kardeşini red edip üzmesinden. Ama inan bana onunda Rindou'ya karşı boş olmadığına eminim."

Ran sıkıntıyla soluyarak yatağa otururken Sanzu erkek arkadaşının halen surat astığını görüp kucağına yerleşerek yüzüne ve boynuna öpücükler bıraktı.

"Rahatla biraz. Kendini fazla kasıyorsun."

"Rindou için endişeliyim. Çünkü bu onun için ilk. Hayal kırıklığına uğrasın istemiyorum."

"Güven bana hiçbir şey olmayacak. Ki sen velisi değilsin artık. Bırak kendi hayatına yön vermeyi öğrensin." Ran kısaca tebessüm sunarak kollarını sevgilisine dolayıp başını göğsüne yasladı.

"Yorgunum."

"Masaj yapmamı ister misin?"

"Hayır teşekkür ederim. Yatıp uyusak yeter."

"Ama önce üzerimizi değiştirelim." Sanzu ayaklanıp dolabın önüne geçerken Ran oflayarak yatağa uzanıp kollarını iki yana açtı.

Sürekli gecikmeli gelen bölümler yüzünden zaman atlaması çok oluyor ve bunu isteyerek yapmıyorum🤦