"Ne?"

"Afiyet olsun."

"Canım istemiyor."

"Ahsen başlama istersen yine."

"Cahit gerçekten." Dedim bana inanmasını umut ederek. "Midem bulanıyor."

"Tülin söyledi sabah kahvaltı da da bir şey yememişsin."

"Yedim ama Tülin ikna olmuyor."

"Haksız mı?"

"Haksız." Dedim hemen. 

Cahit bacaklarımı hafif bir şekilde iterek yatağa oturdu. 

"Ahsen kendini iyi hissetmen için güzel beslenmeye ihtiyacın var."

"Uydurdun şuan."

"En azından yemek yemeğe ihtiyacın var."

"Benim şuan buradan çıkmaya ihtiyacım var!" Dedim sertçe. 

"Bir gece daha dayanman gerekiyor."

"İstemiyor."

Sert bir şekilde "Ahsen!" Deyince yerimde dikleştim. 

"Çocuk mu var senin karşında?" Diye bağırdım sinirle. "Bağırıp durma bana!"

"Ben mi bağırıyorum sana?" Dedi ama bunu derken bile bağırıyordu. 

"Canım yemek falan istemiyor!" Dedim sinirle. Şu an gerçekten çok sinirliydim. "Tamam mı? Yemeyeceğim."

Konuşacakken işaret parmağımı ona doğru sallayarak ondan önce davrandım. "Ve sen bana ne yapmam gerektiğini söyleyemezsin. Ben canım isterse yerim, istemezse yerim. Ayrıca şuan hayatımda ki en büyük sorun bu değil." 

Kollarımı kaldırıp bileklerimi ona doğru uzattım. "Bak." Dedim. "Bunlar."

Başını hafifçe yana yatırıp bana baktı ve iç çekti.

"Sana ne yapman gerektiğini falan söylediğim yok." Dedi oldukça sakin ve naif bir ses tonuyla. "Sadece sana yardım etmeye çalışıyorum."

"Zorla yemek yedirerek mi?"

"Sana iyi hissettirmeye çalışarak."

"Sen bana iyi hissettirmeye falan çalışma Cahit." Dedim sertçe. "Çünkü hiç bir işe yaramıyor. Bak bu sargılar hala burada, yemek yediğimde gitmeyecek, yokmuş gibi davrandığımda gitmeyecek, kendimi iyi hissettiğim de de gitmeyecek!"

Sustuktan sonra sesli bir şekilde nefes aldım. 

Oflayarak kollarımı önümde duran masanın üzerine koydum ve ellerimi yüzüme kapattım. ,

"Kendimi çok kötü hissediyorum Cahit." Diye itiraf ettim. Bunun onunla bir alakası yoktu. Bu sinirim bana zorla yemek yedirmeye çalıştığı için değildi. 

"Biliyorum." Dedi usulca. "Ama geçecek."

Başımı sağa sola salladım. "Geçmeyecek."

Ellerimi yüzümden çekip ona baktım. "Gözümün önünden gitmiyor." Derken sağ gözümden bir damla yaş aktı. İki gün kısa bir süreydi ama ben iki günde psikolojimin tamamen alt üst olduğunu hissedebiliyordum. 

"Ahsen çok normal." Dedi. "Yaşadığın şey kolay bir şey değil."

"O değil." Dedim. "Annem."

"Annen mi?" Dedi şaşkınlıkla.

Başımı eğdim. İki gündür sürekli Cahit'in karşısında ağlayıp duruyordum. Oysa ben abimin bile yanında ağlamayan biriydim.

Derin bir nefes alarak başımı kaldırdım. "Ben bir lavaboya gideyim."

Zemheri | TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin