2.Bölüm: Kağıttan Uçak

34 7 1
                                    

2.Bölüm: Kâğıttan Uçak

Güzel bir gün olması ümidiyle gözümü açtığımda saat 06.30 ' du. Şuan ise saat 07.30 olmuştu ve benim yaptığım şey ise havanın soğuk olmasına rağmen balkona çıkıp kahvemi yudumlamaktı. Elime telefonumu aldım ve rehbere girip direk olarak Seren 'i aradım.

"Alo" dedi uykulu sesiyle ve esnerken...

"Yuh" dedim "Daha kalmadın mı ?" bu arada hayla esniyordu.

"Kapat Havin, kapat kapat" dedi.

"Kapatamam" dedim sakin bir sesle "Bugün bir şey oldu." dedim ardından...

Sakinliğim sesimden okunuyordu fakat şuan yapabileceğim hiçbir şey yoktu.

"Ne oldu gene" dedi benden bıkmış bir sesle...

"Senin bana aldığın doğum günü hediyesi vardı ya..." dedim.

"Eeeee" dedi bir anda sesini yükselterek...

"Onu" dedim. "Sabah uykulu bir şekilde kalktığım için bir anda aklıma çöpü atmadığım gelmişti." dedim masum bir sesle ve devam ettim. "Tam mutfağa girip çöpü almıştım ki bir anda çöpe düşüvermiş, bende fark etmemişim" dedim başıma gelecekleri bile bile...

"Eeeee" dedi Seren gene "Sende onu çöpün içinden almadın ve kaybettin." dedi sinirli bir şekilde...

"Evet..." dedim ve telefonun kapanmasıyla birlikte cümleme devam edemedim.

"Aloo, alo Seren, Seren" bağırışlarım çare etmediğinde, telefonu kulağımdan çekip bir daha aradım. Dıttt .Bu sefer kesinlikle ve kesinlikle beni engellemişti. "Ah Seren ah" " Deli kız "dedim ve büyük bir kahkaha attım...

**************

Sokağın ortasındaydım. Yürüyordum veya sadece duruyordum. Siren sesleri, ambulans sesleri, çığlıkla ve bağırışlar.

Ve ben her zamanki gibi tektim...

Bağıramadım, ağlayamadım, koşamadım...

Kapattım gözlerimi tek düşüncem geceye düşmekti ve karanlıktaki o ışığı yenmekti. Sabah oldu ışık yandı ve ben gene hiçbirini yenemedim, sessiz kaldım...

Gözlerimi açtım ve gene her şey aynıydı kayboluş, yok oluş ve çaresizlik...

Her şeye rağmen sustum, konuşamadım...

Önüme düşen kâğıt parçasına bakarken tek düşüncem buradan gitmekti sonsuza, kaybolmaya...

Eğildim yere, küçük beyaz bir kâğıttan,8 Haziran 13.00 "Beni hatırla" demişti "Beyaz bir kâğıttan uçakla, beni unutma !" yaşadıklarım hayal mi gerçek mi bilemiyordum fakat buna rağmen kâğıdı açtım ve içinde yazanları yavaşça okumaya başladım. "Beyaz bir kâğıttan uçak, geri dönüş ve mahvoluş. Beni affet ve beni hiç unutma..." okudukça ağladım, gözümden yaşlar düştü ve ben bu sefer daha çok yıkıldım. Kâğıdı daha çok açtığımda bir tarih ve bir saat vardı:

08.06.2020 saat 15.00 bir devrin mahvoluşuyla sizlerle...

Herhangi bir tiyatro salonu...

"Küçük Beyaz Bir Kâğıttan Uçak"...


RauntWhere stories live. Discover now