11.Bölüm

105 35 4
                                    

            #Asrın'dan#

Karanlık yüreğimin aydınlıkta kalan kısmıydı Asya. Onunla birlikte keşfediyordum yeniden kendimi. Aynıydım dışarıya karşı sert , donuk,  duygusuz. Ama ona karşı tüm gardım iniveriyordu. Sevmek buysa eğer ilk kez bu kadar derinden tadıyordum. Gülüşü, olmazlarımın düşmanı. Gamzesi kalbimin siyahtan sonra ilk ve tek rengi. Kokusu ;hırçın ama bir  o kadar da  cilveli durmadan etrafımda şarkı söyler durur. Bu şarkıyı dinlememek mümkün mü? Dinlemeyi geç ben o şarkıyla ölene dek dans etmek istiyorum.

Asyayı kırmıştım. Merte bile bile sorduğum soru onu oldukça kızdırmıştı. Ben duygusuz bi adamdım asya karşıma çıkana dek. İllaki acemiliğim olacak değil mi?
Mertin ne hissettiğini gram düşünmemiştim taki asya bunu bana sorana kadar. Tek istediğim asyanın benden hiçbirşey saklamamasıydı. Bunu başka bir şekilde söyletemezdim. Çok bencilde bir adamım ben sevdiğim kadın düşünceleriyle bile benim olsun istiyorum.

5 dakika oldu asya hâlâ masaya dönmedi. Merak ediyordum ama yalnız kalmak ietediğini söylediği için gitmek de istemedim.

"Asya nerde kaldı?"

"Birazdan gelir"

Edanın sorusuna verdiğim cevap ne kadar normal çıksada dudaklarımdan. Bende fark ettirmeden etrafa bakınıyordum, şimdiye kadar gelmiş olması gerekirdi.

"Ben bi bakayım".

Daha fazla duramadım Kalktım arka bahçeye çıktım. Asya görünür de yoktu. İçerideki garsonu durdurdum.

"Pardon burda kırmızı elbiseli bir kadın vardı nereye gitti gördünüz mü ?"

"Evet aşağı doğru iniyordu en son"

"Teşekkürler"

Hızla garsonun gösterdiği yöne ilerledim telefonu çıkarıp asyayı aradım çalıyordu ama bakmıyordu. Etrafa bakındım kimse görünmüyordu. Sinanın yanına gittim.

"Asyayı gördün mü?"

"Hayır efendim hiç görmedim"

"Kahretsin!"

"Şimdi beni iyi dinle tüm adamlara haber ver asyayı bulsunlar. Sende diğer adamlarla birlikte Aydının kapısına git bi hareketlilik var mı bak."

Serkan yanıma geldi.

"Abi noluyor?"

"Asya yok serkan, aradım açmıyor. Eğer bu işin içinde Aydının parmağı varsa onu kimse elimden alamaz. Sen git edalara birşey çaktırmadan eve yolla bide onlar teleşlanmasın. Sonra sinanların yanına git bi kolaçan edin orayı."

"Abi sen ?"

Serkan bi soru sormuştu ve ben ilk kez bu cevabın karşılığını bulamıyordum. Ne yapacaktım asyanın başına birşey gelirse ben ne yapacaktım?
Çaresizlik duygusunu hissettim genzimde bu ikinci kez oluyordu ilki annemde olmuştu. Ve ben bu duyguyu bir daha hissetmemek için karanlık bir adam olmuştum. Cevapsız bıraktığım sorunun ardından arabaya binip hızla bastım gaza aydının birkaç  kirli mekanına bakacaktım. Direksiyonu sertçe sıktım öfkeliydim ona zarar verecek diye aydına öfkeli, ve kendime kızgındım. Koruyamadım onuda annem gibi koruyamadım.

Tüm mekanlara girdim çıktım. Aydınla ilgisi yoksa onu uyandırmak istemiyordum. Çünkü bunu fırsat bilip elinden geleni yapardı. Saat gece yarısını geçti. Hiçbir yerde yok , hiçbir haber yok. Yemek yediğimiz restorana döndüm güvenlik kayıtlarını inceleyecektim. Zeki bir adamdım ama canım acıyordu ve ben düşünme yetimi asya da kaybediyordum. İlk yapacağım şey en son düşmüştü aklıma.
Görevliyle konuştum beni tanırlardı. Açtı videoları asya göründü. Birkaç dakika durup meraklı gözlerle aşağı indi.

Duman KarasıWhere stories live. Discover now