"Efsa aç değilmiş dersin Heja.Ona afiyet olsun."son derece açıktım.Sofrasına beni daha önce oturmak bir yana elim değdi diye hazır gıdayı bile yemezdi.Kan gördüğü ellerime şuan pek bir düşkün . Gözleri ara ara parmaklarımda geziniyor.Ellerime ciddi anlamda severek bakıyor, farkındayım.Babamı öldürdüm ya heralde ondan.
"Hayır hayır.."dedi fısıldayarak içeri geçip kapıyı ardından yavaşça örttü.
Hemen önüme geçtiğinde mesafeli davranmasını ima eden bir bakışla yan döndürdüm adımımı.Kollarımı önümde birleştirirken o yine önüme atladı ."Anlamıyorsun Efsa Sultan . Hazerani'nin yemek istediği nerdeyse hiç olmuyor.Ara sıra senin ona yaptığın çorbayı yapmamızı istiyor.Ondan bir kaç kaşık alıyor sonra "Olmamış!"diyor sinirli sinirli.Sonra günboyu su bile istemiyordu.Ama 'ilk kez açım ben Heja' dedi."Heja gözlerime umutla bakıp , çırpınarak söylüyordu bu sözleri.Avucumda sıktığım kazağına çevirdim gözlerimi, kollarımı araladım.
"Madem aç yer işte Heja."derken yutkundum sesimin kuruluğu yüzünden.
Acaba son yaptığım çorbayı da içmiş miydi?"İlk kez diyorum ya ilk kez."dedi önümde bir çocuk gibi zıpladı.Ama beklediği karşılığı vermedim.Aksine ona ardımı dönüp giysi dolabına girecekken"Sen geldin de öyle hissetti yaşadığını."dedi. Gözleri koca bir hayal kırıklığı ile kapandı."Sofraya sen oturacaksın diye açtır o Efsa.Hep diyor ki Geşa'yla hiç aynı sofradan yemedik."
"Yanlış söylemiş yemedik değil yiyemedik;izin vermedi sonuçta."
Donuk sözlerim kadar buz değil içim.
Ama yaşattı bize bunları.Bir sonucumuz olmadan bir satır eklemeye gerek yok hayata.Önce bana gerçekleri versin, önceden hayalini kurduğum şeyleri ben böyle ikilemdeyken yaşatmasın.
Ben onunla yemek yerken çok mutlu olmak istiyorum çok.Şimdi bu mümkün değil.Bin parçaya bölündüm Heja'nın gözünde .Sahiden mi der gibiydi .
Hazerani'ye her koşulda koşan Geşa nerde diye bakıyor da olabilir.Ya da Hazerani yemek yemiyordu diyorum Geşa sen de git hemen ona kız diyor da olabilir .Ama kırıldığı şeyi yüzüme söylemeye vakti olmadı.Çünkü kapı çalındı sadece bir kez ama oldukça tok bir tonda.
Hazerani olamaz.Usulu değildir dememe kalmadan içeri girdi komşu kızı ve Hafsa.Gülümseyen bir halde bana sıkı sıkı sarıldıklarında donup kaldım işte.
Cidden ben nereyi kaçırdım bu filimde?
Neden herkes için her şey kaldığı yerden devam ediyor ?Bunlar beni öldü bilmiyor muydu?Yoksa Hazerani insanları korkutma diye verdiğim öğüdü fazlaca ciddiye mi almıştı da herkesi kardeşi mi ilan etmişti ?Elimde kazakla kaskatı bir halde durmuş, bana sarılmalarını bitirmelerini bekledim.Hafsa ve komşu kızının heyecanlı hoş beş sohpetine sadece zorla biraz gülümseyebildim;fazlası çıkmazdı kusuruma bakmasınlar şu sıralar iyi değilim(!)
Salona çıktık mutlu yüzleri benim içimde çatırdıyordu.Öyle cevapsız öyle yabancıydım ki anlatamam.Elimdeki kazağı hâlâ bırakamadım bu arada .
Sanki herkes bana ihanet ediyor gibi hissediyordum.İhanetin olay yerinde gülünmez Efsa!Bunların bildiği de benim ne olduğunu bilmediğim şu gerçekten çok korkuyorum.
Salonun ucunda ki devasa yemek masasını gördüğümde şaşkınlığım kanat çıkardı.Biraz sonra burdan tam ortalarına uçacağım.
Komşu kızı Selim'in karşısına geçti,Hafsa kıvırcık saçlarını toplayıp kocası Bahoz'a gülümseyip tam karşısına oturdu.Yemeklerle donatılmış yemek masasının şüphesiz en şaşırtıcı çifti
Heja ve Altan komutandı.
Heja'nın parmağındaki alyansı yeni farkettim tam Altan'ın alyansını farkettiğimde.Duyumunu almıştım da ne ara Hazerani verdi bu kızı komutana?
Haklı çıktı Hazerani;istemiş Heja'yı ondan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEYLERBEYİ HAZERANİ
General FictionEl değse dikişsiz yaraya çok acır,sevgilim.Ağır söz bile daha çok kanatır. Aşk Şeriatı'nın kuralıdır bu: Seven sevdiğine kesik bir yürek bırakır . Ben sana ; belimdeki silahı ,dik başımı ve tenimin ardındaki canı da bırakıyorum. Buyur al ! Beylerin...
KÜLÜZ
En başından başla