BÖLÜM 12

175 122 107
                                    

Buruk geçen günlerin ardından ofise gelen Fırat ve Zeynep hiçbir şeyin eskisi gibi olmadığını sezdiler. Kemal'in oğlu Ozan, şirketin başına geçmek istemedi zaten bu işlerden de anlayan birisi değildi hissesini Fırat'a devretmeye karar verdi. Bütün şirketin sorumluluğu Fırat'a geçecekti arabasını ve bir miktarda parasını Ozan'a veren Fırat, Sarte'nin tek sahibi oldu. Şirkette de Fırat'tan sonra en sözü geçen kişi de her zaman ki gibi Zeynep'ti. Fırat ne işte ne de piyasada istediği düzeni yaratmadı ortağının ölmesi çok büyük bir talihsizlik yaratmıştı çoğu işçi işi bırakmış, çoğu firma da anlaşmaları siparişleri iptal etmişti. Kazandıkları ihale de hayal kırıklığı ile sonuçlandı bütün bunların üzerine Fırat Sarte'yi satmaya karar verdi ama buna Zeynep engel oldu. Fırat'ın annesi Zeynep'i telefonla arayıp hem özlediğini hemde akşam yemek yemek için davet etti yarın akşam yemeğe Fırat'ın evine gidecekti. Eski arabasını Ozan'a veren Fırat galeriden yeni model beyaz bir araç satın aldı bunun yanında Zeynep'in de aracını yenilediler eski aracı verip yeni model araç aldılar. Ertesi gün Zeynep Fırat'ın evine konuk oldu. Fırat'ın annesi Ayşe Teyze, Zeynep için sac kavurması yapmıştı Zeynep'te çok severdi Ayşe Teyze Zeynep'i çok seviyordu çokta özlemişti kızı gibi görüyordu yemek masasında sohbet ettikler;
A- Zeynep beğendin mi kızım?
Z- Beğenmemek elde mi Ayşe Teyze ellerinize sağlık.
A- Böyle bir yemek düşündüm senin için umarım beğenmişsindir.
Z- Tâbi ki en sevdiğim yemektir çok güzel olmuş.
A- Afiyet olsun kızım. Nasıl gidiyor neler yapıyorsun?
F- İyi diyelim iyi olsun
A- Ece'den sonra Kemal Bey'in vefatını da öğrendim tekrar başın sağolsun zor dönemlerden geçiyorsun biz her zaman yanındayız Fırat oğlum da öyle Gökçe kızım da sizinle zaten sende benim bir kızımsın sakın unutma olur mu Zeynep kızım?
Z- Unutmam Ayşe teyze, sağolun iyi ki varsınız yemek için de çok teşekkür ederim.
Fırat, "Sohbetinizin arasına giriyorum ama yemeğin sonuna geldik zaten tatlı içinde bizim kafeye mi gitsek Gökçe'ye de sürpriz yaparız" diyerek araya girdi. Yemekten sonra Fırat, annesi ve Zeynep kafelerine gittiler. Kafede herşey yolundaydı bekledikleri gibi işlerde yolunda gidiyordu hatta yoğunluktan dolayı Gökçe geldiklerini fark etmedi. Zeynep'e magnolia Fırat'a profiterol Ayşe teyzeye de sütlaç getiren Gökçe onları gördüğüne çok sevindi hoş sohbetler ettiler. Güzel gecenin ardından evine geçmeden petshopa uğrayan Zeynep Boli'ye biten mamasından aldı ve eve geçti. Zeynep boynundaki mavi flamingolu kolyesini hiç çıkarmıyordu Fırat'ta bunun farkındaydı sürekli takıyordu çok değer veriyordu. Birkaç gün sonra Fırat Zeynep'i Gökçeada'ya götürdü. Zeynep'i sevdiğini söyleyecekti ama çok heyecanlanıyordu nasıl söyleyeceğini bilemiyordu eli ayağı birbirine dolaşıyordu normalde hiç böyle değildi.
F- Iıı Zeynep sana bişey söyleyeceğim ben.
Z- Dinliyorum Fırat evet söyle.
F- Bugün hava çok güzel değil mi ya?
Z- Evet ya bahar havası var çok güzel masmavi gökyüzü.
F- Tabi şanslıyız böyle bir hava var
Z- Sen bana bişey söyleyecektin
F- Ha şey Gökçeada, Gökçeada'yı sever misin Zeynep?
Z- Tâbi ki en sevdiğim yerlerden birisi bayadır da gelmiyordum çok severim gelmekte iyi oldu.
F- Gerçekten mi bende seviyorum.
Z- Bunu mu söyleyecektin?
F- Niye beğenmedin mi?
Z- Yoo şaşırdım bir an önemli bişey söyleyecek gibiydin.
F- Tamam bu değildi ben sana başka bişey diyeceğim.
Z- Bekliyorum söylemeni hadi merak ediyorum.
F-Ben.
Z-Evet sen...
F-Ben Seni bu iki mavinin arasında sevdim.
Z-Nee!
F-Zeynep ben seni seviyorum.
