Solcu katili diye tanıtılan bir ülkücü ona atılan iftiralar sonucunda solcularla dolu bir koğuşa mahkum düşer.
+18, cinsellik, argo ve olumsuz davranışlar vardır. İki erkeğin ilişkisini konu almaktadır.
(ara verildi)
İki gün ara verdik aşırı özledim, bu hevesim ne zaman geçecek acaba... Keyifli Okumalar...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kartal
✨
Küçük bir odada karşımda tüm bunların planlayıcısı duruyordu. Kendi oğlunu erkek arkadaşı ile öldürmeyi planlayacak kadar gaddar ve vicdansız bir adamdı o, Tuncay Kayabey.
"Üzerini arayın" dedi tok sesiyle. Ercan'ın elleri vücudumda dolaşırken sıkılı dişlerimle karşımdaki adamı izledim. Belimde gezdirdi, göğsümde, bacaklarımda. Üzerimde bir şey olmadığını anlayınca bıraktı beni, Ercan denilen götveren bu adamın yanında çok daha ciddi ve korkak duruyordu.
"Çık dışarı" dedi yayvanca oturduğu yerden, odada yalnızca ikimiz kaldık. Öylece suratına baktım, ileri yaşlarda bir adam olmasına rağmen genç duruyordu.
"Üzerini arattım ama kusura bakmazsın diye umuyorum, bir kere daha telefondan kayıt almanı istemem"
Kaskatı kesildi vücudum, çatık kaşlarımla suratını izledim. "Ne kaydı?" dedim safa yatarak, suratımda tek bir mimiğin benden bağımsız oynamasına izin vermedim.
"Ses kaydı aldığını biliyorum Tükenmezer, otur"
Ses kaydını bilen yalnızca üç kişi vardı koğuşta, Kemal, Devrim ve Kartal. Üçünden biri miydi bana ihanet eden?
"Ne istiyorsun?" dedim sandalyeye oturmayı reddederek. Öne doğru eğildi oturduğu yerde, dirseklerini dizlerine yasladı bana alttan alttan bakarken.
"Cenker'e bir şey olursa, senin canını çok yakarım. Biliyorsun bunu, öyle değil mi?"
Öylece baktım yüzüne, yemin ederim ilk defa içimde biraz dahi olsa korku yoktu. İlk defa kendimden bu kadar emindim, en kötüsünü yaşamıştım. Bu adam beni korkutmuyordu.
"Biliyorum" dedim sakince. "Kendi oğlunu sevgilisi için öldürecek kadar aşşağılık bir herifsin. Her şeyi beklerim"
Aniden oturduğu yerden kalktı ve demir gibi yumruğunu çenemde hissettiğimde yere düştüm, suratımda hissettiğim sızı artarken tabanlı postallarını birden elime bastırmasıyla acıyla inledim. Sikeyim, çok acıyordu.
Güldüm öfkeden parlayan gözlerine bakarak. "Ağır geldi sanırım doğruları duymak, ama dikkatli dinle beni. Sen oğlunu öldürdün, Selimin katili sensin"
Yüz hatları öfkeden gerilirken dalgınlığından faydalanarak sertçe ayağımı dizine geçirdim. Kalıplı bedeni benim vuruşumla yere düşmesede olduğu yerde sendelerken hızla elimi kurtardım. Aşırı acıyordu.
Oturduğum yerden hızla ayağa kalkarken tam karşısında durdum. Gözleri kısıldı. "Senden gerçekten korktuğumu düşünmüyorsun değil mi?"
"Beni hafife almak gibi bir hata yapma" dediğimde alayla güldü.
