Kaldığı yerden devam edip, onu temizleyip, yeni bezi de güzelce yerleştirince zıbınının çıtçıtlarını kapattı ve oğlunu kaldırıp bir süre sarıldı. Onun yumuşak yanağını ve mis kokulu boynunu öpüp beşiğine bıraktı, üstünü örttü.

Tam masayı toparlarken çalan telefonla elini cebine attı. "Hay..."

Hızla sessize alıp kimin telefonu olduğuna ve kimin aradığına baktı.

"Hey~! Harry! Günaydın! Nasılsın? Eminim harikasındır, baba oldun sonuçta! Biliyorum izinlisin ama sadece merak ediyordum acaba bugün sete beş dakikalığına olsun uğrayabilir misin?"

"Sanmıyorum."

"Ah... Louis... Merhaba! Bakıyorum çok sevgili modelimin telefonu yine sende?"

"Uyuyor, Elish. Eğer söyleyeceğin başka bir şey yoksa kapatıyorum."

"Söyleyeceğim çok şey var da bebekleriniz mühim bir mesele..."

"Kocamı rahat bırak ve sevgilinle ilgilen."

"Of! Bana onu hatırlatma ya! Deli etti beni yine!"

Sessiz konuşmasını evin en güzel manzarasına bakan pencerenin önüne oturarak devam etti.

"İlk bakışta birbirinize yürümeden önce düşünecektin onu."

"Ne bileyim ben be sana takık olduğunu!?"

"Ben mi? Ben ne alaka?"

"Bak şimdi," diye başladığında Louis onun yine kavgalarını anlatacağını anlayıp sorduğuna pişman olmamaya çalışarak gözlerini kapattı. "..dün üçüzlerin etkisinden çıkamamıştık tamam mı? Sizden çıkmış onun evine gidiyorduk. Bu güzel başladı, dedi işte bir gün biz de evleneceğiz, mühürleneceğiz. Sonra çocuklarımız olacak..."

İç çekti Louis. "Ee?"

"Ben tam hayallere dalarken demesin mi, çocuklarımız Louis'ye benzer umarım diye!?"

Aptal Arthur.

"Bana geldiler tabi! Dedim Louis ne alaka? O da diyor ki gördükçe Omegamı hatırlarım... Sonra ben de daha fazla dayanamadım, dedim, asıl Harry'ye benzesinler!"

Louis artık alnını ovuşturmaya başlamışken 'Telefonu suratına kapatsam ne olur?' diye düşünüyordu.

"Sonra biz başladık tartışmaya. Ya inanabiliyor musun? Harry varken sana benzeyeceklermiş! Şaka gibi!"

"Sizin bir uzmana ihtiyacınız var."

Kısa bir sessizlikten sonra, "Bu... Çok mantıklı! Eminim o hangimizin haklı olduğunu bulur! Teşekkürler Louis! Gidip bir ilişki terapisti bulacağım! Görüşürüz!"

Telefonu kulağından indirip kalktı ve kendisininkiyle birlikte orta sehpaya bıraktı. "İlişki terapistine değil, psikoloğa ihtiyacınız var, manyaklar."

Mutfağa geçecekken durup beşiklere baktı. Onlar burada, kendisi mutfakta olsun istemiyordu. Gözlerini aşağı indirip beşiklerdeki tekerlekleri farketti.

"Hmm..."

Çatık kaşlarıyla incelerken her beşiğin başındaki ve sonundaki, kanca ve deliklere bakarken kaşları kalktı. Bir tanesini dikkatle çekip, sürükleyerek diğerinin sonuna getirdi. Adrius'taki kancanın, Valeria'nın beşiğindeki deliğe tam uyduğunu görünce gözlerini kırpıştırdı.

Raunchy Alpha // larryWhere stories live. Discover now