5.Bölüm: Aydınlığa ve Karanlığa Sor

18 6 1
                                    

5.Bölüm: Aydınlığa ve Karanlığa Sor

Şaşkınlığım hayla devam ederken yavaşça sahneden inmiş bana doğru geliyordu. Yavaşça arkaya doğru ilerlemeye başladığımda aklıma o gün geldi.8 Haziran 2017. Üzüntüm ve yıkılışım...

Ardından devam etti "Tanışabilir miyiz ?"

Biraz daha yaklaştığında onu ittim ve "Tanışmak mı ?" dedim bağırarak ve devam ettim "Hatırlatırsam biz o gün tanıştık ve bitti." her yeri parçalamak istiyordum fakat sadece bağırmakla kalıyordum.

"Bir daha..."dedim sakince "Lütfen, bir daha karşıma çıkma ve saçma sapan şeyler yapayım deme..." dedim gözümden bir damla düşerken...

Devam etmesine izin vermeden hızla dışarıya çıktığımda içimde onu karşımda görmenin mutluluğu ve daha sonradan gelen o üzüntü vardı...

Kaç yıldır ne arayıp, ne sormuştu...

Neler yaptığı hakkında hiçbir bilgim yokken, nasıl olur da onu affedebilirdim...

**************

Saat 01.00 olmuştu ve benim hayla gözümde bir gram bile uyku yoktu. Salondan çıktıktan sonra direkt olarak eve gelmiş, Seren' in beni aramasıyla birlikte ona her şeyi anlatmıştım ve o ise yarım saat sonra benim yanımda bitmişti. Şuan ise benim yatağımda mışıl mışıl uyuyordu. Elimde su vardı ve bu suyu bir anda onun yüzüne dökersem ne olabileceğini az çok kestirebiliyordum. Neyse diyerek geçirdim içimden ve sakince yatağın yanındaki koltuğa oturarak telefona bakmaya başladım.

"SON DAKİKA HABERİ: Bir kedi ve bir köpeği banka oturtturan adam onlarla sohbet etmeye başladı. Şok içinde onu izleyen bir yaşlı teyze ise adamın kafasından aşağıya elinde tuttuğu ve ağzı açık olan reçeli boşalttı. Adam sinirlendiğinde ise yaşlı teyzenin savunması şöyle oldu "Yaşlı başıma şuraya gelmiş torunuma vereceğim reçeli bekliyordum." dedi ve kısa bir açıklamayla kendini savundu."

Haberi okuduğumda içimden büyük bir kahkaha attım. Seren' in beni ayağıyla itmesi sonucu yere düştüm ve sakince tekrardan yerime oturdum. Sonraki haber...

"SON DAKİKA HABERİ: Küçük çocuk, ağlayarak tokasını ararken aynayla karşı karşıya geldiğinde tokayı saçında görünce şoka girdi."

Şaşkınlıkla telefona bakarken art arta gelen SON DAKİKA HABERLERİYLE birlikte kendimi tutamayıp büyük bir kahkaha attım. Seren gözlerini açtı ve yanındaki yastığı hızlı bir şekilde bana doğru fırlattı. Fırlattığı yastık tam olarak yüzümün ortasına gelmişti. Bir anda yeniden koltuktan düşmemle telefonun çalması bir oldu. Ayağa yavaşça kalktığımda telefonu aldım ve arayanın Cem olduğunu görünce hızlıca açtım.

"İyi geceler..." dedi ve onu sessiz bir şekilde cevapladım.

"İyi geceler, ne oldu ?" kendisini arayan birine ne oldu diyen tek kişiydim ve Cem sorumu hızlıca cevapladı.

"Seren" dedi "Nerede ?" karşımda yatıp ağzı açık bir şekilde uyuyor demek yerine "Sohbet ediyorduk, bir şey olmadığı sürece telefonu açmayacağını söyledi ve tümden kapattı." diye yanıtladım. Cem sakince bir nefes aldı. "Peki, yarın görüşürüz, Seren' e selam söyle..." dediğinde, sesindeki kırılmışlığa aldırmadan, hızlıca telefonu kapattım.

*Zaman, her şeyi belirleyecek tek anahtar olacaktı...


RauntWhere stories live. Discover now