16. bölüm

5.3K 253 30
                                    

İ𝕪𝕚 𝕠𝕜𝕦𝕞𝕒𝕝𝕒𝕣 𝕒𝕣𝕜𝕒𝕕𝕒ş𝕝𝕒𝕣, 𝕠𝕪 𝕧𝕖𝕣𝕞𝕖𝕪𝕚 𝕧𝕖 𝕪𝕠𝕣𝕦𝕞 𝕪𝕒𝕡𝕞𝕒𝕪ı 𝕦𝕟𝕦𝕥𝕞𝕒𝕪ı𝕟.

Bir kaç dakika daha öyle durduğumuzda Kağan benden uzaklaşarak yüzüme dikkatlice bakmaya başladı, bende ona bakmaya devam ederken Kağan'ın suratı aniden acıyla buruştu ve elini kalbine koydu, korkuyla ona atıldığımda Kağan çoktan yere yığılmıştı, acı dolu initlierin arasına koyduğu cümle beni şoke etti.

"Mühürlenmem lazım!" Korkuyla ona bakarken kalbi'nin üzerinde duran elini tuttum.

"K-kağan neler oluyor? Ne mühürü? Ne yapmam gerek?" Kağan beni duymuyordu, aniden korkunç bir çığlık attığında korkuyla ondan uzaklaştım, gözleri yine mavileşmişti.

"Ablanı ara! Büyücüyü getirsin!" Dedi zoraki bir şekilde, hızlıca ona yaklaştım ve cebinde duran telefonunu çıkartıp ablamı aradıktan sonra telaşla beklemeyr başladım, ablam ışık hızıyla yanımızda belirdiğinde yanında da bir adam vardı, adam hızlıca Kağan'a bir iğne yaptı ve Kağan uykuya daldı.

"Ne yaptın ona!" Dedim hiddetle, adam beni yeni fark etmişti, gözleri umutla parladı.

"Sen ınun sevgilisi misin?" Ona bön bön baktım.

"Ha?" Adam aceleyle sorusunu başka şekil sordu.

"Onunla hiç öpüştün mü?"

"E-evet," adam mutlulukla güldü.

"Tamam o zaman, sizi hemen mühürlememiz lazım, yoksa Kağan ölecek." Dediğinde korkuyla yerde uykuya dalan Kağan'a baktım, onu sevdiğime göre mühürlenmemizde bir sakınca yoktu.

"Ama o istemezse?" Dedim gergin bir sesle.

"Merak etme, zaten o istemişti bu mühür işini. Seni çok seviyor." Dediğinde suratım da bir tebessüm oluştu, ablam sırtımı sıvazladı.

"Tamam. Nasıl olacak?"

"Kağan uyandığında kurt formuna girmeli, ardından sen elinde mühür bıçağıyla onu tam kalbinden bıçaklayacaksın ve o kanı emeceksin, Kağan tekrar insan formuna geldiğinde yarası iyileşmiş olacak, fakat buradaki acı çeken sensin çünkü Kağan'da senin karnına bıçak saplamalı, ikinizde birbirinizin kanını böylece içeceksiniz ve ömür boyu mühürlü kalacaksınız, ayrıca bu mühür senin yaşlanmanı engelleyecek." Diye hızlıca anlattığında korkuyla adama baktım, oda bakışlarımı fark ederek gülümsedi.

"Korkmana gerek yok, ikiniz fe iyi olacaksınız." Dediğinde onu kafamla onayladım.

"Tamam, yapalım şu işi. "

{}{}{}{}{}{}{}{}{}{}

"Gümüş," Kağan ismimi söylediğinde hızlıca oturduğum tekli koltuktan kalktım ve onun başucuna oturdum.

"Sevgilim?" Dedim, Kağan acı bir mırıltı döktü.

"Mü-mühür," kendisini yormasına daha fazla izin vermeden.

"Biliyorum, merak etme kurtaracağım seni bu acıdan." Dedim ve hızlıca büyücüyü çağırdım, ablam, büyücü, Kağan ve ben salonda dururken büyücü adam elime mühür bıçağını uzattı, titremeyr başlayan ellerimle onu aldın ve koltukta dik bir pozisyonda oturan Kağan'a baktım, ifadesizce elimdeki bıçağa baktı ve sonra da bana bakarak kafasını hafifçe aşağı eğdi, Kağan anında kurt formunu alırken bende onun yanına gittim, bıçağı terleyen elimde zar zor tutarken ablamın ikna edici sesini duydum.

"İyi yanından düşün, ınu büyük bir acudan kurtracaksın, ayrıca zaten iyileşecek." Dese bile onunda sesinde tedirginlik vardı, ben bir kurt değildim ve karnıma saplayacağım bıça beni öldürebilirdi.

Gözlerimi sıkıca kapadım ve derin bir nefes alarak bıçağı sertçe Kağan'ın kalbinr sapladım, Kağan acı içinde uladı ve yere yığıldı, elimdeki kan ona aitti, adam hızla Kağan'ın yanına gitti, bir yandan da bana döndü.

"Elindeki kanı yala hemen!" Dediğinde şokta çıkmışçasına elimdeki Kağan'ın kanını yaladım. Kağan zoraki bir şekilde bana baktı ve insan formuna döndü, kalbindeki bıçak yarası gözlerimin önünde iyileşirken mutlulukla gülümsedim, Kağan ayağa kalktı ve büyücünün elindeki bıçağı aldı, bu kadar soğuk kanlı olması beni şaşırtmıyor değildi, yanıma geldi ve benim gibi diz üstü çöktü, üzerimdeki kısa kollu tişört'ü çıkarttı ve bana gülümsedi.

"Korkmana gerek yok,"  dedi bana güven verircesine, ona gülümsedim.

Kağan bıçağı karnıma aniden sapladığında acıyla çığlık attım ve onun elini tuttum, Kağan hiç beklemeden elini karnıma sürttü ve kanımı emdi. İkimizde birbirimizr baktığımızda onun gözleri masmavi olmuştu, acıyı bir saniyeliğine hissedemedim, fakat bakışlarımız birbirinden koptuğunda acı geri yerine geldi ve çığlık attım.

"Kağan... Kızın gözlerinr bakman gerek bu onun acısını hafifletiyor!" Kağan ile tekrar gözgöze geldiğimizde beni kendine çekti ve karnıma dikkat ederek dudaklarıma yapıştı, bu hafifleyen acımı tamamen geçiriken karnımda gıdıklanma hissettim.

"Gümüş! Yaran iyileşti!" Ablam'ın neşeli sesiyle Kağan'ın yumuşak dudaklarından ayrılıp yarama baktım, hiç bir iz kalmamıştı.

Ayrıca Emre abi'de buradaydı, şaşkınlık ve sevinçle Kağan'a baktım, oda bana mutlulukla bakıyordu, ona yanaştım ve sarıldım, oda kulağıma fısıldadı.

"Artık benden kurtuluşun yok."

𝔹ö𝕝ü𝕞 𝕤𝕠𝕟𝕦.

ლლლ

𝓥𝓪𝓶𝓹𝓲𝓻𝓵𝓮𝓻'𝓲𝓷  𝓚𝓪𝓻𝓪𝓷𝓵ı𝓴 𝓓ü𝓷𝔂𝓪𝓼ı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin