Kokusu Üzerine Sinmiş

6.9K 557 228
                                    

Hellllllllllllü
Ben nhaeylaey
Lütfen artık okunma sayıları artabilir mi

Bu arada güzel yorumlarınız için cidden çok tişikkürler
Sizi çoooook seviyorum

Veee artık tae yi birazcık daha bebeksi görücez tae nın pan sendromuna çok fazla değinmediği mi farkettim

Ve evt arkadaşlar bu durumu Jin biliyo ama tae ye söyleyemiyo aklınızda soru işaretleri kalmasın ne istiyorsanız sorabilirsiniz bebeklerim

Ayyyy çok oyalandım

{___}

Kendimi gerçekten çok kötü hissediyordum. Tüm enerjim çekilmiş gibi sabahki mutluluğu dan eser kalmamıştı. Babam denilecek o adamın yaptıklarından kurtaırı sandım ama daha konuşamıyorum bile. Çabalıyor ama karşı tarafta çabalamadıkça her şey boşa. Bir yandan düşünüyor bir yandan da sınıfa yürüyordum.

O bu akşam geliyor. Kızgınlıktaymış. Canımı yine çok acıtır mı ? Yine yüremekte zorlanır mıyım ? Peki yine kirli hisseder miyim?

Diğer babalar çocuklarına da böyle mi davranıyor? Onları istemedikleri halde öpüyorlar mı ? Çığlıklarını duymazdan mı geliyorlar ? Yoksa sadece bana mı özel ?

Peki ya delta o da mı öyle davranacak ? Sadece kızgınlık için mi? O da mı acı çektirecek ? Ya da sinirlendiğinde her şeyi fırlatıp bana zarar mı verecek ?

Ama yapmaz ki yani umarım ama Jin hyung bana deltaların ruh eşlerine zarar gelmesine izin vermeyeceklerini söyledi. Ona söylesem beni kurtarır mı ? Ya da acı çekmemi mi izler?

Bunu cevaplamak bu kadar zor olmamalı. Sadece basit bir soru.
Ya da ben öyle sanıyorum.

Artık ruh eşim olduğuna göre daha çok acı çekicem. Hatta ruh eşim olduğu halde başka biri ile birlikte olursam ölür müşüm.

Ölmek istemiyorum. Yaşamak , yarınım yokmuşçasına eğlenmek , mide fesatı geçiren kadar pembe bulutlardan yemek , renkli renkli etekler giymek , en son bindiğimde sonu hastenede biten dönme dolaba tekrar binmek ve yapamadığım daha birçok şey istiyorum.

Biri bana sadece sevgi versin istiyorum. Saçlarımı okşasın ve bununla bile huzurlu hissederim istiyorum. Çok mu şey istiyorum?

Galiba imkansız şeyler istiyorum.

" Hey tae tanrı aşkına nerdeydin? Seni merak ettim. Birden ortadan kayboldun. Ayrıca Jim başımın etini ye- hey sen ağladın mı?" Nerden anlamıştı ki. " Hayır yanlış görmüşsün deyip koşmaya başladım. Dikkatini dağıtırsam unuturdu değil mi.

" Hey koşma düşüceksin. Taeeeee kime diyorum." dedi. " Hayır düşmem kocaman oldum ben. Bak kaslarına ve boyum çok uzadı artık seni bile geçebilirim. Ve-" derken düşmem gerçekten de trajikomikti.

" He tae iyi misin bebeğim? Hadi kalk. " Diyip elini uzattı. Tabi bende hemen elini tuttum. Niye çünkü illa ibnelik yapacam ya. Ve onu birden kendime doğru çektim ve düşmesine sebep oldum. Ve gülmeye başladım. Önce kaşları çatıldı ama sonra gülüşüme odaklanınca kaşları gevşedi. Ve o da gülümsemeye başladı.

" Hiçbir şey değişmemiş hala bebek gibi gülüyorsun." Dedi. Hayır gülemiyorum bile. Son zamanlarda bunu yapmakta en çok zorlandığım şey bu oldu. " Özür dilerim yapmamalıydım." Feromon salgılamaya başladığını yeni yeni farkediyordum. Ama buna aldırmadım. " Kes şunu tae sadece eğleniyorduk." İzlendiğimizi farkettim. Ama çok da önemsemedim sonuçta insanlar neden beni izlesinlerki?

Ma Belle Fée   | Taekook Where stories live. Discover now