32. bölüm

3.8K 188 34
                                    

𝕐𝕆ℝ𝕌𝕄 𝕐𝕆ℝ𝕌𝕄 𝕐𝕆ℝ𝕌𝕄𝕄𝕄𝕄, 𝕐𝕆ℝ𝕌𝕄𝕃𝔸ℝ𝕀ℕ𝕀ℤ 𝕍𝔼 𝕆𝕐𝕃𝔸ℝ𝕀ℕ𝕀ℤ 𝔹𝔼ℕİ𝕄 İÇİℕ ℂİ𝔻𝔻𝔼ℕ Öℕ𝔼𝕄𝕃İ, 𝕃Ü𝕋𝔽𝔼ℕ 𝕆𝕐 𝕍𝔼 𝕐𝕆ℝ𝕌𝕄 𝕐𝔸ℙ𝕄𝔸𝔻𝔸ℕ 𝔾𝔼Ç𝕄𝔼𝕐𝔼𝕃İ𝕄!

Kağan ile bir saatin ardından salıncaktan kalktık, içeriden bir kaç bağırtı gelsede daha fazlası olmamıştı. İçeriye girdiğimizde ikiside ortalıkta yoktu.

"Ben ablamın yanına gideceğim," dedim ve cevabını beklemeden pat diye odalarına daldım, ablam bornozla yatakta oturuyordu, saçlarından da yataüa sular damlıyordu. Beni gördüğünde gülmeye çalıştı, hemen yanına gidip oturdum.

"Abla, iyi misin?" Ablam kafasını olumsuz anlamda salladı

"Hiç iyi değilim, kalbimi kırdı." Dediğinde sinirle yataktan kalkmaya çalıştım, ama ablam kalkmama engel oldu ve geri yerime oturdum.

"Lütfen ona bir şey deme, özür diledi zaten," ablama sıkı sıkı sarıldım

"Peki, bir şey demeyeceğim ama saçlarını kurutalım önce." Dedim, ablam beni kafasıyla onaylayınca hızlıca banyodan saç kurutma makinesini alıp ablamın saçlarını yavaş yavaş kurutmaya başladım.

Saçlarını kuruttuktan sonra üzerini giymesi için arkamı döndüm, birkaç hışırtı sesinden sonra ablam, "dönebilirsin." Diyince ona döndüm.

"Biraz daha iyi misin?" Dediğimde kafasını olumlu anlamda salladı, tam ablam yatağa uzanacakken içeriye Emre abi girince duraksadı ve düz düz ona bakmaya başladı, Emre abimde aynı şekilde karşılık verirken boğazımı temizledim.

"Ihım ıhım, Emre abi, birkaç açıklama yapmak nasıl olur?" Dedim, fakar Emre abi beni ilk kez görmezden geldi.

"Payiz, seninle akşam dışarıya çıkacağız, san elbise sipariş ettim gün içinde gelir." Dedi ve beni takmadan odadan çıktı, ablama şaşkınlıkla ve sinirle döndüğümde onunda kaşları çatıktı.

"Beni görmezden geldi!"

"Nereye gideceğiz acaba?" İkimizde aynı anda konuştuğumuzda ona da sinirlendim.

"Beni görmezden geldi diyorum! Kardeşini!" Diye sitem ettim, ablamsa omuz silkti.

"Aldırma, beni kaç kez görmezden geldi bilemezsin." Diyince ofladım.

"Eee? Gidecek misin? Ben neden gelemiyorum?" Diye sordum mızmız bir çocuk gibi, ablam kıkırdadı.

"Elbette gideceğim, ayrıca gelmeni istemediyse bir sebebi vardır, merak etme ben sana her şeyi tek tek anlatacağım." Dedi, haince gülmeyide eksik etmedi.

"İşte benim ablam!" Dedim ve boynuna sarıldım, ablamda gülerek bana sarıldı.

{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}

Kağan'dan;

Gümüş yukarıya çıktıktan sonra Erdem aramıştı -çalışanım- ve bana o fotoğrafı gönderen iti bulduğunu söylemişti, ve şu anda arabada son gaz bara giyordum, barın en alt kısmında bir bodrum karı vardı, ben kısacası işkence katı diyordum.

Kısa bir süre içinde bara geldim ve dans eden insanların arasında sıyrılarak işkence katına ulaştım, adamı sandalyeye bağlamışlardı, siyah saçlıydı ve mavi gözleri vardı, yazık olacaktı bu yakışıklıya. Sert adımlarla yanına gittim ve hiç beklemeden suratına art arda yumruklar indirdim, adamın dudağı patlarken bana yalvaran gözlerle bakıyordu.

"A-abi lütfen yapma," dediğinde bu ezik hareketine kahkaha attım.

"Abi lütfen yapma gerçek-" Lafını tamamlamasına izin vermeden elime keskin bir kasap bıçağı aldım ve sağ elini çözüp adamlardan masa istedim, adamlar masayı onun ve benim arama koyarken adamın elini zorla masada tutuyorlardı, adamın yalvarmalarına aldırış etmeden bıçakla serçe parmağını kökünden kestim, adam acıyla ciyaklarken deli gibi mutlu olmuştum, diğer parmağınıda hızla kestim.

"Senin bu ellerin beni sevdiğim kadından ayırdı pezevenk! Seni yaşatacağımı mı düşündün yoksa? Kıyamam." Dedim ve art arda kalan parmaklarını kestim, kestiğim parmakların üzerinede alkol döktüğümde adam bayılmıştı acıdan, işimi yarım bırakmayı sevmesemde adamlara döndüm.

"Bu adamı sıkıca bağlayın ve uyandıktan sonra da biraz siz halledin, ama sakın onu öldüreyim demeyin! O benim kurbanım," dedim, adamlarım mutlulukla sırıtarak kafalarını salladıklarından oradan ayrıldım ve yedek aldığım temiz kıyafetleri arabamda üzerime geçirdim, Gümüş'ün bayılması beni mutlu etmezdi.

𝔹ö𝕝ü𝕞 𝕤𝕠𝕟𝕦.

ლლლ

𝓥𝓪𝓶𝓹𝓲𝓻𝓵𝓮𝓻'𝓲𝓷  𝓚𝓪𝓻𝓪𝓷𝓵ı𝓴 𝓓ü𝓷𝔂𝓪𝓼ı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin