14

161 31 81
                                    

⚠️ Bu bölüm cinsellik içeriyor ⚠️

Perdenin arasından sızan güneş ışınları doğrudan Ran'ın yüzüne vurunca gözlerini açmak zorunda kalmıştı. Uyku sersemliğini üzerinden atmak için biraz yatağın içinde bekleyip esneyerek, yatağın Sanzu'ya ait tarafına kolunu atıp sarılmak istemişti. Fakat sevgilisinin yeri boş olduğundan başını kaldırıp odanın içinde kısaca göz gezdirmiş ve dün geceden sonra banyoya girmiş olabileceğini düşünerek ayaklanmıştı.

Yerden kıyafetlerini toplayıp üzerine geçirirken lavaboya gidip sabah rutinini tamamlamak istemişti. Gitmişken Sanzu'ya bakmak adına banyonun kapısını açıp başını içeriye uzatmış ve soğuk bir boşlukla karşılaşmıştı. Alt katta olabileceğini düşünerek işlerini halledip lavabodan çıkarak merdivenleri ikişerli inip mutfağa geçmişti.

Ve tamda düşündüğü gibi erkek arkadaşı kahvaltı hazırlamakla meşguldü. Üzerinde dün gece giydiği uzun tişörtü vardı yine. İnce bacaklarını ortaya seren tişörtü Ran'ın sabah sabah gözlerini şenlendirmeye yetmişti.

"Günaydın." Arkasından sarıldığı sevgilisinin boynuna öpücük kondurup pişirdiği omlete bakmış ve masadaki yerini almadan önce sevdiği dolgun kalçalarına şaplak atıp Sanzu'yu rahat bırakmıştı.

"Sapık." Sanzu omletini önüne bırakırken söylenmiş ve yerine oturmuştu. Ran sırıtarak masaya konulan yiyecekleri yerken bakışları arada sevgilisinin açıkta kalan bacaklarına kayıyordu. Ran'ın bakışlarını fark eden Sanzu sırıtarak bacaklarını üst üste atarak tişörtün biraz daha yukarıya sıyrılmasına izin vermişti.

Sessiz geçen yemeğin ardından Ran arkasına yaslanıp kahvesini büyük bir zevkle yudumlamaya başladı. Sanzu ayaklanıp masayı toplarken kalçalarına bakıp ıslık çalarak ayaklanmış ve sevgilisinin arkasından sokulup kollarını beline dolayarak sıcak nefesini kulağına üflemişti.

"Aklımı başımdan alıyorsun."

"Kudurma Ran. Dün gecenin acısı hala devam ediyor." Kalçalarını sallayarak kast ettiği şeyi belli ederken, Ran oluşan temas yüzünden kendisini kontrol etme gereği duymamış ve sürtünerek şişkinliğini göstermişti.

"Çok geç." Ran'ın kahkahası mutfak içinde yayılırken Sanzu derin bir nefes verip elindeki işi tezgaha bırakıp sevgilisine döndü. Ran'ın derin bakışları yüzünde gezerken nefes almak bile zor gelmişti Sanzu için.

"Hayatımda gördüğüm en sapık insansın."

"Değerini bil ama. Bu sapık sadece sana hasta."

"Hmmm." Sanzu kollarını Ran'ın boynuna dolayarak sıcak nefesini dudaklarına verirken alaycı bir ses tonu kullanarak sevgilisini kızdırmayı denemişti.

"Üzgünüm bay sapık. Şuanda çok meşgulüm."

"Hiç sanmıyorum." Ran burunlarını birbirine sürterek küçük öpücüklerle işi alevlendirerek Sanzu'yu kucaklayıp odalarına taşımış ve sabah eğlenceleri için yatağa uzandırarak ayırdığı bacaklarının arasına dizini yerleştirip üzerine uzandı.

Sanzu ikinci bir defa böyle bir şey yasayamayı beklemiyordu. Henüz dün geceden kalma ağrıları geçmemişti bile. Fakat Ran'ın temasları tenini yakıyordu. Göğsü şiddetle inip kalkarken Ran'ın dudaklarında oluşan gülüş genişleyerek daha da büyüdü. Sanzu'yu çıldırtmaya bayılıyordu. Pembe dudaklarını sarışının tenine sürterek kulağına sıcak nefesini üfledi.

"Seni gerçekten çok seviyorum Haruchiyo." Ran'ın sesi tıpkı bir melodi gibi Sanzu'nun kulaklarını doldururken sırıtmadan duramıyordu.

"Beni mahvediyorsun Ran." Sanzu'nun nefesini kesecek tatlı öpücükleri boynunda yerini alırken sırıtması hiç silinmedi.

美しさ  |Sanzu Haruchiyo Where stories live. Discover now