༺14༻

1.3K 155 64
                                    

Jimin üzgünce bufede otururken önündeki kahve bardağıyla oynuyordu. 3 gündür Jungkook yazmıyordu. Universitedeyse görmezden geliyor sadece bazen arkadaşlarıylayken selam verip geçiyordu. Anlamıyordu biranda bu değişimin. En son yazdığındaysa çok garip konuşmuştu. Jimin son kezde olsa yazmak istedi

***

Jimin:
Selam nasılsın?
Birkaç gündür yazmıyorsun
Merak ettim

Jungkook:
Selam iyiyim sen?
Evet vakit bulamadım yazmaya

Jimin:
İyiyim
Anladım
Nerdesin?

Jungkook:
Amfideyim
Sen?

Jimin:
Bufede oturuyorum

Jungkook:
Kimle diye sormama gerek var mı?

Jimin:
Nasıl yani?
Yalnızım
Onu mu diyorsun?

Jungkook:
Yalnız mısın?
Bende diyorum nasıl aklına gelmişim

Jimin:
Jungkook anlamıyorum ne demek istediğini
Birkaç gündürde zaten garipsin universitede de

Jungkook:
Hiçbir şey demek istemiyorum Jimin
Garip falan değilim sana öyle gelmiştir

Jimin:
Tamam öyle olsun

Jungkook:
Öyle zaten
Neyse sonra konuşuruz

Jimin:
Tamam
(Görüldü✅)

***

Jimin gözleri dolarken anlamıyordu bu tavrını. Belkide artık benden sıkıldı diye düşünüyordu. Başka ne olabilirdi ki?

"O bardakla oynamak yerine içsen mi kahveni?"
Jimin hızla gözyaşın silip başının üstüne dikilen Hongjoonga baktı. Onunla tanıştığından beri sürekli onunla takılıyordu. Çok iyi biriydi. Onunla sürekli ders çalışıyor boş saatlerinde sohbet ediyordular. İlk kez kendiliğinden arkadaşı olmuştu.

Hong yanına oturup konuştu
"Neyin var?"
"Yok bir şey"
"Yapma benden saklayamayacağını biliyorsun. Yine gözlerinde yağmur yağmış gibi"
Jimin omuz silkip dudağın büzdü
"Sadece Jungkook birkaç gündür garip davranıyor bana"
"Nasıl yani?"
"Bilmiyorum sinirli. Garip şeylerde söylüyor anlayamıyorum"
"Nasıl garip şeyler?"

"Bilmiyorum başından atmak istermiş gibi beni"
"Bunun için mi üzülüyorsun? Değmez Jimin. Konuşmak istemiyorsa hiç konuşmasın. Ona ihtiyacın mı var senin? Zengin şımarığın biri işte. Hergün yeni biri dikkatin çekiyor"
Jimin başın aşağı salıp ağlamak hissin bastırarak mırıldandı
"Jungkook öyle biri değil"
"Belkide sen yanlış tanımışsın"

Hong söylediklerinin küçük olanın kalbin kırdığın anladığında sarı saçları karıştırdı
"Sana üzülmek yakışmıyor lütfen hep gül. Heleki böyle gereksiz insanlar için üzülmen beni delirtiyor"
Jimin gülümsedi
"İyiki seni tanımışım Hong. Teşekkür ederim"
"Bende seni Jimin. İyiki"
İkiside gülümsedi

"Yugyeomda o olaydan sonra ortalıkta yok. Hala şoku atlatmış değil sanırım"
"İyi ki yok. Yoksa Jungkookla bu halimizi görse sevgili olmadığımızı anlar ve eski haline döner"
"Haklısın. Ama tabiki seni ben korurdum"
"Biliyorum. Çok tatlısın"
Hong gülümsedi

"Akşam ne yapıyorsun?"
"Evde olacağım. Ders çalışırım muhtemelen"
"Sıkıcı sıkıcı. Tamam sana bir teklif yapabilir miyim?"
"Dinliyorum"
Hong gülümseyip heyecanla konuştu
"Akşam birlikte dışarı çıkalım vakit geçirelim"
"Akşam mı?"
"Evet. Zaten yalnız yaşıyorsun aile sorununda yok"
"Hong ben gece biryerlere çıkmam"
"Çık işte diyorum bende. Evde ne yapıcaksın?"
Jimin güldü.

