Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
_____________________________ ╚»★«╝ ╚»★«╝
Audrey, Slytherin ortak salonunun koyu kahverengi masasında önünde rulolanmış uzun parşömenlere bıkkınlıkla bakıyordu.
Noelin ardından yeni dönemlerinde derslere oldukça yüklenmişti. İkizi ve arkadaşlarının şu Nicolas Flamel arayışı ile zaman geçirirken derslerini aksatmayı istemiyordu.
Özellikle Kabarık Saç Granger, tatilde yeni dönem konularının çoğunu ezberlerken Audrey'nin Weasley ikizleri ile eğlenip, kardeşinin gizemleri için koşturması tahammül edilemezdi.
Küçük kız ne kadar eğlenmiş olursa olsun bu macera arayışının asıl hedefini saptırmasına izin veremezdi.
En iyisi olmalıydı hemde her alanda eğer sihir dünyasında kabul görmek istiyorsa basitçe eğlenceden fedakarlık onun için sorun değildi.
Hem grubun diğer üyeleri hala bir cevap bulamamışlardı. Üstelik ikizinin hediyesinin Gryffindor'lu üçlüye sağladığı yarara rağmen çözülemeyen bir sırrı irdelemek kıza tuhaf geliyordu.
Görünmezlik Pelerini gibi nadir ve paha biçilmez bir eserin tıpkı, Slazar Slytherin'e ait bizzat el yazmalarının olduğu kitapla beraber birden bire kendilerine gelmesi, Audrey'nin devamlı aklında başka bir soruydu.
Kim böylesine değerli eşyaları iki kimsesiz çocuğa verirdi ki?
Audrey, ikizinin aksine hediyesinin üstünde yazan mektubu uygulamakta kararlı davranmıştı.
Henüz eski kitabın sayfalarını okumaya başlamasa bile içinde yazacak olası şeylerin merakı içindeydi.
Fakat okul sınırda bu kitabı kapalı tutmak olası bir karardı. Sonuçta kitaba bir zarar gelmesi kabul edilemezdi.
Bu yüzden şimdilik kitap sandığının en derininde saklıydı. En yakınları Rigel ve Daphne'den bile.
❦
"Ne olmuş Ron? Profesör Snape'in yeni maçın hakemi olması adaletli olmayacağı demek değil ki."
"Ya tabi kendisi bir Hufflepuff zaten. Hadi ama Audrey o adamın sizi kayırdığını kabul et."
"Eğer Mcgonnagal size puan verse itiraz edermiş gibi konuşma. Hem sadece bir oyun zaten takımına güvensen bu kadar itiraz etmezdin."
"Bizim takımda kendi kardeşinde var yanlız. Harry sende biraz destek versen diyorum."
Harry kendisinden cevap bekleyen en yakın arkadaşı ile kardeşine bakıp ne söylemesi gerektiğinin ikilemindeydi.
