Ancak bu tarz şeylere en alışkın olmayan aile üyesi Michal'ın telaşlanması yetmişti dikkat çekmeye.

"Harry? Dostum, iyi misin!?"

"Sayende evi temizlemeye gerek kalmıyor Harold. Kullanışlı bir paspassın."

Robert da işin içine girdiğinde herkes girişten sadece bir kısmı görünen yere serilmiş Harry'ye dönmüştü. O ise sadece endişeyle ona bakan Michal'a doğru elini kaldırmıştı yavaşça.

"Michal..." Titrek bir sesle konuşarak Michal'ın elini tutmasını beklemiş ve başını yavaşça kaldırmıştı. "Benim Omegam... Bir harika..."

Ardından başını son nefesini verir gibi yere geri bırakınca Michal ne olduğunu anlamadan ona bakarken Louis düz bakışlarını çevirmişti.

"Gerizekalı..."

"Bırak evlat, bırak." Robert damadının kalkmasını sağladıktan sonra arka planla kıkırdayıp duran Styles'ları görmezden gelerek Louis'ye bakmıştı. "Gelip şunu kaldırsan iyi olur."

"Bu sefer siz ilgilenin babacığım, hiç kalkasım yok."

Onu ikileten damadına iç çekti biraz sabır için. "Kocana sahip çık, ayak bağı oluyor."

"Tek yapmanız gereken biraz tatlı söz babacığım. Unutmayın," Louis yan bakışlar attı ona. "..aylardır sizin torunlarınızı taşıyorum. Yani benim için bu kadarını yapamaz mısınız?"

Robert onun bunu sürekli kullanması ve maalesef onun da buna engel olamamasından dolayı döndü ve Harry'ye eğildi. Tatlı söz kullanmaya niyeti olmadığı her halinden belliyken Harry ne olduğunu görmek için tek gözünü açtığında saçlarına uzanan eli son anda görüp hızla kalkmıştı.

"Sen... Ne yapacaktın az önce!?"

"Ne? O saçları ben seni oradan oraya sürükleyeyim diye uzatmadın mı?"

Harry babasına korkuyla bakarken saçlarını tutuyordu. "Kendine gel ihtiyar!"

Robert duyduğu kelimeyle oğluna doğru yürürken Harry bunu ağzından kaçırdığı için Alfasına saydırıyordu içinden.

"Ne dedin sen?"

Louis eşinin aptallığına alnını ovuştururken Harry toparlamak için ağzını açıp daha da batırmıştı.

"Ne ya? Moruk da diyebilirdim?"

Louy kayınbabasının hırlama evresine geçtiğini farkedip sandalyesinden indi ve o daha fazla kocasının üzerine yürümeden araya girdi.

"Babacığım, en iyisi kocam beni yemekten önce bir lavaboya götürsün, değil mi Harry?"

Alfaya sert bir bakış atınca Harry hızlı hızlı başını sallayıp Louis'nin arkasına sığınmıştı. O Harry'yi babasının gazabından kurtarıp götürürken aynı anda Anne de kocasını mutfağa çekmişti.

"Kafayı yedin iyice Harry."

"Bana biraz ilgi gösterseydin buna hiç gerek olmayacaktı!"

Merdiven çıkmak istemediği için Robert sakinleşene kadar iki merdiven arasındaki koltuklara oturdu. "Ne ilgisi göstereceğim ben sana? Aynı yatakta uyuduğumuza dua et."

"Omegam... Yapma n'olur ya!"

Kafasını başka yöne çevirirken kollarını bağladı. Harry ona yalvarmak için önüne çökecekti ki çalan telefonuyla dikkati dağıldı. Elini cebine atıp telefonunu çıkardı.

"Ne var Ni?"

Louis o konuşurken ona dönüp yan profilini inceledi.

"Nereden çıktı bu şimdi?"

Raunchy Alpha // larryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin