41- Gerçekler

14.1K 1.3K 994
                                    

Medya: Devrim
Upuzun bir bölüm, keyifli okumalar...

Medya: DevrimUpuzun bir bölüm, keyifli okumalar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kubat

- Kunt -

Annemi sakince salonda kurduğumuz koltuğa yatırırken yüz ifadelerini izliyordum canının acıyıp acımadığını anlamak için. O söylemezdi çünkü.

Ameliyatı çok şükür başarılı geçmişti ve şimdi taburcu olmuş direkt evime getirmiştim. O süreçte Kubat bir kaç gün bizde kalmıştı, görüşmemiştik. Daha şimdi yüz yüze geliyorduk. Herkes bizim evdeydi.

Göz ucuyla geride, tekerlekli sandalyesinde oturan abime baktım, olayları yaşananları nasıl açıklamışlardı bilmiyordum çünkü annemin karşısına çıkacak gücü bulamamıştım. Şimdi gözlerime dahi bakamıyordu.

Kubat endişeyle "İyi misin anne?" dediğinde bir iki adım geri gittim, Kartal anında kendini tam arkamda hissettirdiğinde dudaklarımı yaladım.

Annem kafasını salladı sadece, gözleri saatlerdir olduğu gibi yine bana dokundu.

"İsterseniz yemek söylesin" dedi Kemal Cengizi işaret ederek. "Çorba içebilirsiniz sanırım, ister misiniz?"

Annem tanımadığı onlarca adamın arasında daha da küçülürken tekrar bana baktı. Yutkundum ve "Sipariş ver Cengiz" dedim. Cengiz ikiletmeden sipariş vermeye giderken gözlerimi kaçırdım.

Annemin gözleri benden yavaşça Kürşat'a kaydığında gözlerine bulaşan acıyı izledim. Kartal ufak hareketlerle belimi okşarken omuzumun üzerinden ona baktım, zaten bana bakıyordu. Göz göze geldiğimizde gülümsedi hafifçe. "Annenle seni yalnız bırakalım mı?" dedi. "Konuşacaklarınız var"

Şu biyolojik baba olayına gönderme yaptığını anladığımda içim yine sıkıntıyla doldu. Hiç istemiyordum konuşmak ama hemen konuşup aradan çıkartmakta istiyordum.

"Olur" dedim soğukça. Kaşları havalanırken dudaklarıma baktı bir kaç saniye, sonra yavaşça gözlerini çekti.

Belimdeki eli birden kalçama inip orayı sertçe sıktığında irkilip hızla arkamı döndüm ve eline vurdum. Birden bütün bakışlar bize dönerken duvara yaslanmış, irileştirdiği gözleriyle bizi izleyen Kubat'ı gördüm.

"Dayanamadım" dedi Kartal ağzının içinden.

"Ne oluyor bu lanet evde?" dedi Devrim kaşlarını çatarak. Kubat şaşkınlıkla konuşan Devrime baktı. "Az önce bu adam abimin kalçasını sıktı"

Gözlerim daha da büyürken şaşkınlıktan konuşamadım bile. "Yapmamıştır" dedi Kemal öfkeyle gülerken. "Yapmamışsındır Kartal, dimi canım?"

"Gördüm" dedi Kubat tekrar, takılı kalmış gibiydi. "Sıktı..." gözlerimi hızla yumup göz ucuyla anneme baktım. Bize bakıyordu şaşkınca.

Kartala baktığımda bakışlarını hızla başka tarafa çevirdi. "El şakası küçük kayınço" dedi Miralay hafifçe gülümseyerek. "Sen hiç arladaşlarınla el şakası yapmıyor musun?"

yara izi tacirleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin