2.2🙏🏻

5.3K 279 530
                                    

hyunjin evden çıkmadan önce aynadan kendisine baktı. uzun siyah saçları, hafif göz makyaji ve saçındaki tokalarla ufak bir çocuğa benziyordu. boynuna jeongin'in en sevdiği parfümünden sıkıp evinden çıktı. ne giydiğine pek de dikkat etmemişti çünkü zaten üstünde kalmayacaklardı.

jeongin'in evinin önüne geldiğinde derin bir nefes aldı. jeongin kadar o da bu anı bekliyordu. sonunda zili çaldı. evden gelen müziğin sesini duyabiliyordu. jeongin bu ana her şeyiyle hazırdı, playlist bile hazırlamıştı. (profilimde spotify hesabimin linki var, girip efflux playlistini acabilirsiniz. bu playlistte olan sarkilar calacak.)

jeongin duyduğu zil sesiyle yavaşça ayağa kalktı ve kapıyı açtı. o da aynı hyunjin kadar heyecanlıydı fakat hyunjin'i daha fazla germemek için heyecanını içinde yaşamaya çalışıyordu.

kapıyı açtığında önce gözleri hyunjin'in saçındaki tokalara takıldı. dudaklarına anında ufak bir sırıtma yayılmıştı. kıyafetlerinde çok oyalamadığını fark edebiliyordu, zaten üstünde durmayacağının bilincinde olması jeongin'in hoşuna gitmişti.

jeongin'in sırıtarak onu incelemesine daha fazla dayanamayan hyunjin öne atılarak jeongin'in dudaklarına yapıştı. arkada çalan şarkı, ev haliyle olmasına rağmen tüm çekiciliğiyle karşısında dikilen sevgilisi ve evin loş ortamı dururken beklemesi hataydı zaten.

jeongin anında hyunjin'i kucağına alıp karşılık vermeye başladı, bir yandan da kapıyı kapatıyordu. yavaşça odasına ilerlerken işin içine dilleri de karışmıştı. jeongin son kez öpüp hyunjin'i yavaşça yatağına bıraktı. elleri hala hyunjin'in belinde, hyunjin'in elleri ise hala jeongin'in boynundaydı. çalan baby i'm yours şarkısıyla hyunjin'in gözlerinin içine bakıyordu. biraz öyle kalıp şarkının getirdiği hoşlukla birbirlerini izlediler.

bu sefer öpüşmeyi başlatan jeongin'di, yumuşak, sakin ve duygulu bir şekilde öpüyordu sevdiği çocuğu. anın tadını çıkarmak istiyordu, hyunjin'in de ona katılmasıyla onun da bunu istediğini açıkca fark etmişti. biraz da amacı hyunjin'in gerginliğini almaktı aslında. ancak farkında değildi, hyunjin onu öptüğü anda gerginliği uçup gitmişti.

değişen şarkıyla hyunjin de hareketlerini hızlandırdı. öpüşürken jeongin'i domine etmeyi seviyordu, jeonginin de bundan deli gibi hoşlandığının elbette farkındaydı.

jeongin'le yerlerini değiştirip kucağına oturdu. boynuna yönelecekken jeongin eliyle belini sıkmış, durması için ufak bir işaret vermişti. hyunjin sakince jeongin'in t-shirtünü çıkarmasını, daha çok gerilen kollarından çıkan kaslarını kesmişti, izledi. jeongin'in ona uygun alan açmasıyla yarım kalan işine devam etti. şarkının ritmine göre ufak dil darbeleri bırakıyor, arada ısırıyor; arada öpüyordu. iz kalacağından emindi, istediği de buydu zaten. jeongin'de kendinden bir şeyler bırakmayı seviyordu.

ufak dil darbeleri yavaş yavaş jeongin'in kulağına ulaştı. kulak memesini önce boylu boyunca yaladı, ardından yavaş ama sert bir şekilde emmeye başladı. orada biraz oyalandıktan sonra son kez emip ufak bir öpücük kondurdu. fısıldayarak "seni domine etmemi bu kadar sevdiğini bilmiyordum Bob." dedi. jeongin'in ingilizce adına deli dehşet yükseldiğini geçen gün keşfetmişti.

jeongin derin bir nefes aldı ve hyunjin'i üzerinden alıp yeniden yatağa yatırdı. bileklerinden tutup ellerini başının üstünde birleştirdi. diğer eliyle yavaşça hyunjin'in dudaklarını okşuyordu. aynı hyunjin'in yaptığı gibi o da kulağına eğilip hafifçe fısıldadı: "tokalarını takmışsın, aferin sana uslu çocuk Sam."

duyduğu hitapla hyunjin dudaklarını ısırmış ve yeni bir öpüşme başlatmak için hafifçe öne atılmıştı. ancak jeongin geri çekildi, hyunjin'i biraz zorlamak istiyordu. hyunjin alamadığı öpücükle dudaklarını büzdü, jeongin'in tüm odağının dudaklarına kayacağının bilincindeydi bunu yaparken.

cum | hyuninWhere stories live. Discover now