"Aslında olur. Kafa dağıtırım bende"
Hong sevinçle gülümsedi
"Teşekkür ederim! Harika"
Jimin onun bu haline güldü

****

"Ona neden böyle davranıyorsun?"
"Arkadaşıyla! baya mutlu gözüküyor bunu bozamam"
Jungkook şuanda Namjoon hyungunun evinde birlikte oturmuş muhabbet ediyordular

"Yapma Jungkook. Kendine bir arkadaş edinmesi normal ve güzel bir şey"
"Çocuk ona yavşıyor resmen! Bunu uzaktan ben bile farkındayım! Ya Jiminde ona karşı bir şeyler hissediyorsa!"
"Onunla arkadaş olduğunuzu sen söyledin. Ne istiyorsun hep sana takılıp kalsın mı? Hem ona duygularını söyleme hem de hep senin olmasın bekle"
Jungkook nefesin dışarı verip saçların arkaya taradı

"Jungkook onu seviyor musun?"
Jungkook birsüre hyunguna bakıp sonunda konuştu
"Evet"
"O zaman ona bok gibi davranmak yerine git ve ona duygularını söyle. Hala sana yazıyorsa demekki hala seni seviyor"
Jungkook başıyla onayladı

"Aptalım. Onunla yakınlaşmasına sebep ben oldum"
"Bunu anlaman güzel"
Jungkook başın sağa sola sallayıp ceketin alıp ayaklandı
"Nereye?"
"Ona gidiyorum"
"Dur oğlum akşam akşam. Yarın uni-"
"Hayır yarın o çocukla yine görürsem daha çok deliririm ve söylemem"
"Tamam sen bilirsin git hadi. Dikkatli ol"

Jungkook arkadaşının evinden çıkıp arbaya atladı. Akşam olması gram umrunda değildi. Gidip kapısın çalıp onu sevdiğin söyleyecekti. Bu kadar basit. Jungkook arabayı tam gaz sürerken ona söyleyeceklerin düşünüyordu.

Sonunda Jiminin evine yaklaştığında Jiminin evinin önünde gördüğü arabayla kaşları çatılmıştı. Arabanın önünde arabaya yaslanan bedeni görmesiyle sinirle direksiyonu sıkmış bakışları ona kenetlenmişti.

Busırada Jimin evden çıkmış çocukla selamlaşıp daha sonra arabaya oturup ordan ayrılmıştılar. Jungkook donmuş şekilde bakışları bir an bile onlardan ayrılmazken direksiyonu kıracak kadar sıkmıştı artık. Sinirden şuanda bir insanı bile öldürebilirdi.

Hala biryere ayrılmamış onların gitmesinden yarım saat geçmesine rağmen Jungkook hala olduğu yerde arabadan aynı yere bakıyordu. Jimini artık gerçekten kaybettiğin düşünüyordu. Namjoon haklıydı suçlu kendisiydi. Jimini kendinden iten kendisiydi. Ve onunda bu durumda başka birilerin hayatına sokması onu unutması çok normaldi. Jungkook yumruğun ardardına direksiyona geçirdi.
"APTAL!"

❦❦❦❦❦❦❦❦❦❦❦❦❦❦❦❦❦❦❦❦❦❦

Merhaba bebeklerim. Biraz geç geldi üzgünüm

Yeni bölümle sizlerleyimm.
Bu arada gelecek bölüm finalಥ_ಥ

Umarım beğenmişsinizdir💜
Beğenip yorum yapmayı unutmayınn💜💃🏼

Gay Friends +Jikook TextingWhere stories live. Discover now