Mutluluk Peşinde

BÖLÜM 8

Şirkete dönmesinin ardından başta Kemal Bey ve bütün çalışanlar coşkuyla karşıladı onu herkes gelmesine çok sevinmişti Zeynep tekrar özür diledi arkadaşlarından işinin başına geçti. Yıllardır evde tek başına yaşıyordu artık yanına bir hayvan almak istiyordu ama ne alacağına henüz karar veremedi Fırat'tan fikir aldı o da evde besleyebileceği bir sürü hayvan saydı. Zeynep evine köpek almaya karar vermişti ama daha cinsini seçmemişti. Fırat'la beraber köpek barınağına gittiler köpeklere ve cinslerine baktıktan sonra golden cinsi köpek almaya karar verdiler. Zeynep daha 6 aylık sapsarı tüyleri olan golden aldı evine götürdü artık birlikte yaşayacaklardı adını da Boli koymuştu. Evinde bir odasını sadece Boli için ayırmıştı Fırat'la onu çok sevdiler. Şirketlerinde de durum çok iyiye gidiyordu artık ettikleri zararları çıkarmışlar üstüne de kâr etmişlerdi. Yaptıkları anlaşmalar sürüyor her gün üretim yapılıyor üretilen ürünler de hemen satışa gidiyordu. SARTE'nin borsa da değeri arttı yani Fırat ve Kemal Bey'in şirketi gün geçtikçe çok daha iyi yerlere gidecek gibi görüyordu. Kemal Bey Fırat ile çok iyi işler çıkarıyorlardı ve son derece iyi anlaşıyorlardı. Güneş batmasına yakın akşam olacakken Zeynep'in arkadaşı Ece trafik kazası geçirmişti durumu çok ağırdı hemen hastaneye kaldırıldı. Haberi alan Zeynep ve Fırat'ta hastaneye geldiler Burak'ta yanlarına gelmişti. Ece'nin durumu çok ağırdı doktor her an herşeyi söyleyebilirdi, hastane koridorlarında stresli bekleyişleri sürüyordu. Ece'nin arabasına arkadan bir kamyonet vurmuştu bu nedenle Ece de önceki araca vurarak iki aracın arasında kalmış çok kötü bir şekilde sıkışmış bulunduğu yerden güçlükle çıkarılmıştı. Ece'nin doktoru koridora çıktı yakınlarına baktı:
- Ece Karasu
- Evet
- Yakınları siz misiniz?
- Arkadaşlarıyız biz durumu nasıl?
- Ece geçirdiği trafik kazasında iki aracın arasında kalmış ve çok kötü sıkışmış cam kırıkları Ece'yi yaralamış fazla kan kaybetmiş Ece'nin acil kana ihtiyacı var
- Çok mu kötü kan grubu neymiş
- AB Rh -
- Fırat senin grubun ne
- A RH +
- Burak senin
- A RH +
- Benim de A RH + kanı nasıl bulacağız biz kimin kanı AB RH - var mı tanıdığınız kişilerde bu kan
- Dünya üzerinde en az bulunan kan grubudur
- Peki doktor bey nasıl bulabiliriz
- Hastanemizin stoğundakini kullandık ama yetmedi arkadaşlarınıza ailenize tanıdıklarınıza haber verin kan bulunamazsa Ece'yi kaybedebiliriz.
Doktor çok net konuştu eğer kan bulunamazsa Ece'yi kaybedebiliriz demişti bunun üzerine herkes eline telefonunu aldı paylaşımlar, mesajlar, aramalar, kanın bulunması lazımdı ama kimin kanı uyuşuyordu. Bütün tanıdıklarını aramışlardı resmen ama Zeynep ilk arayacağı kişiyi en son aradı o da Kemal Bey'di Ece'yle kan grupları uyuşuyordu. Hemen gelmesini söylediler Kemal Bey'de apar topar hastaneye doğru yola çıktı Zeynep hastanenin kapısında onu bekliyordu gelir gelmez hemen hemşirelere kanını verdirtti Zeynep kan torbasını eline aldı ve hemen Ece'nin yanına çıktı. Tam kapıyı açacakken doktor çıktı ve o cümleyi söyledi.
"Ece'yi Kaybettik."
Zeynep olduğu yere yığıldı elindeki torba da patlamıştı her yeri kan oldu belki ilk aradığı kişi Kemal Bey olsaydı Ece yaşayabilirdi. Çok inanmıştı Ece'nin iyileşeceğine inanıyordu ama ne yazık ki hayatını kaybetti.
Herkesin aklına şu söz geldi:
"Otogarlar düğün salonlarından daha samimi sarılmalar görmüştür ve hastane duvarları da cami duvarlarından daha fazla inanan..."
(Cahit Zarifoğlu)
Eşyalarını Zeynep'e teslim ettiler yarın Çanakkale mezarlığına defnedilecekti. Büyük bir hüzün oluştu Zeynep kendini suçlu hissediyordu ama yapacağı hiçbir şey yoktu Çanakkale'de ki yoldaşı, yıllarca beraber yaşadığı arkadaşı artık hayatta değildi. Bu tâbi ki Zeynep için çok kötü bişeydi. Ece'yi defnettiler bütün arkadaşları yakınları da oradaydı daha gencecik yaşında trafik kazasıyla hayatını kaybetti. Eşyaları Zeynep'teydi ama baktıkça ağlıyordu Fırat sürekli Zeynep'in yanındaydı bir dakika bile yalnız bırakmıyordu Zeynep'i de Ece'nin eşyalarını da alıp evine bıraktı. Zeynep duş aldı kendine gelmeye çalışıyordu birkaç gün bişey yiyemedi evden hiç çıkmadı boliyle oynadı şirkete de gitmedi. Ece'nin evine gitmek için evden çıktı evin anahtarı yanındaydı merak edip gitmişti. Kapıyı açtı içinde bir korku vardı sanki başına bişey gelecek, bişey olacak gibi hissetti kendini kapıyı kapattı ve eve girmedi. Arabasına binecekti kafasını kaldırdı masmavi gökyüzünü seyretti birkaç dakika ve Fırat'ın yanına şirkete geçti. Şirkette herşey yolunda gidiyordu arkadaşları Zeynep'i görünce ortamda bir hüzün oluştu. Ama Zeynep güldü o gülünce ortamdaki kişiler de gülümsedi herşeye rağmen ayakta durduğunu gösterdi onlara.
Zeynep bütün olanlara karşı hayata gülmeyi, sürekli dik durmayı, düşse bile düştüğü yerden kalkmayı öğrendi.