'21 : Beni kendine alıştırdın.

21.7K 1.4K 1.7K
                                    

finale az kaldığından bir sürü yorum istiyorum.. umarım hep sevdiğiniz bir fic olur. hatam varsa affola😭😭

güzel okumalarr

Ateşli geçen gecenin ardından, onun kollarında güne başlamak benim için anlamlıydı. Güzel yüzü camdan sızan güneş ışıklarına ev sahipliği yapıyor, her bir zerresi parıldıyordu. Gözlerimi kırpıştırıp saate baktığımda erken uyandığımı anladım. Gece yarılarına kadar süren seksin ardından erken saatte uyanmak işkenceydi. Sızlayan kalçamı elimle tuttum yatakta belirli bir pozisyona gelirken.

İçime her girdiğinde omurgalarım yer değiştiriyormuş hissiyle doruklara ulaşıyordum. Bu kadar büyük olduğuna hâlâ inanamayışım da garipti. Bire bir gördüğüm o damarlı.. Sabah sabah azmamak için kafamı iki yana salladım. Esmer teni açıkta dururken öpmek istedim ama hemen uyanırdı. Bir çıt sesine bile gece uyurken ani hareketleriyle beni de korkutmuştu. Daha sonrasında saç diplerime kadar değen parmakları, beni kendine çekip usul bir öpücük kondurdu.

'Korkma ben yanındayım.' Demesinin ardından ona daha çok sarılmış, bölünen uykuma devam etmiştim. Ona dalıp gittiğim sırada tıkırtı sesleri işittim. Kardeşimin uyandığını düşünerek hemen yataktan kalktım. Çıplak halimi aynada görünce suratımda bir gülüş belirdi. "Jungkook lan, artık erkeğe vermedim demezsin." Saçlarımı düzelttim. Daha sonra üzerime valizimden bir kaç parça eşya alıp denedim bazılarını. Üzerime en uygun olanı giydim. Bol bir kazak ve altıma da kalın bir eşofman aldım. Malûm havalar soğuktu. Isınmak için Taehyung'u tercih ederim ama bu yeterli gelmezdi.

Buruşmuş yerleri düzelttikten sonra banyoya girdim. Girer girmez dün gece olanlar beynime akın edince yüzüm kızardı. Elimi ağzıma götürerek sanki hiç görmediğim banyoya alıcı gözle baktım. "Banyo seksi yapmasakta daha farklı şeyler yaptık. Şaka gibi!" Yerimde zıplayarak heyecanımı gidermek istesem de arkada mışıl mışıl uyuyan Taehyung'u uyandırmak istemedim. Daha sessiz olmak adına adımlarımı parmak uçlarımla attım. Dışarı çıkmamla tıkırtı sesleri daha da duyulur oldu.

"Yuna. Yine ne karıştırıp duruyorsun? Bulamadın mı yoksa?" Sesin geldiği yöne doğru ilerlerken gördüğüm suretle bedenim adete şoklandı sanki. Küçüklüğünü bana zehir eden, varlığı olmamasına rağmen geçmişte dediği laflarıyla bana eziyet eden adam yani Babam. Karşımdaydı.

Elinde içki şişesiyle bana boğuk gözleriyle bakarken gözümden bir damla yaş düştü. Onun şaşırması beni gördüğünden değildi. Para çalarken yakalandığı içindi. Bakışlarımı elindeki paradan çekip o mahrur gözlerine diktim. Yıllar ondan epey bir şey götürmüştü. Eskiden kötü bakardı. Şimdi daha kötü bakıyordu. Duruşu bile korkutucu hâle gelmişti. "Sen.." Dedi sarhoşluğun etkisiyle yerinde sallanırken. İşaret parmağı beni göstermese de o öyle sanıyordu.

"Jungkook musun? Yoksa hayal misin?"

Haline bakacak olursam annem onu terk etmiş olmalıydı. Yıllarca bu adamın yanına soluduğu için onun tüm kötü huylarına alışkın olan annem, sözde biricik kocasını terk etmişti. Görünen öyleydi. Gerçi bu benim umurumda değildi. Şuan tek isteğim, ellerim ayaklarımın tutmasıydı. Yoksa yığılıp kalacaktım.

"Jungkook. Sen neden buradasın?" Dedi elindeki paraları yavaşça sayarken. Bir şey demek istemediğimden ona hâlâ bakmaya devam ettim. Eline doldurabildiği kadar kağıt parayı doldurmuş, karşımda sayıyordu. Kafasını usulca kaldırıp bana korkunç bir şekilde baktığında geriledim. "Orospu çocuğu.." Bana her gün söylediği o kalıplaşmış lafını söylerken bile geçmişe gittim. Aynı bakışlar, aynı nefret.

drug lordWhere stories live. Discover now