5

0 0 0
                                    

İclal okuduğunun ne anlama geldiğini düşündü sonra bileğindeki sayılara odaklandı ve bileğindeki sayıları parmağı ile okşadı.

Diğerleri kimdi? Kaç kişiyi bulması gerekiyordu? Ayrıca bu notu ona bırakan kişi onun yürüyemediğini bilmiyor muydu? İclal notu karalama yaptığı defterin arasına koydu kolyeyi son kez inceledi ve boynuna taktı. Olduğu yerde dona kaldı transa geçmiş gibiydi gözünün önünde canlanan anlamsız sahnelerle olduğu yere yığıldı. Dakikalarca hareket etmeden tavanı izlemek zorunda kaldı. Sonunda kendini iyi hissettiğinde etrafa göz gezdirdi tam o sırada yatağının üstünde duran örümcekle göz göze geldi korkuyla kalkmaya çalışırken ayaklarını aniden kendine çekti. İclal o anın etkisiyle örümceği tamamen unutmuştu. Yatak örtüsünü üzerinden attı önce ayak parmaklarını oynattı sonra ayaklarını kendine doğru çekti. Heyecanla yataktan doğruldu ayaklarının altındaki halıyı uzun zaman sonra ilk kez hissetmişti ardından duvardan destek alarak ayağı kalktı ilk adımını yavaşça attı sonra ikinci ve üçüncü adım...

Elini yavaşça duvardan çekti ve desteksiz olarak yürümeye başladı. Odasında birkaç tur attı sonra odanın kapısını açıp koridora çıktı. Bu olanlar rüya mıydı anlayamıyordu. Evde sessizce dolandı ve odasına geri geldi yatağına oturdu bu gördüğü rüyaysa hemen öğrenmeliydi. Masasından ucu açık bir kaleme takıldı gözü yerinden kalktı o kalemi aldı ve hiç düşünmeden kendine batırdı. İşe yaramamıştı acıyı hissetmemişti kalemi masaya koydu ve odadan tekrar çıktı evin anahtarını yanına alıp binaya çıktı. En üste çatı katına çıkmak için asansöre yöneldi yalpalayarak yürüyordu tabi, tıpkı yürümeyi yeni öğrenen bir çocuk gibiydi. Asansör açılınca içeri girdi bir yandan olanları düşünüyordu çünkü bu tarz rüyaları çok görüyordu ama ilk kez yönettiğini düşünüyordu. Sonunda çatı katına çıktı demirlere yaklaştı esen rüzgâr saçlarını okşadı gökyüzüne baktı sonra, tek bir yıldız bile yoktu. Korumalıkların soğukluğunu tüm hücrelerinde hissetti esen rüzgârın etkisiyle tüyleri diken diken oldu. Bakışlarını yıldızsız gökyüzünden çekip yere baktı sokak boştu mahalle iki sokak lambası ile aydınlanıyordu. Yağmur yağdığı için yerler ıslaktı karanlık sokaktan bir kedi geçiyordu dünya sessizdi bu sessizliği esen rüzgâr bozuyordu. Şimdi ne yapacaktı rüyada mıydı bunu öğrenmenin tek yolu kendini boşluğa bırakması mıydı?

"Bu bir rüya sen asla yürüyemezsin İclal" dedi İclal yıllardır kendine açıklayamadığı gerçekleri bir çırpıda itiraf ederken.

Demirlere tırmandı yere baktı birkaç saniye gözleri bulanık görüyordu tam kendini boşluğa bırakacağı sırada biri tüm gücüyle onu geri çekti ve İclal sırt üstü yere düştü. Birkaç saniyelik şokun ardından arkasına döndü ama kimseyi göremedi. Sersemlemişti bunun rüya olduğuna neredeyse emin olmuştu tekrar ayaklandı yeniden deneyecekti ama daha korkuluklara yaklaşamadan yeniden geriye doğru çekildi. İclal şaşkınlıkla etrafına bakındı tekrar tam o sırada karşısında bir şey belirdi.

İclal korkuyla geri çekildi birkaç adım uzağa gitti gördüğü şeyden uzaklaştı.

Karşısında neredeyse iki üç metre boyunda biri vardı sert yüz yapısı, çıkık elmacık kemikleri, simsiyah gözleri vardı. Gözleri kadar koyu siyah dalgalı saçlarını inceledi birkaç saniye sonra gözü büyük siyah kanatlara takıldı. İclal'in korkudan kalp atışları hızlanmıştı o kadar hızlı nefes alıyordu ki Afşa bu sesi rahatlıkla duyabiliyordu. İclal kekeleyerek konuştu.

"Sen nesin böyle?"

Derin nefesler almaya çalışırken karşısında gördüğü şeyden kollarından destek alarak uzaklaşmaya çalıştı.

"Sorun yok korkma ben Afşa, intihara kalkıştın ve seni kurtarmak için geldim."

"Nasıl yani ben rüyada değil miyim?"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 16, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Üç Perdede ÖlümHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin