♣️ 10. Bölüm - KARANLIĞINA HOŞGELDİN ♣️

Start from the beginning
                                    

"Bûka min kengî tê?"
'Gelinim ne zaman geliyor?'

sorması durmamı sağlamıştı. Gözlerini üzerime tekrar uzattığında kendimi toparlayıp konuya giriş yapmak üzere hazırlandım.

"Te çima ji dapîra min hez kir, kalo?"
'Büyükannemi neden sevdin, dede?'

bu soruyu sormamı beklemediğini biliyordum. Bakışlarını çektiği tabloya geri gotürerek uzun bir süre sessiz kaldı. Bir süre sonra cevap vermeyeceğini anlayarak tekrardan konuşacaktım ki hiç beklemediğim bir şekilde

"Min ji dapîra te hez nekir."
'Büyükanneni sevmedim.'

cevap verdi. Söylediği sözcüğün etkisinde kalmışken hala idrak etmeye çalışıyordum. Oysaki bütün aşiret nenem ile dedemin aşkını konuşurdu, nasıl olurda dedem nenemi sevmemişti.

Belki de yanlıştı herkesin bildiği doğrular.

"çawa bapîr?"
'Dede nasıl?'

"Ez evîndarê kesekî din bûm."
'Başka birine aşıktım.'

dediğinde kaşlarım havalanmış başka birine aşık ise neden nenemi sevdiğini söylediğini sorgulamıştım.

"Te çima bi dapîra min re zewicî bavo!"
'Niye babaannemle evlendin baba!"

sesimi kontrol edememek her ne kadar sinirimi bozsada dedem bunu umursamamış elinde ki tespiğe odaklanmıştı. Bir süre kendime hakim olup dedemin konuşmasını beklerken aklıma Rojbin gelince gözlerim hafifçe kapandı. Onunla olmalıyken neden Mayıs'ı hayatıma soktum?

"Bavê min xwest ez bi keça xaltiya xwe re bizewicim. Min nexwest."
'Babam teyzemin kızı ile evlenmemi istedi. Ben istemedim.'

Dedem konuşmaya başlayınca dikkatimi tekrardan ona verdim. Dedem babasının isteği üzerine teyzesinin kızı ile evlenmişti, başkasını severken. O zaman neden onu kendisi istemiş gibi herkese hissettirmişti ki? Hiç bir şeye anlam verememek oldukça çaresizdi..

"Ji ber ku dapîra te ji min hez dikir û diparast, dema ku her kesî dehf li min dikir, bi min re bû. Wî jiyana xwe ji min re terxan kir."
'Büyükannen ben sevdi ve korudu. Herkes beni ittiğinde o yanımdaydı. Hayatını bana adadı.'

dedemin düşüncelerimde ki soruları cevaplayan konuşması dudağımın titremesine sebep olmuştu. Dedem de benim gibiydi.

Sevgiye açtı.

Bu yüzden o da nenemi sevmediği halde seviyormuş gibi yapmıştı.

"Paşê ez ketim evîndarê dapîra te lê pir dereng bû."
'Sonra büyükannene aşık oldum ama çok geçti.'

derken ki sesinin titremesi en derinden canımı yakmıştı. Dolan gözleri elinde ki tesbiğe tekrar uzanınca merak ettiğim soruyu

"Nenemin mi?"

sordum. Dedem gözünden akan bir yaş ile başını sallayınca o zaman anlamıştım neden o tesbiği yanından hiç ayırmadığını.

O tesbih pişmanlığını temsil ediyordu.

"Dapîra te ji kesekî din hez dikir."
'Büyükannen başkasını sevdi.'

değince gözlerim kendiliğinden büyümeye başlayınca yutkunmakta zorlandım.

"Gotinên ku wî dema ev gotin gotin, hîn jî ji kuştina min xerabtir in."
'Bunu verirken söylediği sözler beni hala öldürmekten beter ediyor.'

Elemkârâne Where stories live. Discover now