Solcu katili diye tanıtılan bir ülkücü ona atılan iftiralar sonucunda solcularla dolu bir koğuşa mahkum düşer.
+18, cinsellik, argo ve olumsuz davranışlar vardır. İki erkeğin ilişkisini konu almaktadır.
(ara verildi)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
✨
Elimdeki kalemi parmaklarımın arasında sallarken önümdeki kağıda çizdiğim resme bakıyordum. Birden aşırı sıkılmıştım ve Gökay uyurken onun eşyalarını araklayarak resim çizmeye başlamıştım.
Aslında elimdeki kağıda saçma sapan çizgiler atıyordum ve hiçbir şeye benzemiyordu.
Kafamı kaldırıp uyuyan koğuşa baktım, Kartal o tuvalette yaptığı anlamsız hareketlerinden sonra yatağına girmiş ve yorganı kafasına kadar çekerek uyumuştu. Derin bir nefes vererek bakışlarımı önümdeki kağıda geri indirdim ve öylesine çizgiler çizmeye devam ettim.
"Ne bu böyle?"
"Ebeni..." Olduğum yerde irkilip hızla kafamı kaldırdım ve uyumaktan şişmiş gözleriyle başımda dikilen Devrime baktım.
Yanımdaki plastik sandalyeyi çekip otururken "Ebemi ne yapacaksın?" diye sordu. Derin bir nefes verip kafamı yine deve kuşu gibi önümdeki kağıda gömdüm.
Devrim dirseğini masaya, çenesini avucuna yaslayıp çizdiğim çizgileri izlemeye başladı. İkimizde konuşmuyorduk, ben zaten onunla konuşmak istemiyordum ama onun gibi geveze bir pezevengin bu kadar uzun süre sessiz kalması takdire şayandı.
"Daha ne kadar beni izleyeceksin?" dedim gözlerimi kısarak. Ona baktım, bana değil deftere bakıyordu.
Elini uzatarak çizdiğim çizgiyi gösterdi. "Bunlar direk mi?"
"Yine laf yedik amına koyayım" dediğinde gözlerimi devirdim. "Dua et dayak yemiyorsun" dediğimde bir şey söyleyemedi. Göz ucuyla ona baktım, şimdi fark ediyordum gözlerinin kızarık olduğunu. Burnu da kızarıktı ve oldukça durgundu. Galiba gözleri uyumaktan şişmemişti.
"Neden ağladın?" diye sordum.
"Ağlamadım" diye inkar ettiğinde gözlerimi devirdim ve "Tamam" dedim uzatmayarak. Bir kaç saniye sessiz kaldı.
"Tamam ağladım" dedi saniyeler sonra, sırıttım. "Nedenini sormayacak mısın?"
"Pek umurumda değil" dediğimde konuşmak için aralanmış dudaklarını birbirine bastırdı. Göz ucuyla ters ters kızarmış suratına bakım. "Tamam söyle neden ağladın?"
"Arkadaşımı özledim" dedi, anında gözleri tekrar dolarken kaşlarımı çattım. Birisiyle konuşması gerekiyor gibi duruyordu, onu ilk defa bu kadar savunmasız görüyordum.
"Görüşüne falan gelsin, bunun için neden ağlıyorsun?" dediğimde dişlerini sıktığını gerginleşen çenesinden anladım.
