Kaşları çatıldı. "Şanslısın ki o zaman olduğu gibi şimdi de yavrular sayesinde üzerine atlayamıyorum."

Alfa burnundan peş peşe sert birkaç nefes verip kalktı. Homurdandı, hırladı. Kısa bir volta attı ve etrafında bir tur döndü.

"Biraz beni anla!"

"Deniyorum!" Kollarını çözdü sesini çok yükseltmemeye çalışırken. "Ancak tam seni anlayacakken aklıma bana söylediğin şeyler geliyor ve kendimi sinir küpüne dönerken buluyorum!"

Alfa bir kez daha hırlayarak ön patilerinden birini yere vurdu. "Özür dilerim!"

Louis bu kez hırlar gibi öfkeli konuşan Alfa yerini alan ağlamaklı bir ses duydu.

"Keşke o zamana kadar sabretmeyip onu o an kovsaydım ve böylece hırsımı almış olurdum!"

Louis ona dikkatle bakarken Alfa geldi, tekrar hemen önüne oturdu. Yüzünde son derece sert bir ifade vardı, onun duyduğu sesin aksine.

"Ama yapamadım... Alfamı tutamadım... Kafayı yemiş gibiydi! Bana neler yaptırmak istedi bir bilsen!"

Sonunda eşiyle konuştuğunu hisseden Louis ellerini iki yanında serbest bıraktı. "Sana asla böyle şeyler söylemem Louis... Çok özür dilerim, lütfen... Bana böyle bakmayı bırak..."

Bu kez aldığı derin nefesi yavaş bir şekilde bıraktı ve önce gözlerini sert bakan yeşillerden çekti. "Sayende bir daha beni kıskanmandan zevk alabileceğimi sanmıyorum, Alfa."

Hırlamak için kırışan burnuna ve ortaya çıkan sivri dişlerine baktı. "Öfkelenmek kolay. Şimdi kendini Omegana affettir bakalım. Elinde olsa çoktan gelip kürkünü yolmaya başlamıştı."

Alfa kalkıp geriye bir adım atarken, Louis onun hemen arkasından bakan Harry'yi görür gibi oldu gözlerine bakarken. Koca bedenini bir oraya bir buraya savurup kuyruğunu huysuz bir şekilde savuruyordu. En sonunda içindeki Harry ile olan kavgası son bulmuş olmalı ki yaklaştı, başını eğip Louis'nin karnına yasladıktan sonra ona sürtünerek arkasına dolandı ve ona tutunmasını sağlayarak birlikte yere oturdular.

Louis nemli çimene oturup, sırtını Alfanın gövdesine yasladığında hissettiği yorgunluğu daha iyi anladı. Kafasını çevirip baktığında Alfanın başını bacaklarına doğru uzatıp ona alttan alttan baktığını görmüştü.

Gözlerini kısarak bakıp ona doğru eğdi başını. "İçinden geçeceğiz Alfa. Bir doğurayım da, göreceksin o zaman."

Kafasını kaldırıp hırladığında başına vurmuştu. "Rahat dur."

Başını silkelediğinde Louis kollarını bağladı tekrar. "Yavrulara dua et," diye homurdandı. "..onlar olmasaydı bulurdun sen daha bizi. Sen olmadan sakinleşemiyorlar."

Alfa ona bir süre sessizce bakıp bu sefer de çenesini yalamak için kaldırmıştı başını.

"Öff!" Kocaman kurdun kafasını itip ıslanan yüzünü ve çenesini sildi koluna. "Salyalarını benden uzak tut diyorum sana."

Küçük bir ses çıkarıp kuyruğunu Louis'nin üzerine attı ve onun bedenini kendininkiyle birlikte kaydırarak kafasını da bacaklarının üzerine koydu. Louis yarı yatar hale geldiğinde dirseğini kurdun sırtına, çenesini de yumruğuna yasladı. Asıl suratı bacaklarını ısıtan Alfanın başında gezdirirken, "Aptal." diye mırıldanıp boştaki elini arasına geçirdiği kürkü çekmek için kullandı.

Serin ve karanlık havanın altında, önlerindeki ağaçların rüzgâra karşı gelmeye çalışırken çıkardıkları sesin eşliğinde sessizce oturdular bir süre daha. Artık Louis oturmaktan yorulduğu ve Alfanın geri çekilmeyi kabul ettiği zaman ailelerine iyi geceler dileyip odalarına çekilmişlerdi.

Raunchy Alpha // larryWhere stories live. Discover now