2.9

459 72 94
                                    

Bu bölüm öncekiyle bağlantılı.

Uzun olunca ikiye bölüştüm bu yüzden ÖNCEKİ BÖLÜMÜ ATLAMAYIN.

*    *    *

Kakucho

"Söyleseydin keşke. Daha düzgün giyinirdim." Dakikalar önce sevgilimin ailesiyle resmi olarak tanışacağımı öğrenmiştim ve evde sweatshirt, eşofmanla oturuyordum.

Misafir karşılamaya uygun bir kıyafetti normal zamanlarda ama sevgilinin ailesi geliyor olunca normal zaman olmuyordu. "Ben de böyle geldiklerini bilmiyordum. Bilseydim söylerdim sevgilim."

"Neden hafta içi yiyorsunuz? Ve neden bizim evde? Yarın perşembe, yoğun olacaksın. Yatıp dinlensen daha iyi olabilirdi." Kendini fazla yormasını istemiyordum.

Siktir! Bizim ev dedim.

Bir şey demedi gerçi.

"Yemek yiyelim diye teklif etti abim ben de onu kıramadım. Bizde olacak çünkü geçen sefer ben onlara gitmiştim. Şu bardakları da götürür müsün lütfen?" Ben bardakları yerleştiriyorken kapı çaldı.

"GELDİM. Hoşgeldiniz içeri gelin." Lavaboya kaçma vaktim gelmişti. Bu baskıyı kaldırabilecek durumda değildim. Bir süre sonra biri kapıyı tıklattı. "Çıkıyorum, bir dakika" Tekrar yüzümü yıkadım. Yenilenmem gerekiyordu.

Kapıyı açtığımda karşımda Draken ve tanımadığım biri duruyordu. "Kusura bakmayın beklettim biraz sizi."

"Kakucho başka bir yere geçiyoruz. Kardeşleri konuşmaya bırakmak en iyisi." Onları balkona götürdüm. En uygun yer orasıydı.

Tanımadığım adama hitaben konuştum. "Siz Shinichiro Hoca'nın sevgilisi olmalısınız. Tanıştığıma memnun oldum." Adam kıkırdadı.

"Eşim olur kendisi." Bu önceki sorumu cevaplıyordu. Evlilerdi demek ki. Ben başka bir şey söyleyecekken Draken araya girdi. "Kakucho, Mikey İzana'yla konuşurken duydum aynı eve çıkıyormuşsunuz. Tebrikler."

"Teşekkür ederim de... Ben buraya taşınmıyorum."

"Nee! Sen burada yaşamıyor musun? Shin-chan hep öyle bir anlatıyordu ki sizi evli sanmıştım ben." İnsanlar bizim hakkımızda neler diyorlardı böyle. "Ben as-"

"YEMEK HAZIR. HADİ MASAYA GELİN." İzana'nın bağırışı beni cevap vermekten kurtarmıştı.

*    *    *

Yemek masasından kalktığımızda bitik haldeydim. Shinichiro tüm yemek bizimle uğraşmıştı. Artık okulda belli şeyleri yapmamamız gerektiğine dair imalarda bulunmuştu. Masada okulda elleştiğimizi bilmeyen kalmamıştı.

Çay için oturma odasına geçerken kapı çaldı. Ortamdan kurtulmak amacıyla kapıyı açmak için fırladım. Koko ve İnui'ydi gelen. Biraz da çay içerek konuştuktan sonra Mikey ortaya mükemmel(!) bir fikir attı: film izlemek.

Ben İzana dinlensin diye onları kovmaya çalışıyorken onlar daha fazla kalmaya çalışıyorlardı. Oturma odasına birkaç battaniye götürüp mutfağa, İzana'nın yanına, geçtim.

Diğerleri filme karar vermeye çalışıyordu. Çok kaotik bir ortamdı, girmeye değmezdi.

Her şey hazırlanıp herkes yerini aldığında izlemeye başlayabildik. Seçtikleri film iki çetenin kavgasını anlatıyordu. Filmin sonlarına doğru 'ah ne güzel film seçmişler' derken ana karakterlerden biri kendini feda etti.

Biz izliyorduk, Mikey ve Draken de izliyor gibi görünüyordu ama Shinichiro ve Wakasa'nın battaniyenin altında oynaştıklarından emindim.

HAYIR!!

Düşünme bunu Kakucho

Film bitip herkes eve gittiğinde çok rahatlamıştım. Bu İzana'nın dinlenebileceği anlamına geliyordu. "Sen gidecek misin?" Gitmek istemiyordum, sevgilime sarılıp uyumak istiyordum. "Gitmemi istiyor musun?"

"Hayır. Hep benimle kal." Ellerinden tutup kaldırdım onu oturduğu yerden. "Tamam. Hadi yatağa geçelim sevgilim. Yarın yoğunsun." Onu ondan daha fazla düşünüyordum. "Çok gerildin mi?"

"Evet, ama sen yanımda olduğun sürece önemli değil." İzana'nın yanımda olması için her şeyi yapardım artık. "Hadi yatağa çok geç kaldın. Yarına uykunu alamayacaksın."

"Annem gibi konuştun Kakucho." Yine de lavabonun yolunu tuttu. Ne yalan söyleyeyim gerilmiştim bu akşam. Sevgilimin ailesiyle oturmak gericiydi. Hele de o kişi öğretmenim olunca daha da gericiydi.

"Neye daldın böyle?" Arkamdan İzana'yı duyunca istemsizce irkildim. "Hadi git dişini falan fırçala. Bekliyorum seni yatakta." Yatağa gittiğimde İzana uyumuş gibiydi. Rahatsız etmemek adına kollarımı yavaşça bedenine doladım.

"Bugün kiminle konuşuyordum biliyor musun?" Bilmiyor ve aşırı merak ediyordum. Ama bazı şeyler aceleye gelmezdi. "Bilmiyorum, söylersen mutlu olurum; söylemezsen söylemeni beklerim, sorun değil. Ne zaman rahatsan o zaman söyle." Aramızda bir sessizlik oluştu ama rahatsız edici değildi.

İzana bu arada aklındakileri toparlamaya çalışıyordu. Biliyordum bunu. "İnupi'yle konuşuyordum. Biliyorsun Koko'yla birlikte yaşıyor onlar." Biliyordum. Beni olkuşdan aldıkları gün bahsetmişlerdi.

"Ben de düşünüyordum. Acaba benimle yaşamak ister misin? Hemen cevaplamana gerek yok."

NE? Bu cidden bir soru muydu?

"Tabii ki isterim. İstememem için hiçbir sebep yok."

"Emin olarak cevap ver çünkü seni bir daha bırakmayı düşünmüyorum Kakucho."

"Eminim merak etme. Ben de seni bırakmayı düşünmüyorum. Hadi şimdi uyu yarın çok işin olacak." Göğsüme karşı mırıldandı.

Nefesi gıdıkıyordu. Bir süre sonra nefes alış verişi yavaşlayıp düzene girdi.

"İyi uykular sevgilim."

*    *    *

Bölümü yeni bitirebildim.

Bölümü atarken korkmuyor değilim. Ben de okuldayım çoğunuz gibi ve görmeyebilirsiniz.

Sanırım finale yakınım. Haberiniz olsun.

Aslında birkaç sorun daha çıkaracaktım ama sonra baktım uzayacak vazgeçtim.

üniversite rezaleti || izakaku ✓Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt