Pardon, Benimle Evlenir misin?

37. Bölüm

Bu sırada telefonuna gelen bildirim ile kaşlarını çattı. Gelen mesajı okurken eli ayağı titriyordu.

Hiç bir şey yolunda gitmeyecekti değil mi?

Gözleri gelen mesadaki yazılar arasında dolanırken ne yapıp yapmayacağına karar vermesi gerekiyordu. 

Gelen mesaj: 0543....

Ah sevgilim benden kaçabileceğini sanman ne kadarda aptalca... Sen ve o akılsız ailen beni fazla hafife alıyorsunuz...

Söylesene Nare Alaca ailenin ölüdüğü yalanını yer miyim ben!

Beni asla hafife alma Nare Alaca! Sen benimsin!

gönderdiğim adreste ol Nare.

Nare okuduğu mesaja anlam veremiyordu. Tekrar tekrar en başından okuduğunda ise nefesi kesilmiş yüzü bembeyaz olmuştu.

Ne saçmalıyordu bu Cengarfer denen manyak?

Ne yani annesi babası yaşıyor muydu?

Öldüğü yalanı mı?

Kafası allak bullak bir halde yanında oturan Emel'e birşey demeden hızla ayrıldı yanından. Eve adımını attığında tek aklındaki şey Anne ve babasıydı.

Neden numara yapsınlardı ki?

Efkan'a sormalıydı ama önce kendine gelmesi gerekiyordu. Hızla banyoya girip aynanın karşına geçti. Kendine bakmayı ilk reddetti musluğa yöneldi. İlk önce birkaç defa yüzüne su attıktan sonra hızla yüzünü inceledi aynada. yüzü haddinden fazla beyazdı. Ama mavi gözleri ise duygulardan yoksun bakıyordu. Anne ve babası yaşıyor ise sevinirdi elbette. Ama neden kızlarını zorla bir evliliğe itmişlerdi ki. Bunu düşünmek canını yakıyordu. Hiçmi düşünmemişlerdi kızlarını. Derin bir nefes alarak çıktı banyodan. Aldığı nefes boğazında derin bir acı bırakıp yakıp kavurmuştu ciğerlerini. Mavi gözleri dolu dolu olmuş önünü buğulaştırmıştı. Aklı ve kalbi onu hezelana çevirmişti.

Efkan ile burun buruna geldiklerinde mavi gözlere baktı ela gözler. Efkan onun bu haline anlam veremeyerek kaşlarını çatmıştı.

"Efkan.." diye mırıldandı.  Kendini sorgulamadan onun ollarına atmış ve kafasını kaldırarak uzun ve iri bedende küçücük ufalmış olarak buldu kendini. Efkan'ın yanında birkez daha güvende hissetmiş ve dudaklarından acı bir yakarış dökülmüştü.

Alacağı hangi cevap daha çok yaralardı onu?

Hayır cevabımı yoksa evet cevabı mı?

Onlar öldü Nare derse içindeki filizlenen umut söner birkez daha ölümle sarsılırdı.

Evet yaşıyorlar dese bu seferde. Acı bir gerçek dökülürdü.

Hangisi daha zordu?  Onlar yaşasın istedi.

"Efkan anne ve babam yaşıyor olabilir mi?" 

Umut denen bir illet vardı.

Bizi çevreleyen içimize hem zehir hemde panzehiri akıtan bir duygu. Evet umut hem zehir hemde panzehirdi insana..

İnsan umut etmekten son nefesine kadar vazgeçmezdi. Çünkü umudun bittiği yerde yaşamda olmazdı.

Efkan duydukları ile yutkunurken bunu nasıl duymuş olabileceğini düşünüyordu. Nare'nin mavi gözlerinde gördüğü küçük umudu ve sevinci parçalamak istemediği için ses etmedi. Erkam ile konuştuğunda.

Ailesinin yaşadığını kesin olarak öğrenmişti.

Anne ve babası kıbrıs'ın karanlık adamlarından kaçmak için böyle bir plan kurmuşlardı. Tam olarak planı bilmesede kızlarını neden yanlarına almak yerine kendisi ile evlenmeye zorladıklarını ise daha sonra anlamıştı. Kızlarını koruyacak olan kişi kendisiydi. Peki bir mafyadan Nare'yi koruyan adam neden kendisinden koruyamamıştı? Kalbi onu sevmiş ve benimsemişti.