4

14 2 0
                                    

İçimdeki Esir(Kod:001)

Dünyaya aynı anda sekiz çocuk gelmişti bunların birincisi İclal'di. Ailesi yıllarca uğraşmasına rağmen çocuk sahibi olamamıştı. Tüp bebek tedavisinden de sonuç alamayınca ümitlerini kesmek üzereyken Hacer Hanım hamile olduğunu öğrenmişti. Ailecek çok sevinmişlerdi aylar sonra İclal dünyaya geldi. Koyu kahve saçları ve koyu kahve gözleri vardı uslu bir çocuktu. Ailesinin sözünden çıkmayan derslerine çok çalışan okulda birinciliği olan bir çocuktu o. Her şey bir Pazar günü değişmişti.

"Kızım hadi arabaya!"

"Tamam, anne Bay Teddy'i arıyorum."

"Salonda kırmızı tekli koltuğun üzerinde kızım."

İclal sonunda ayıcığını bulmuştu kucağında sıkı sıkı tuttuğu Bay Teddy ile arabaya bindi. Babası kızının yanağından öpüp emniyet kemerini taktı.

"Baba ben 8 yaşına geldim artık babaanneme gelmeme gerek yok evde tek kalabilecek kadar büyüdüm." dedi babasına sevimli olduğunu düşündüğü bir bakış atarak.

"Minik meleğim babaannen seni çok özlemiş ayrıca benim gözümde hala küçücüksün. Hem biz sensiz bir yere gidemeyiz ki."

"Tamam, o zaman bende geleceğim." diye heyecanla bağırdı İclal.

Babası kızını alnından son kez öptü ve sürücü koltuğuna oturdu.

Araba çalışır çalışmaz bir müzik açıp ailecek söylemeye başlamışlardı. İclal hem şarkıya eşlik ediyor hem yolda gördüğü ağaçları sayıyordu en sevdiği şeydi arabadan dışarıyı izlemek. Yolda bir köpek görünce heyecanla bağırdı.

"Baba bak kocaman bir köpek."

Hasan Bey dikiz aynasından kızına göz kırpıp yola odaklandı.

İclal köpek gözden kaybolana kadar izledi sonra bakışlarını camdan çekince kemerinin kırmızı düğmesine takıldı gözü. İzlediği çizgi filmde kırmızı düğmeye başınca gökten şeker yağıyordu İclal'de düğmeye bassam acaba şeker yağar mı diye düşündü. Ve Bay Teddy'i tek eliyle sıkı sıkı tutup kırmızı düğmeye bastı gökten şeker yağmadığını görünce üzüldü.

O Sırada karşı yolda bir adam geliyordu kör kütük sarhoş olmuştu. Yolda karşı şeritten gelen arabayı iki tane görüyordu çarpmamak adına direksiyonu son hızda kırdı ve doğrudan karşısındaki arabaya çarptı. Çarpmanın hızı ile kemeri takılı olmayan İclal camdan fırlamıştı. Yol kenarında bir ağaca çarpıp durmuştu. Yoldan geçen arabalardan biri durup Ambulansı aramıştı. Sirenler bu kez bir aile ve sarhoş adam için çalıyordu. İclal'in anne ve babası burnu bile kanamadan kurtulmuştu ama İclal o kadar şanslı değildi. Yolda bir kere kalbi durmuştu, sürüklendiği için bedeni yara bere içinde kalmıştı. Sırtını ağaca çarparak durmuştu ve aileyi kötü haberler bekliyordu. Ambulans hastaneye ulaştığında İclal ve onlara çarpan adamı ameliyathaneye almışlardı. Maalesef adam o kadar şanslı değildi bedeni dayanamamış kalbi durarak onu yarı yolda bırakmıştı. İclal ise minik bedeniyle savaşmaya devam ediyordu duran kalbi yeniden çalışsın diye çırpınan doktor 10 dakika sonunda emeklerinin karşılığını almıştı. İclal hayata dönmüştü minik kızı sonunda yoğun bakıma aldılar.

Günler birbirini kovalıyordu ama İclal hala uyanamamıştı. Ailesi minik kızın başından ayrılmıyordu bir ümit uyanır diye bekliyorlardı. Doktorlar ise komadan ne zaman uyanacağına dair kesin bir bilgi veremiyorlar her şeye hazırlıklı olun diyorlardı Hacer Hanım kızının başında dua edip kuran okurken kapı tıklatıldı ve içeri yaşlı bir doktor girdi.

Hacer Hanım doktora baktı ama tanıyamadı kızıyla aylardır ilgilenen doktor ve hemşireleri biliyordu ama bu doktoru ilk kez görüyordu. Yaşlı adam minik kıza yaklaştı önce göz bebeklerini inceledi sonra bedenindeki yaralara baktı ve İclal'in kulağına yaklaştı Ailesinin onu tam göremeyeceği bir açıdan kızın kulağına bir şeyler fısıldadı. Minik kızın kalp atışları hızlanmıştı monitörden gelen seslerle aile tedirgin olurken yaşlı adam aile döndü ve sorun yok dercesine gülümsedi. Saniyeler içinde İclal derin bir nefes aldı ve gözleri sonuna kadar açıldı. İclal uyanır uyanmaz yüzünü maske ile örtmeye çalışan doktor ile göz göze geldi. Doktor minik kızın başını okşadı ve aileye bilgi vermeden odadan hızlı adımlarla ayrıldı. Saniyeler içinde başka bir doktor odaya girdi.

Üç Perdede ÖlümWhere stories live. Discover now