Bir an donakalan Zeynep "Bende Seni Seviyorum" diyerek karşılık verdi.
Birbirlerine aşkla ve şaşkınlıkla bakakaldılar ikiside çok mutluydu zaten birbirlerini seviyorlardı bunu sadece söylemek kalmıştı onu da başardılar. Zeynep ve Fırat yeni bir aşka yelken açacaktı Gökçeada'yı biraz dolaştılar hafif hafif yağmur yağmaya başladı bir yandan da güneş vardı birbirlerine sarıldılar ilk sarılmaları böyle gerçekleşirken Zeynep heyecandan yerinde duramıyordu küçük küçük sırıtıyodu. Sanki yıllardır ne aradığını bilemeyip aradığı şeyi bulmuş gibiydi. Güzel geçen günün sonlarında Fırat, Zeynep'i aracına kadar bıraktı ve eve geçti Zeynep ise İzmir'den gelen çok samimi olduğu çocukluktan beri arkadaşı olan Öykü'yü hemen hazırlanıp aşağı inmesini bu gece beraber kalacaklarını söyledi. Öykü'yü alıp eve geçen Zeynep, ona bütün onları anlattı anlatırken çok mutlu çok heyecanlıydı sohbet muhabbet kahve derken saat çok geç olmuştu.
Z-Bu kadar sohbet yeter artık saat çok geç olmuş kendimi kaptırdım resmen.
Ö-Olsun ne olacak sanki?
Z-Yarın erken kalkacağım ise geç kalmak istemem.
Ö-Patron sevgilin var artık geç kalsan da bişey olmaz artık canım.
Birbirlerine kahkahalar atarak karşılık verdiler ve çok geçmeden yattılar ama Zeynep'in gözüne uyku girmiyordu Öykü uyumuştu bile yarını düşünüyor ne giyeceğini düşünüyor ne söyleyeceklerini düşünüyordu düşüne düşüne uyuyamadı. Sabaha karşı belki 2 saat anca uyumuştu erkenden uyandı Öykü ile kahvaltı yapan Zeynep arkadaşını da sabah işe bırakıp şirkete geçti. Heyecandan elleri titriyordu Fırat'ın gelmesini bekliyordu yeni işler almıştı. Fırat şirkete geldi Zeynep'e gülümseyerek "Günaydın" dedi ve odasına geçti Zeynep'in uykusuz olduğunu fark etmişti. Zeynep Fırat'a aldıkları yeni işleri gösterdi bu şirketin bir süreliğine nefes almasını sağlayacaktı ürünler hemen üretime gönderildi. Fırat'ta aldığı kararla şirketinin isminde değişikliğe gidiyordu Sarte Tekstil Olan şirketin ismini Fırat Yılmaz Tekstil olarak kendi adını vererek değiştirdi. Fırat'ın Konya'da okuyan daha önce yanına gelen arkadaşı Burak da Çanakkale'ye taşındı ilk işi tabi ki Fırat'ın yanına gelip onu görmekti.
B-Oo Fırat Bey artık patron olmuşuz ha?
F-Burak vay kardeşim hoşgeldin.
B-Hosbulduk patron.
F-Abartma sende olaylar ani gelişti anlatırım sonra ne içersin?
B-Kahve olabilir.
F-Hayırdır hangi rüzgar attı seni buraya?
B-Okulumu bitirince artık buraya taşınmaya karar verdim ve taşındım üniversite okuduk ama sen gibi patron olamadık ya.
F-Hayat sürprizlerle doludur.
Konuşmaların ardından Burak taşındığı evi düzenlemek için şirketten ayrıldı evine eşyaları gelmişti herşeyden önce Fırat'ın yanına geldiği için evi bile ikinci planda kalmıştı Fırat'ı o kadar çok seviyordu. Gökçe kafede pasta siparişleri alıyordu ama sattıkları tatlıları dışarıdan satın alıyorlar pasta imalatı yapmıyorlardı aslında alt katta ki bodrumları pasta yada başka tatlıları imâl etmek için müsaitti hemde işleri büyültmek için fırsattı. Gökçe bu fikrini abisine ve Zeynep'e sundu ama bunları yapacak bir çalışan usta lazımdı. Zeynep'in aklına Öykü geldi kendisi resmen tatlıcıydı ve çok güzel pastalar yapıyordu zaten Öykü çalıştığı yerde pek memnun değildi birkaç hafta sonra ayrılacaktı. Bu fikri Fırat'ta beğendi fırsat tam bu fırsattı hemen Öykü'yü aradı kafelerinin alt katında tatlı ve pasta türünden imalat yapacaklarını buraya bir usta lazım olduğunu ve bunları yapacak kişinin ondan başkasının olamadığını söyledi. Öykü de bu teklifi kabul etti ama ancak bir haftaya kadar gelip başlayabileceğini söyledi.

Mutluluk PeşindeWhere stories live. Discover now