"Geşa -"dedi konu uzayacaktı ve uzardıkça ben ona bağlı olan köküme daha çok sarılacak ,belki de burda kalmayı isteyecektim.

"Argeş Ağa !Benim şuan ne aşk ne evlilik hatta yaşadıklarımı düşünmeye  bile vaktim yok."Yüzüme bir garip baktı.
"Gerçekten var mı yok mu şüpheli de olsa bulmam gereken bir Şahan var ,sorumlusu olduğum bir aşiretim var; günlerdir beni bekliyorlar, üstelik doğduğundan beri annelik yaptığım kardeşimin bana hâlâ ihtiyacı var.Sen de istersin seni bırakıp kardeşime gitmemi(!)Mutlu olayım diye istersin (!)değil mi?"derken aleni bir şekilde ifademde ,acımı ona gösterdim."Ve en önemlisi ortaya çıkarmam gereken gerçekler var."

Beni bırakması için sebelerimi sıralıyordum .Ama o "Hallederiz hepsini."deyip kaşlarını çattı."Benim daha büyük sorunlarım var ve onlar içinde sen kalmalısın."

"Ne gibi sorunlar ?"dediğimde "Karım hâlâ öldü biliniyor bunu düzeltmek lazım.Yine karım! Beni bir talakla boşamıştı nikah tazelemem lazım."Galiba burda boşanalım demiş olmama taş atıyor."Evimin pencerelerini örtmen gerek zature olmuşum ."

Gözlerimdeki alaycı bakış anında kokuyla yer değiştirince "Lafın gelişi yavrum."deyip sakin olmamı elleriyle işaret etti ."Ve ben 28 yaşındayım !"dedi kızan ifadesinin ardında bıraktı devamını.

Galiba ağamız yüzük bunalımı yaşıyor.
O çok sevdiği Hazerani yüzüğü birgün devredeceğine asla inanmıyorum.
Hele bir başkasına Hazerani denildiğini duysa üzüntüden mahvolur .Ama o yüzüğü de çıkarsa hep Hazerani kalacak hatta eminim kimsenin dili başkasına Hazerani demeye varmayacak;Onun çocuğu olsa bile.Onun gibi biri asla gelmeyecek.

"28 oldun mu ya ?"dedim . Gerçekten takıldığım nokta bu olmamalıydı, farkındayım.Ama olsun ya hayatımız zehirdi onunla azıcık saçmalayarak bir  mola versek  ne olacaktı ki?Zaten bugünden sonra ona karşı tam olarak nerde duracağım bilmiyorum.

"Oldum .Sayende saçıma aklar da düşer yakında.Sen küçüksün tabi."24 olmuştum bende .Pek küçük değilim o da çok büyük değil ama konumuz şuan ikisi de değil.

"Neyse neyse !"dedim aceleyle "Ben aşiretime dönmek zorundayım."

"Lan ben -"dedi yarım ağızla.

"Sana küstüm dedim ya !"

"İlla bana kız diyorsun kadın!"diye bir bağırdı.

"Affetmiyorum.Aylarca bile isteye sen benden ayrı yaşamadın mı ?Şimdi de ben bile isteye senden ayrı yaşamak istiyorum!"

Gözleri karardı bir bilinmeze düşmüş gibiydi.Ama öfkesi hep en ağır basan olur yine öyle olmuştu.

Hışımla bileğimden tutup çekiştirdinde hapsedilmek için çok genç olduğumu düşündüm.Göğü seviyordum ben.

Ama bir türlü engel olamadım.Direndim binlerce kelime ettim duymadı.Odamıza çekiştirip kapıyı da üstümüze kilitlediğinde artık  konuşmaktan bıkmıştım.Elbet burdan çıkacaktım.Bu yaptığı çocukçaydı.Ne ona ne bana yakışmıyordu.Yatağın bir ucunda ben diğer ucunda o birbirimize sırtımızı dönüp oturduk.

"Koskoca Hazerani'nin yaptığına bak ." Dedim kendi kendime .Ama onun homurtusundan duyduğunu anladım .

"Ben aşiret lideriyim ! Beni zorla tutma!
Durumlarımızı biliyorsun !Eren'in de bir şekilde gerçeklerle yüzleşmesi gerek.Bir karar verecek."

Cevap vermedi.Ayağa kalktım hızlı adımlar yatağı dönüp önünde dikildim.
"Niye anlamıyorsun !"dedim yere sabitlediği gözlerini kaldırmadı "Yanında kalmak istemiyorum!"dedim "yalancı.."diye mırıldandı.

BEYLERBEYİ HAZERANİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin