Son kez aynadan kendime baktım ve gülümseyerek evden çıktım. Berk arabasına yaslanmış, kollarını birbirine bağlamış bir şekilde beni bekliyordu. Yavaş adımlarla yanına gittim .
Berk beni görünce kocaman gülümsedi.
" Seni Son gördüğümden beri daha da güzelleşmişsin. " Dedi kaşlarını kaldırarak.
Gülümsedim. " Sende Son gördüğümden beri daha da nazikleşmişsin. "
Elimi tuttu ve küçük bir öpücük kondurdu .
" Çaktırma. Bundan sonra böyle. " Dedi göz kırparak.
Erime Alya , Erime...
" Öyle olsun bakalım. "
Hızlıca kapıyı açtı ve eliyle bana yol verdi .
Bıyık altından gülümserken arabaya bindim . Berk'te binip arabayı çalıştırdı .
" Senin bir köpeğin vardı değil mi ? Neydi adı?" Dedim yalandan düşünüyormuş gibi yaparken.
Berk kafasını bana doğru çevirdi ve gülmeye başladı. Gözleri kısılırken tekrar tekrar aşık oldum .
" Hato. Sen sormadan söyleyeyim. Harika Torun demek ."
" Çok yaratıcı bir isim cidden ."
Kısa kısa sohbet ederek yola devam ederken Berk'in emniyet kemerini takmadığını fark ettim .
Panikle Berk'e döndüm. " Kemerini neden takmadın?"
Berk sesimdeki paniği hemen anladı ve arabayı durdurdu. Saniyesinde emniyet kemerini takarken derin bir nefes aldım ve elimi yüzüme götürdüm.
" Alya ben çok özür dilerim. "
Berk ellerimi çekti ve saçlarıma bir sürü öpücük kondurdu.
Cevap vermedim. Konuşursam sesim titrerdi .
" Ben sana yaşattığım bütün her şey için özür dilerim . Bunu daha önce de söyledim. Seni hak etmiyorum ."
Yutkundum ve sakin olmaya çalıştım.
" Yokluğun varlığından daha acı vericiydi Berk . Ben seni hem ruhen hemde bedenen kaybediyordum. Asıl bana bunu bir daha yaşatma ."
Göz yaşlarım Berk'in yüzümdeki parmağına damlarken, ellerinin titrediğini fark ettim.
" Beni bir daha kaybetmeyeceksin. "
İnanmak istiyorum...
Mert olayını bir defa aramız da dile getirmiş ve bir daha konuşmamaya karar vermiştik.
Duygusal atmosferin dağılması için nazikçe uzaklaştırdım onu .
" Bak bu iki oluyor . Yeni tanışıyoruz biz ."
" Normalde böyle biri değilimdir inan ."
Gülmeye başlarken kafamı salladım.
Sonunda araba tekrar çalıştı ve küçük bir kafeye geldik .
" Önce biraz sohbet ederiz diye düşündüm. Sonra ..."
" Sonra ?"
" Sürpriz. "
Merakla kaşlarım havaya kalkarken arabanın kapısını açtım ve arabadan indim .
" Ben açacaktım ama ." Dedi çocuk gibi .
" Benimde elim var ." Dedim yüzümü buruşturarak .
Kafeden içeri geçtik ve masalardan bir tanesine oturduk.
İçeceklerimizi sipariş ederken yüzümü avucuma yasladım ve dışarı izlemeye başladım. Berk ise telefonuyla ilgileniyordu.
Telefonu kapattı ve öksüp bana döndü .
" Şey normal çiftler ne yapar?" Dedi masum bir sesle .
" Ben sen biliyorsun sanıyordum. "
" Bende sen bilirsin diye ..."
Durduk ve tekrar Gülmeye başladık .
Kafeden çıkarken oldukça mutluydum . Spontane gelişen bütün anları çok seviyordum.
" Şimdi nereye gidiyoruz ?"
Berk göz ucuyla bana bakıp sırıttı.
" Konsere. "
Gözlerim şaşkınlıkla açılırken , heyecanla ona döndüm.
" Kimin konserine ?"
" Duman ."
Sevinçle çığlık atıp boynuna sarıldım.
Berk gülerken elini belime koydu ve beni daha çok kendisine çekti.
" Bana diyorsun ama bak buda üç oldu . Daha yeni tanıdığın birisine böyle yakınlaşılır mı?"
" İnan normalde böyle birisi değilimdir. " Dedim gülücüklerimin arasında.
Konser alanına gelirken hala heyecanlıydım. Çok kalabalıktı. Berk elini uzattı. " Kaybolmayalım. Elimi tut bence ."
Gözlerimi devirdim ve Uzattığı eli tuttum .
Berk diğer eliyle de etrafımı sardı.
Ön kısımlarda bir yer bulduk .
Kafamı kaldırıp baktığımda Berk'in gergin olduğunu gördüm.
" Ne oldu ?"
" Şu çocuklar canımı sıktı ya . Kızlar arkada eziliyor kendisini öne atıyorlar hayvanlar ."
İç çektim. Ne yapabilirdik ki ?
Ellerimi boynuna doladım. " Bize mi odaklansak. "
Anında sırıttı ve eli belimi buldu .
" Biz ... Cok sevdim ben bu kelimeyi. "
Konser başladı . Şarkılar ve bağırışlar birbirine karıştı.
Biz birbirimizi duyamıyorken Berk kulağıma doğru bağırdı.
" Eğleniyor musun ?!"
" Evet !"
" Seni kendime sakladım
Hepsini ben hesapladım
Seni kendime sakladım
Hepsini ben hesapladım"
Şarkıya eşlik ederken birbirimizin gözlerinin içine bakıyorduk.
Bu an hiç bitmesin istiyordum.
" Ah, kimin için atıyor bu yürek?
Söyle kimin için atıyor bu yürek?
Ne yapıp ediyor, sevdiğini üzüyor, aklımız ermez
Aman Allah
Naz mı ediyor gözlerimi süzüyor?
Ah geri gelmez,"
Berk beni daha da kendine çekti.
" Söyle kimin için atıyor bu yürek?"
" Senin için. "
Ayni anda cevap verdik .
" Beni yor hasretinle, sevginle yor
Sevgisizlik ayrılıktan daha zor
Dilediğin kadar acıt canımı
Varlığın da, yokluğun da yetmiyor
Varlığın da, yokluğun da yetmiyor"
Şarkı tamamen bizi anlatırken bu kısma özellikle eşlik etmiştim.
Berk yutkundu .
" Alya yeni tanışma olayını 5 dakikalığına unutsak olur mu ?"
Başımı geriye yatırdım ve gülmeye başladım. Boynumda hissettiğim dudaklar ile gülümsemem solarken yutkundum .
Berk çenemi tuttu ve yüzüme doğru eğildi.
" En büyük yenilgim hep sen olacaksın Alya Öztürk. "
Dudaklarımız birleşirken ellerim saçlarına gitti .
Biz çevremizdeki her şeyi unuturken şarkı söylemeye devam ettiler .
" Seni içime çektim bir nefeste
Yüreğim tutuklu, göğsüm kafeste
Yanacağız ikimiz de ateşte
Bir kıvılcım yeter, hazırım bak
Aşk için ölmeli, aşk o zaman aşk"
Aşk için ölmeli, aşk o zaman aşk...
Güzel oldu gibi...
